27 Aralık 2022 Salı

En sevdiğim (...)

En sevdiğim rengin turuncu

Ev sevdiğim pastanın çilekli 

En sevdiğim mevsimin yaz

olduğunu unutmuştum. Bir şey oldu, hatırladım.

Hem sahi siz Melikeyi tanımadınız dimi? Beni onunla görmediniz. Ona teyze olduğum halimi peki? İşte tam o vakit benimle yeniden tanışabilirsiniz. 

26 Aralık 2022 Pazartesi

Geceyle Sabah Arasında

 Çok şaşıracağınız şeyler oluyor.

Yani ben ağzım açık izliyorum olanları da, ondan diyorum.

Yakında anlatılabilir olanlardan biraz bahsedeceğim.

.,...............

Benim uykum kolay kaçmaz. Hiç kolay kaçmaz. Çünkü kendimi uyutmanın tekniklerini bilirim ve zihnimi rahatlatma yollarına hakimim. 

Saat 2:19 bir gram uykum yok. Sabah Merve işe gitmeden annemler gelecek. Çok erken kalkmam lazım yani. Çok uzun zaman sonra yaşadığım iki günlük kısmi sakinlik sona erecek.  Ve çok şükür ki,epeydir okuyamıyordum,bir kaç sayfa da olsa okuyabildim.  Çok mutluyum. Eski tempoma dönebilmek için emek vermeye devam. 

Hadi iyi geceler o zaman. Dilediğiniz gibi yaşayabileceğiniz bir güne açılsın sabahınız.

21 Aralık 2022 Çarşamba

Çocuklarla Geçen Zaman Ömre Hediye

 Bu sabah 7:30da annem beni uyandırdı. Merve işe gidiyordu. Melikenin yanına yatar mısın dedi. Neee güzel bir teklifti. Daha ben yatmadan uyandı.:)

Sarıldı. Sımsıkı sarıldı... Öylece yattı. Sonra biraz tepişme,bolca gülüşme... Bir saat uykusuz ama öyle tatlı,öyle güzel geçti ki.  Uykusuz kalmalarin en güzeliydi,belki de. Bir ara sırtıma çıkıp yatmak istediği için tutulmuş olsam da olsun şimdi konumuz o değil :)


Şimdi, Şu Anda

 Saat 23:50

İçimden tam da şu anda ne geçiyor söyliyeyim mi?

Başımı omzuna yaslayıp öylece otursam. Öncesinde gözlerine gözlerine hiç susmadan saatlerce konuşmuş olacağım için, ikimizin de dinlenmeye ihtiyacı olacak çünkü.


12 Aralık 2022 Pazartesi

Domuz Gribi

 Dokunsaniz ağlayacak haldeyim,toparlayabilene aşk olsun. Keyifsizlikten değil ama sinirlerimin alt üst olmasından. Şu yaşımda yaşadığım en zor hastalikti diyebilirim. Tabi ki majör rahatsizliklari saymıyorum. Soğuk algınlığı,grip anlamında en zoruydu. 

Domuz gribi oldum sanırım. Sanırım çünkü doktora gitmedim. Gitmedim diye iyi değilim. Aksine çok kötü olduğum için gidemedim. Ambulansla gidebilirsin ancak,öncesinde de evde müdahale edilmesi falan lazımdı,o derece.

İlk hafta AVM'de başlayan dayanılmaz baş ağrısı ve sersemlik hissi sonrası sesim kısıldı,öksürük vardı. Gayet ayakta ve zindeydim. İşimi gücümü yapıyordum. Gerçi yapmaya devam ettim yorganın altından ama nasıl yaptım bir de bana sorun. Neyse ilk haftanın sonunda numeroloji seansim için dışarı çıktım. Bir saat boyunca konuştuk tabi ertesi gün ateşim çıktı :)

Dedim ki yarına söz verdiğim analizi yetistiremeyeceğim haftaya yapalım mı ?

Anlayışla karşıladılar sagolsunlar da hala yapamadık. Bu sefer de danışan şehir dışına gitti inşallah buluşacağız.

İşte o bir hafta. Yani bu son bir hafta yerimden kalkmadan baygın yattım. Aşırı öksürük,anormal halsizlik,mide bulantısı,ve son gün tam iyileştim derken dişlerim birbirine vururcasina gelen titreme. Çok kötü bir deneyimdi ki ben ateş alev yanarken titreme nöbetini de bilirim yani. Hiç böylesi olmamıştı. Çok korktum kendimden.

Ertesi sabah sanki bu süreçleri ben yassmamisim gibi çok zinde kalktım,enteresan.

Bu süreçte Melike üç öğün yemeğini,meyvesini,kuruyemişini yemedi. Mama ile beslendi. Asla ağzını ne annesine ne anneannesine açmadı. Arada gelip beni sevdi gitti ama asla yemek yemedi. Annem farketti. Dedi ki bu çocuk sen hastasın diye yemiyor olabilir mi? Bunu duyduğum anda üzerimdeki yorgani attım. Asla çıkmayan sesimle(bir gün öncesine kadar sadece işaretle anlasabiliyordum.sifir ses)  melikeye ben artık iyilesttiimmmm. Yeterrrrr ne bu hastalik hastalık sıkıldım yaaa aaaa tamam bitti toplayalım şu yorganı,kalkalım da azıcık yemek yiyelim,oyun oynayalım yaa. Diye ben bı coşkuya kapıldım görmeniz lazım. Her kelimeden sonra öksürüyorum tabi ona engel olamıyorum :)

Annem gülüyor bir yandsn halime üzülüyor.  Melike nasıl mutlu. Hemen bir tabak yemek hazırladık bir güzel yedirdim. Beni  de,yemek yemeyi de özlemiş yavrucuğum :)

O an saatlerce aglayabilirdim öyle duygulandım ki. Ve sonrasında tüm öğünlerini yedirecek kadar sağlık diledim Allahtan. Verdi de çok şükür. Onun icin iyileştim,onunla iyileştim. 

Bu esnada yapılacak numeroloji analizleri birikti. Yine çok şükür tabi ki. İş olsun yeterki. Geceleri analizleri yapıp,gündüz şirketteki işlerimi yapıyorum. Halim var mı ? Hayır :)

Hiç yok. Halsizlikten geberiyorum. Hala bu arada doktora gitmedim diye annem eczaneden bitkisel ürünler aldı. İçinde ne olduğunu bilmediğim hiç bir şeyi asla tüketmem. İyi ki.

Çok güçlü ürünler verdi eczacı,bunlar seni hemen kaldıracakmış dedi. Propolis desteği.(!)

Noooo.... Alerjim var asla olmaz dedim onu eledik. Bir bitkisel öksürük şurubu. Günde üç kez içilecek. Amenna. 2 günün sonunda ben çok daha kotulestim,bana biseyler oluyoorr,niye toparlanamiyorum ben beee demeye ve korkmaya başladım. Sesim tamamen gitti. Sıfır ses. Yok.  Hicc. İsaretlesmesek asla anlasamayacağız. Meğer şurubun içindeki bitkiye de alerjim varmış. Kestikten iki gün sonra sesim çok kisikta olsa gelmeye başladı. Azıcık gözümü acabildim. O süreçte bir de doğum günüm oldu ki,aramayan sormayan herkese içimden çok teşekkür ettim. Çünkü ne telefona bakacak ne de konuşacak halim vardı. Yok oldum resmen,kayboldum. Sesim gibi,tüm varlığım da çekildi bu dünyadan. Öyle bi bitiklik. Öyle bi kendinden gecmişlik. En sevdiğim gelse,bı buse kondursa yanağıma algilayabilirmiydim bilmiyorum. Neyse zaten kimsenin de pek umrunda olmadı. Hayatımın en az kişiyle kutlanan doğum günüydü. 

Öncesinde diyordum ki,kocaman çilekli bir pasta alayım doğum günümde. Sonra dedim ki hayyııır hiç gerek yok. Onun anısı çok başka. Öylece kalsın,boşver. Gün gelince gözüm ne pasta gördü ne kutlama. Annecigim almış çikolatalı bir pasta. Olan son gucumle ufledim onu yattigim yerden,gözüm kapalı. Yemedim tabi. Onlara afiyet oldu sadece. En kısa zamanda tekrar hakkıyla bir kutlama yapacağım inşallah.

Tüm bunlardan sebep sinirlerim harab oldu işte. Toparlanirim bir kaç güne evelallah. Görüp duyduğum tüm belirtiler domuz gribine çıktı. Öyle belli ki,öyle bağırıyorum ki tüm yaşadıklarımla; ben domiz gribi olduuuumm diye.

Geçiyor hızla. Çok büyük kısmı geçti iki buçuk hafta sonunda. Toparlanmak kaldı bir tek bana. Onu da hallederim evelallah.


İyi bakın kendinize. İyi olmak için sebepler üretin. Yollar bulun. Harika bir haftaya başlamaya niyet edelim hep birlikte. 


14 Kasım 2022 Pazartesi

Dertleşme

Keşke anlatılabilir bir derdim olsaydı da,paylaşsaydim sizinle,hep yaptığım gibi.
Biliyorum ki,iyi gelirdiniz bana. Ama bu sefer susmak en iyisi. Anlatmak mümkün değil çünkü.
Günlerdir Instagram'dan mesajlar alıyorum iyi misin,niye sessizsin diye. İlk defa oluyor bu. Şaşırıyorum farkedildiğime. Çok seviniyorum anlatamasam da birilerinin bana destek olmaya çalışmasına.
Ne güzel insanlar var etrafımda. Şükür ediyorum her birinin varlığına.
Keşke tümüyle kalbimi açabilecek yakınlıkta olsalardı tabi. Sadece içlerinden biri. Biri derdimi derdi bildi. Onu yaşamıma hediye verene sonsuz şükür. 
Öyle işte. 
Bu sefer geçecek diyemiyorum dostlar. Biliyorum çünkü,geçmeyecek. Yepyeni bir sonem başlıyor ve altından kolaylıkla kalkabilmek kısmet olsun.
Allah hep bizimle diye tekrarlıyorum içimden. İyi geliyor. Size iyi gelenleri yapmaya,onlardan güç almaya devam edin. Size sizden daha iyi gelecek olan inançlarınızdır. Yönünüzü nereye çevirdiğinize bakın. 
Kendinize de iyi bakın. Ben de bakacağım tamam. Bakmalıyım evet. Artık yani. Dönüşsmeli bu enerji.

7 Kasım 2022 Pazartesi

Öyle İşte

 Fazla keyifsiz,fazla yorgun,fazla uykusuz,fazla stresli,fazla korku dolu
Bol dualı,bol araştırmalı,bol düşünmeli,bol konuşmalı,bol paylaşmalı,bol içine atmalı, bol yıpranmalı bir zaman dilimi.

Sormayın sebebini.

Sormayın ki tarihe not düşmüş olmayalım. Belki bir gün tamamen geçerse her şey, unutma yolunda sağlam adımlar atabilelim.


28 Ekim 2022 Cuma

Deli Deli Kulaklari Küpeli :)

 Bazen melikeye olan aşkımdan delirecek gibi oluyorum. Bazen de özlediğim şeylerin yokluğuna.

Delirmeye yer arıyorum aslında da unuttuğum bir şey var; zaten öyleyim üstüne kat çıkmaya hiç gerek yok ki:)

Erkek Arkadaş

 Neredeyse tüm arkadaşlıklarım çok eskiye dayanır.

Bunlardan  4u erkek ve dost diyebileceğim kadar yakındır. Yani ben öyle sanıyorum en azından. 

Biri 17yıllık. Beni blog camiasına dahil eden kişi.

Biri 15 yıllık. Hiç şüphesiz ömrümün en güzel günlerini geçirmeme vesile idi.

Biri 12-13 yıllık. Pek görüşemesek de orada olduğunu hep bildiğimdir. Bu kendimi iyi hissettirir.

Biri 10 yılı geçmiştir. Kilometrelerce uzakta, başka ülkede ama en sık iletişim kurduklarımdandır.

Bunlardan ikisi evli,biri her an evlenebilir,diğeri özgürlük uğruna hiç o işlere girmez. Zaman zaman kırılıyoruz birbirimize ve öyle güzel oturup konuşabiliyoruz ki bazılarıyla. Ne kadar şükretsem az Allah'a . Bayılıyorum,sen bana bunu dedin buna bozuldum. Onun için böyle yaptım diye ifade edebilmeye. Aynı şekilde ama sen de bunu demeseydin keşkelere.  Böyle olunca işte böyle uzun soluklu oluyor ilişkiler. Uzun zaman görüşemesek de, bir telefon sesine insanın içi sıcacık oluveriyor. Biliyorsun seni merak etti. Biliyorsun bı derdi var ve sana geldi. Biliyorsun azıcık vakti var ve seninle sohbet etmek istedi.

.....

Eşini de çok severim. Çok kıymet veririm.

Ee bı de ben zaten bu açıdan pek salak biriyim. Beni aramış aramamış diye bakmam,zor zamanında hemmen arar,sorar ilgilenir destek olurum. Yine öyle yaptım. Ama bu sefer biraz geciktim;farkındayım da. Halam vefaat ettiğinde desteğini görmediğim halde,kardeşim evlenirken ve bebeği doğunca hayırlı olsun demedigi halde ve tüm bunlara onu çok önemsediğim için kırılmış iken,annesinin vefaat ettiğini duyduğumda içim yandı. Her şeyi bıraktım bir kenara. Ama hemen değil bir ay sonra aradım. 

Çünkü çok empati yaptım. Bunun yanlış olduğunu yeni yeni anlıyorum. Ahh dedim ne çok düşkündü annesine ama ne çok ne aşırı çok. Nasıl kalkacak bu acının altindan diye diye ona dua ede ede kendimi yedim günlerce. Ne telefon görür gözü şimdi ne eş dost dedim. Biraz kendine gelmesi için beklemek istedim. Bı kuru mesajla geçiştirmek yerine yanına gidemeyecegim için telefon etmek niyetindeydim. Ama söyleyeceğim hiç bir şey ona geçmez biraz toparlanması lazım diye düşündüm. Bir ay sonra aradığımda ve sonra ayda bir yokladığımda telefonlarımı açmadı. Hala açmıyor. Bugün eşine bahsettim. Samimiyetimi bilirsin,ilgisizlik olarak algılanmaması için sana bunu detaylıca aktarmak istedim dedim. Aynı yerden sınadığı için hayat bizi,anladı beni. Onun anlaması için zaman ver dedi. Ahh dedim ilişkileri iyileştirme gücü olan zaman,yitirme gücüne de sahip unutmamak lazım. Eşin çok değerli. Dilerim o da beni kaybetmek istemiyordur. Şimdilik buradayım,bekliyorum. Ama ben de insanım. Kalbi kırık bir insan üstelik. Ben olsam bu kadar yapmazdım. Beni sevdiğinden mi,yoksa hiç önemsemediğinden mi,bunun ayrımını yapması lazım. Zira benim aklım karışmaya başladı.

Neyse yani sonuç olarak ben yine aptallık ettim. Gönül koysana kızım sen en başından. İki önemli olay geçmiş başından. Doğum ve ölüm. Daha neyi bekliyorsun ? Aptallığa bu kadar lüzum var mı?

Söyle hele var mı ?





26 Ekim 2022 Çarşamba

Dimi ?

 Yarının yemeğini yaptım. Bulaşık makinasını boşaltıp,yerleştirdim. Meditasyon yaptım,dua ettim. Artık uyuyabilirim. Zira zihnim sadece uyurken susabiliyor; rüyaları saymazsak. Saymazsak büyük haksızlık olur ama. Bilen bilir çok güzel rüyalar görürüm ben. Anlatılmayanı,gözümle göremediğimi,hissime henüz gelmeyeni vsvsvs.  Çok şükür rüyama dahi olsa düşürene.

Şükür,sonsuz şükür verdiği her şeye. Benden aldığı,sana yok,payına düşmedi dediği her şeye.

Olanda bir hayır,olmayanda bin hayır vardır ya hem. Bunu hep akılda tutmak lazım olduğuna inanırım. Neyi çok isteyip olmadıysa,hatırla.

"Olanda bir hayr,olmayanda bin hayr var". Ondan daha iyi bilecek değiliz ya.

DİMİ ?

22 Ekim 2022 Cumartesi

Bu Sefer Kaçamadım

 Geçen hafta Amerika'daki arkadaşım aradı. Daha doğrusu o beni aramıştı da müsait olamamıştım,dönüş yaptım. Konu konuyu açtı ve dedi ki; arkadaşım sana bir şey soracağım. Aslında zaman zaman hep sormayı denedim ama bir türlü olmadı. Bilinçli mi yapıyorsun bilmiyorum ama araya hep laf karışıyor ben sana bunu sormak istediğimde. Ne oldu ki dedim neyi soracaksın,ayrıca niye araya laf karıştırayım aşk olsun. Bak dedi yine lafı döndürüyorsun.:)

Sor hadi dedim inşallah kolay yerden gelir.

Hep dedi beni dinleyip yardımcı oluyorsun. Hayatıma giren çıkan kim varsa biliyor beni korumak adına görmediklerimi görüp destek oluyorsun. Peki ya senin hayatında biri var mı ?

Ya da şöyle sorayım da artık kacama. Ne zamandır biri yok hayatında ?

Bu nerden cikti şimdi dedim. Geç bı oraları lütfen ben de sana destek olmak istiyorum her ne yaşıyorsan dedi.

Hayatım rutin şekilde devam ediyor canım,anlatacak paylasacak bir şey olsa bilirsin zaten dedim. Biliyorum böyle deyince samimiyetsiz algılanıyorum sizler tarafından. Bu nasıl dostluk diyorsunuz içinizden. Ama o demedi emin olun. Çünkü benim ne kadar ketum olduğumu biliyor. Bu kadarını tahmin edemediyse de biliyor.  Bu kadar içime içime yaşıyor olmama kızıyor sadece. Yapacak bir şey yok. Can çıkar,huy çıkmazmış. Ben kimseyle bir şey paylaşmayı beceremem zaten. Kişisel algılanacak bir durum değil ki bu. Benim normalim bu yani. Kendimi,ruhumu tümüyle açıkca anlatabildiğim nadir zamanlar,az insanlar olmuştur. Gerek yok. Gerçekten... Ben bana yetiyorum. Yetemediğim noktada da geçmişte güvenip kalbimi paylaştığım insanları hayalimde yanıma oturtuyor, anlatmak istediklerimi paylaşıyorum. Kimsebilmese de onların ruhu beni duyuyor. Bazen sımsıcak bir el dokunuyor kalbime,bazen tatlı bir çift göz bakıyor gözümün içine. Ya da sövüyor bana,kendimi bu kadar üzdü ğüm için falan. Öyle yani,ben de böyle napim amann.


21 Ekim 2022 Cuma

İki Günde İki Alçı

 Pazartesi Melike'nin bileği kırıldı biliyorsunuz. Alçıya alındı. Çarşamba günü,bizim evdeki odasında öğle uykusundan uyandı. Odadan çıkarken annemden benim kucağıma geldi. Alçı nerde dedim birden, göremedim kolunda. O şoku anlatamam ama. İki kola da baktık yok. Ara tara derken meğer yatağının içine düşmüş. Hemmen hazırlan anne ben kızı kucağımda tutayım ki düşmesin,alçısız kırık kolla dedim. Bı kaç dk içinde hastaneye gittiler. Amma doktor ameliyata girmiş. Saatlerce beklediler. Neyse sonunda yeniden alçı yapılmış da rahatladık. Doktor fobisi var ve katıla katıla ağlıyor ama bı an durup demis ki doktor amcasına; "acıyiiii". Tamam kızım şimdi gecicek diye diye yapmış alçısını.

15 aylık bebek canımın yandığını bilip,böyle de ifade eder mi yaa. Bu kız beni her gün şoke ediyor. Akşam da uyurken annesine aynı şeyi söylemiş. Nasıl canı yandıysa artık. İnşallah bir an evvel kemik kaynar da rahatlar. Tüm yavrulara sağlık versin Allah. Yoksa işimiz zor. Gözünün içine bakmaktan ömrümüz gitti bu süreçte. Daha da çok yolumuz var.

Badem çok iyi gelir dediler, ilk kez yedi çok sevdi. Her gün 4 badem yiyebiliyor fazlasını istemiyor. Ilık suyuyla yaptığımız çeşit çeşit çorbaların hiç birinin tadına bile bakmadığı için annem fenalardaydı bu gün :)  Böyle böyle geçecek inşallah. Yarın ola hayrola. 

18 Ekim 2022 Salı

Ahh Kalbim

 Bu gün hayatın sınavlarından biriydi benim için.

Melikenin kol bileği kırıldı.

Bizim bunu anlamamız saatler aldı ve o süreçte çok zor dakikalar yaşandı. İçim paramparça. Teyzelik delilik gerçekten. Ama Melikenin teyzesi olmak daha bı delirmelik. 

Annemle babam hastaneye gitti,annesi de işten çıkıp hastaneye koştu. Öyle çok ağlamış ki alçıya alınırken,zaten Dr fobisi de var. Annem de o bir saatlik süreç boyunca beni anlatmış. Kızım bak teyzen seni çok merak ediyor. Senin canın yanıyor diye çok üzülüyor. Gelemediği için çok üzgün,seni merak ediyor. Şimdi yanına gideceğiz seni iyi görmesi lazım. Lütfen ağlama diye defalarca anlatmış annem. 

Yoldan aradılar.  Bız melikelere geçiyoruz sen de gel dediler. 10dk sonra durakta otobüs bekliyordum. Işık hızıyla çıktım evden. Bir gittim ki Melike annesinin ayağında uyuyacakken kalktı. Bana geldi,sarıldı,öptü. Ve bir saat boyunca sürekli gelip sarıldı ve öptü. Ben onu merak ettim,çok üzülüp ne yapacağımı bilemez haldeyken o bana öyle bı düşkün oldu ki şaştım kaldım.

Bir saattir ayrıyız kızım,bu kadar özlemiş olamazsın diyip durdum. Annesiyle onu evlerinde bırakıp biz kendi evimize doğru yola çıktık. Anneme dedim ki niye böyle sürekli bana sarılıp beni sevdi,öptü anlayamıyorum.

Dedi ki ben senin üzüldüğünü anlattım ona hep ,ondan seni avuttu çocuk. Üzülme iyiyim demek istedi herhalde.

Allah dedim sizi napmasın. Bu yavrucuk kendi derdini bırakıp beni avuttu ya,ne diyeyim size. Daha 15 aylık. Ama öylesi bilge,öylesi melek. 

Allahın en güzel hediyelerinden biri bize. Sonsuz şükür onu verene. 20gün alçıda kalacak bileği. Zor bir akşam geçiriyorlar. Yarınlarımız daha iyi olsun inşallah.

Ahh yeni oyuncakları da gelmişti tam yaa. Yarın onlarda olacağım. Sonra yine bizdeki rutinimize devam inşallah.

Gözümün ucunda kurumayan bir yaşsın Melike. Hep mutluluk için akan,bu gün biraz üzüntüden.


15 Ekim 2022 Cumartesi

Hediye


 Annem markette bu bardağı görmüş,bana almış. Sana bir sürprizim var diye geldi. Böyle küçük sürprizler,hayatıma renk katmaya yetiyor da artıyor bile.  Hediyeleşmek ne harika öyle değil mi ?

Güzel bir hafta sonu diliyorum bu cümlelere temas edecek herkese. Dualarım Bartında yaşanan kazada, zarar gören herkesle.




7 Ekim 2022 Cuma

Mutluluk Gözyaşı

 Artık eskisi gibi değilim.

Halamdan sonra zaten çoğu şey eskisi gibi olmuyor da...

Duygularımı,ifadelerimi saklamıyorum artık.

Kızdım mı,belirtiyorum. Kırıldım mı,uygununca ifade ediyorum. /Zaten ben kavga da edemiyorum. Neyse tercihim de değil hiç bir zaman./

Çok mutlu olduysam,hele de duygulandıysam dolan gözlerimi saklamıyorum artık.

Ha belki uzanıp boynuna sarılmak geçince içimden,yapamıyorum hala. Ama güzel bir şey okuyunca,duyunca,görünce gözyaşlarıma izin veriyorum. Ta ki halamın gömüldüğü o gün,o dakika iki saniyeliğine akan yaşlar gibi. Mutlu olunca da akmalarına izin veriyorum artık.

Küçük bir kız çocuğuydum,büyüdüm. Ne guzelde büyüdüm. 

5 Ekim 2022 Çarşamba

Robotik İnsanımsı Bişiy

 Ee bende bir insan olduğum için,güzel olan bazı şeyleri çok özlüyorum.

Etten kemiktenim sonuçta,robot değilim.

Yani sanırım. Galiba. 

3 başlıklı yazı

 Bu ara buraya yazmaya her zamankinden daha çok ihtiyaç hissediyorum. Çünkü kimseyle hiç birşey konuşmuyorum ve taşıyabileceğimden fazlasını yaşıyorum. Tam da burada içimden geçiyor" Allah taşıyamayacağı yük vermez insana." Amenna. Benim göremediğimi görüyor tabi,şüphesiz. Ruhsal yorgunluğum mu daha ağır geliyor şu sıra,yoksa fiziksel ağrılarım mı bilemiyorum inanın. Reiki enerjisinin gücüyle feraha eriyorum her seferinde. 

...

Sen dedi,benim yaşamıma hediyesin.

Hıçkırarak ağlamak istedim. Sadece teşekkür edebildim. Ne muazzam bir dahil ediş. Ne muzzam bir iyi ki varsın deyiş. Ne tatlı bir kabulleniş.  

......

Gecen gün şunu söyledim arkadaşıma,buraya da not düşmek isterim.

"Öyle çok kırıldı ki kalbim. Öyle çok... Aşırı çok.

Ama konuşmayacağım,içime aksın tüm her şey. Orada öğütülsün de,yok olup gitsin. 

Ama ya incinen kalbi Allah çok seviyorsa ? Ya o yanına bırakmazsa. ?

Ahhh istemem kimse üzülsün. Yandığım yerden asla istemem bir başkası yansın. Asla.

Olmaz dimi öyle? Allah inciteni aynı yerden incitmez dimi? Ben bı kere daha üzülürüm çünkü. Herkes iyi olsa,birbirinin iyiliğini düşünse,en azından kuyusunu kazmak için ekstra çaba harcamasa,yeter aslında."

27 Eylül 2022 Salı

Melike Yürüyor

 Melike artık yürüyor. Geçen hafta bir gün benimle başbaşa kalmıştı. O gün elinden tutup evin icinde uzun uzun yürümeye başlamıştık.

O güne dek sadece 1-2 adım atıyordu. Şimdi salonun içinde tek başına yuruyebiliyor. Ama dışarı çıkacaksa elini uzatıyor,elimi tutuyor ve beraber evi tekrar ve tekrar dolaşıyoruz.

Gözyaşım pıt. Çok kez pıt. Ve nedendir bilmem,kimsenin de elinden tutup yürümüyor,illa ben. Aslında ilk adımlarını benimle atsın istemezdim. Ayak ritimlerini bana göre ayarlamasın diye. Ama o ne derse o. Tiyzicimm diyip elini uzatınca, tutmayıp naparsın? Alıp o eli kalbime yerleştiresim geliyor da,dizginliyorum kendimi. Olabildiğince işte.

Sonsu şükür seni bize verene. Beni sana teyze edene. Sana teyzelik yapabilme fırsatı sunana.


Halam

 Bu gün günlerden halam.

3 yıl oldu vefaat edeli. Her gün aklımda,her gün anılarımda ve yaşantımın her evresinde.

Bir kokuda,bir yemekte,bir sözde vsvsvs.


Sabah gözümü açtığımda 2 whatsap mesajı vardı.

Bu gün halanın ölüm yıldönümü. Yanındayım,sana sıkı sıkı sarılsam acını hafifletmez ama iyi gelir minvalinde cümleler yazmış canımın içleri.

Varlıklarına nasıl şükretsem bilmem ki.

25 Eylül 2022 Pazar

Bir başka haftasonu

 Annemler persembeden karasuya gitti Merve in evine geçen ay lağım basmıştı, bı dolaşmaları lazımdı. O gün melikeye ben baktım. Ertesi gün de aşısı için annesi izinli olacaktı. Perşembe akşamı babam aradı. Yönetici onu aramış. Mervenin oturduğu evde su tesisatında kaçak varmış acil bir şeyler yapın demiş. Perşembe gecesi usta bulundu,abla sabah 8de bende olur musun diye arandım. Gece doğan 2:15de işten eve geldi. Yemeğini hazırlayıp yattım. Cuma sabah 8 de oradaydım.  Akşam 8e kadar sürdü işlemler. Bir seramik çıkacaktı,tüm koridor,mutfak ve balkonun tadilat görmesine karar verildi. Hasar büyüktü. Marangozlar da geldi mutfak dolapları söküldü. Onları boşaltıp,salonun ortasına yığdık. 14aylik çocukla  sadece koltukta ve halinin üstünde oyalanmak ki salonda battı çünkü. Oldukça zordu ama hem Allah hem de Melike çok yardım etti.

İş bitti. Mervede kalmak zorundaydım çünkü cumartesi sabah seramik ustası gelicekti ve damat mesaiye gitmesi gerekti. Onu da hallettik. Mutfak dolapları takılamadı. Yerlerin kuruması lazımmış. Yarın gelicekmis marangozlar ama saat belli değil. Akşam yemeğini Mervede yiyip, doğana da getirip eve geldim. Evde bir golden ve işten gelecek bı kardeş var çünkü. Yorgunluktan geri gidemedim. Duş alıp biraz dinlenip bir şeyler yiyince saat şimdi 00:01. Yarın dinlenmek istedim ama olmayacak gibi. İşin büyüğü yarın. Adamlar vakitlice gelirse biz de yerleşiriz insallah. Annemsiz çok zor oldu ama halledebildim. Her açıdan Merve'ye destek olduğumu hissettim. 

Bu yorgunluğun üstüne,Melike'nin odasinda oynarken,kafamı kalorifer peteğine çarptım  çocuk korkmasın ve üzülmesin diye sızlanamadım ama dünya bir süreliğine pek kötü bı yer oldu bana. İyiyim şimdi. Merveye gitmeden bir gece önce duşa girip alamadan çıktığım vakitte başım öyle dönmüştü ki,bugün iyiyim diyebiliyorum bu kazadan sonra bile.

Daha anlatacak çok şey var ama ilk aklıma gelenler bunlar. Öyle çok şükrettim ki şu iki günde. Gücüme,sağlığıma,varlığıma,aileme ve beni bu gün bu hale getiren her şeye.

Hep güçlü olmak lazım ama bu ara ben daha çok. Annem sürekli anneanneme gitmek zorunda. Karasuyada aynı şekilde. Mecburiyetler var. Sorumluluklar. Arkada kalanları toplamak gerek.  Allah'ım gücümü arttır. Maddi ve manevi olanı katla.  

Bir dee yarın Merve'ye gidecek gücü ver bana.

Çok olmazsam eğer,orada iş güç yapacak enerjiyi de rica edeceğim senden :)





18 Eylül 2022 Pazar

Kadıköy

 İşler çok yoğundu. Google reklamlarını açık unutmuşlar,çok yığılma oldu. Evden bir türlü çıkamadım. Akşamüstü kadiköydeydim. Tadilattan ayakkabılarımı aldım. Kışın 50-60tl tutan tadilat şimdi 250tl tuttu ağzım açık kaldı. Pek yakınında,yolumun üzerindeki kitapçıya uğrayıp o kediyi sevmek istedim. Yoktu. Biraz bekledim,bakındım ama göremedim. Halbuki geleceğim demiştim. O da beni sevdi sanıyordum,ayaklarıma dolanmasından,oyunlar yapmasından belliydi. Yanıldım demek ki. (Bu arada orada tanesi 3tl ye çocuk kitapları var köy okullarına göndermek için ben aldım aklınızda olsun) Sonra Karaköy iskelesinin üstündeki İstanbul cafeye gidip kahve alıp uzun uzun kitap okumak istedim. Kahve makinası bozuktu. Limonata ve su aldım. Oturacak hiç boş yer yoktu. Elinde bir şey yiyip içerek dolaşmayı sevmeyen biri olarak pek zorlansam da iyi geldi o sıcakta. E 10duragina geldim uzun uzun bekledim. Otobüs gelmeyince diğer uçtaki 16kh ye gittim. Daha uzunca da orada bekledim o da gelmedi. Saatleri geçti üstelik. Tekrar e10 durağına geldim bekledim. Biri dedi ki önümüzdeki iki sefer iptal olmuş. Tekrar 16kh durağına yürüdüm. Yaklaşık yarım saatte orada bekledim. Sonra bindim yaklaşık 2 saatte evime geldim. Yol boyu doğum gününün icadı kitabını okudum. Yol nasıl geçti anlamadım. Gelirken hazır yemek alıp eve girdim. Ayaklarımın üstüne basamıyordum artık. Doğan işten gece 2de çıkacaktı. Onun yemeğini hallettim,o gelince tabağını eline verip uykuya geçtim.

17 Eylül 2022 Cumartesi

Neden ?

 Ben onca yolu geldim; sen niye orada değildin ?

16 Eylül 2022 Cuma

Kadıköy

 Yarın Kadıköy'de olmam lazım. Aslında bugün gitmem gerekiyordu ama yorgundum yarına kaldı.

Bir yanım bak ne güzel kendinle başbaşa bir gün geçirirsin gitmisken diyor,seviniyor. Bir yanım,amann işini 5dk da halleder dönersin,tek başına oraların bı tadı yok ki diyor.


14 Eylül 2022 Çarşamba

Fotoğraf

 Çok sevdiklerimin fotoğraflarına ihtiyaç duymuyorum. Yakınımda oldukları için değil, yakınımdayken zihnimle fotoğraflarını çekip kalbime sakladığım için. Çünkü her bir an benim için çok kıymetli. Yaşayıp geçmiyor,zihnime ve kalbime o anları ve o suretleri kopyalıyorum.

Özleyince ya da modum düşükse gözlerimi kapatıp o fotoğrafı görüyor ve yükseliyorum.

Ve sonsuz kez şükrediyorum o anları ve anıları yaşayabildiğime.


12 Eylül 2022 Pazartesi

İyi Olun Tamam mı ?

 Halamın vefaatından sonra çok korkuyorum sevdiklerime bir şey olacak diye.

İki kardeşim de ev aldılar. Bizim ev tam ortada ve onlar bir buçuk kilometre uzağımızda. Yaklaşık 2-3 aydır babam bu evlerin tadilatı için aşırı yoruldu. 

Geçen gün dedim ki biliyorum olması gereken bu. Süreç bunu gerektiriyor ama ben korkuyorum. Sana bir şey olacak diye aklım çıkıyor. Nolur kendine dikkat et. Nasıl olacak bilmiyorum ama nolur dikkat et.

Annem çok yorulduğunu söylediğinde de aynı şeyi dedim. Korkuyorum anne. Halamda sonra sevdiklerime bir şey olacak diye ödüm koyuyor nolur dikkat et.

Evet bunu ilk kez söyledim ama aklımdan ve kalbimden hiç çıkmayan bir konu aslında. 

Tüm sevdiklerim iyi olsun,sağlıklı ve sağ olsun varsın uzak olsunlar,varsın gorusmeyelim ama herkesin iyi olduğunu bileyim istiyorum. Aklım çıkıyor birine bir şey olacak da kaybedeceğim diye.

Babam da annem de çok etkilendi çünkü hiç bilmezler benim hayata karşı tedrginliklerimi. Bildiler mecburen. Daha fazla tutamadım içimde. Öyle işte. Benim de içimde halledemediklerim var. Altından kalkamadıklarım, altında kaldıklarım var.

Hayat. Her duyguyla baş edecek güçte değiliz. Çünkü insanız. Çünkü yaşam. Çünkü hayat.

Sağolun. Varolun. İyi olun. Tamam mı ?


8 Eylül 2022 Perşembe

17 sene

 Bir şeyi hatırladım,paylaşmam lazım.

Blog yazmaya başlayalı,Ekim ayında tam tam 17 sene olacakmış. 

17 sene 

Blogcu.com dan, blogger.com a.

Hayatımın cokk önemli bir evresi.

Vay vay vay...






7 Eylül 2022 Çarşamba

Her Şey Yolunda

Babalarımız kuzen bizim. Bu zamanda böylesi bağlılık nasıl oluyor şaşıyorum bazen. 
Bengü abla
Gençliğinde Arzum Onan a ne çok benzerdi. 
Şimdi de çok güzel tabi. 
Hep severdim de,halamın vefaat zamanında bana olan desteği bir başka yakınlaştırdı bizi. Ablam gibi oldu. Enn yakınımdaydı, o ve Nurgül 
Bugün aradı Bengü abla. 
Tülin halamın sana selamı var dedi. 
Yanlış mı anladım acaba hayatta olan ama görüşmediğim halamı mı söylüyordu ki diye düşündüm bı an. Yooo öyle değildi.
Sonra tüylerimi diken diken eden konuşmasına devam etti.
Halamızı rüyamda gördüm dedi.
Sana mesaj vermek istiyor gibiydi. Çok iyiydi ve iyi olmanı istiyordu. 
Detaylıca anlattı rüyasını. Konuştuk biraz.
Ne iyi geldi. O zaten hep iyi gelir bana. Varlığı yükseltir hepimizi,her zaman.
Ne güzeldir ki o da benim için aynı şeyleri söyler pek sık. Çok şükür.
Ben de dün gece rüyamda arkadaşımın vefaat etmiş babasını ve hayatta olan ama hiç tanışmadığım annesini gördüm.
Öyle duygusal bir rüyaydı ki,tabi ki anlatmayacağım asla. Ama çok etkilendim. Hemen akşamına da Bengü abla halamı anlatınca o gergin,üzgün halim gitti. Pamuk gibi oldum. Tam da "onların" istedikleri gibi.
Öyle güzeldi ki her biri ve her birinin söyledikleri. Toparlanmak zorunda bıraktılar beni. Onları orada rahatsız etmişim belli ki. Yapma kızım dediler,üzme bu kadar kendini. Tamam peki.
Siz huzurla uyuyun ben buraları idare ederim evelallah. Hem zaten o da dedi,yarın halledeceğiz her şeyi.
Hayat zaten çok güzel. Her şey yolunda. Güneş hala doğudan doğuyor,batıdan batıyor. Ay hala geceyi aydınlatmaya devam ediyor. Elhamdülillah.
🙏🙏🙏

5 Eylül 2022 Pazartesi

Anılar ve Eski Dostluklar İyi ki Var

 Yıllar yıllar öncesinde benim için yazılmış bir yazıya denk geldim.

Bildiğim,her cümlesini ezber ettiğim,öyle ki ne zaman moralim bozuk olsa o cümlelere sarıldığım bir yazı.

Yazan kişi bunu hiç bir zaman bilmedi,bilmeyecek.  Ama benim için ciddi motivasyon içeriyor.

Bu aralarda ruhum çok hassas. Kendime sarılacak,sığınacak cümleler,durumlar arıyorum. buluyorum da. Arayan bulur lafını hep çok sevmişimdir. Çok doğru bulmuşumdur. İnsan neyi ararsa onu bulur.

Şükür ki,beni motive eden, yükselten çok şey var yaşamımda.

Neyse işte. Biraz dağıttı ama çok çok iyi geldi.  Bu ara ne zaman kendimi keyifsiz hissetsem,hoopp geçmiş güzel bir anıya gidiyor bir süre orada kalıyorum. Çok iyi geliyor,tavsiye ederim.
Ruhunuza iyi gelenleriniz çok olsun ve kıymetini bildikleriniz.

İyi olan her şeyin kıymetini bilin ve onu koruyup kollayın. Bunu kendiniz için yapın.İyi insanlar,çıkarsız dostlar sizi hep yükseltir. Sizi sizden daha çok düşünenlere bir sarılın bir daha bırakmayın. Her ne olursa olsun kendiniz için onları çekim alanınızdan ayırmayın.

Bence yani. Ben bunun için çok çaba gösteriyorum.


Seviyoommm

Sofraya uzanmak istedi. Ne istiyorsun kızım,ne vereyim sana dedim. Her gün kahvaltıdan sonra bir kaç çay kaşığı yedirdiğim tahin pekmezi gösterdi. "Seviyoommm" dedi. Yine beni şoke etti. vereyim kızım,seviyorsan bol bol ye dedim.

Sonra düşündüm de ne basit bir ifade. Ondan ver,ondan yiyeceğim,istiyorum vsvv değil. Seviyoomm.

Sevdiğin şeyi çok net göstermek,ifade etmek ve onu istemek. Damağında sevdiğin şeylerin tadını hissetmek istemek.

14 aylık bir kız çocuğu, bana bu gün de çok şey öğretti. Şükürler olsun ki onun teyzesiyim.


Nerden Nereye Sonsuz Şükürle

Hayatım boyunca hep sorumluluk sahibiyim ve paranın değerini de yönetimini de bildim. Ee artık yaşlar da malum zaten, bilelim bir zahmet. Ama aileyle yaşayınca sorumluluğun büyüğü anne babada oluyor yaş kaç olsa.

Son 4 aydır öyle değil. Tam anlamıyla tüm geçim sorumluluğu bende. Bir kaç ay daha öyle olacak çok belli.

Bunu yakınarak söylemiyorum. Tam aksine sonsuz şükürle yazıyorum.

Zorlanıyorum,asla su gibi akmıyor süreç. Ama öyle mutluyum ki sonuçtan. Nerden nereye diyorum. Ne halden nasıl hallere. Çok şükür. Eve,aileye herkese yetisebiliyor, sanıyorum ki eksiksiz kapatabiliyorum ayları.

Bunun için sürekli bir beyin fırtınasındayım. Neyi nasıl yaparsam daha kolay ve verimli olur vs.

Bu yazıyı da şimdi internetten bulaşık makinası tabletini sipariş verirken yazıyorum :)

Diğer alınacak elzem seyleri de listeledim. Sıraya koydum,yarın halledeceğim.

Bu arada süreci takip edip merak edenler varsa muhasebeyle aramız hala berbat ve hala prim listemi hesaplamadıkları için ödeme alamadım.

Ve hala çok sakinim,beklemedeyim.

Sular durulduğunda ortada onların yaptığı çirkinlikler kalsın,benim söylediğim negatif söylemler değil. Bunun için ben iyi tarafta sabırla dik durmaya devam ediyorum.

Bir profesyonel olun ya. Bı becerin bunu. Bu yasa gelip,bir iş sahibi olup hala amatörce hareket etmek ne. Allah aşkına ne.

Bir iş ilişkisi varsa aramızda,iki kalem işi yapmak,bir merhaba tamam peki demek falan normal yani. Olması gereken.

Niye zoru seciyorsunuz?


4 Eylül 2022 Pazar

Öğrendim ki(!)

 Son zamanda yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var.

Kimse kimseye her şeyini anlatabilecek kadar güvenip bağlanmamalı. Sonra bir şekilde o iletişim ortadan kalkınca,insan napacağını bilemiyor. Yani bir şey olunca gerçekten ne yöne döneceğini,nasıl tavır takınacağını düşünüp duruyorsun.  Kendin kendine yetiyorsun o ayrı tabi zaten de,alışkanlıklar bir de. Her şeye rağmen alışkanlıklar. 

Başka türlüsünü bilmediğin haller. Elin,kolun,aklın,fikrin,ruhun,beynin olmuş insanlar. Hayat bu ya ilişkiler bitebilir çok normal. Ama demek istediğim sonrası. Yaşam devam ediyor ve sen karşılaştığın, zorlandığın durumlarda ne yapacağını bilemiyorsun. Öğrenilir tabi ki. Öğreniyoruz da. Böyle böyle büyüyor,gelişiyoruz. 

 ....


Yarın annemler gelir. İki gündür yalnızdım. Çok sıkıldım. Yalnızlığı sevdiğimi sanırdım. Pek de gerek yokmuş.  Evde ses olması pek güzelmiş keza TV bile açmadan oturan insanım ben. Şimdi biraz uyuyabilirsem sabah artık biraz kitap okumam lazım. İyice saldım. Rutinleri hale yola koymak güzeldir,önemlidir. Olması gerekendir.

Rutierinizi sevin. Sevmediklerinizi değiştirin.

Sevgiler. 😇

 

Haklı Olmanın Huzuru

 Aylar sonra ilk kez konuştuk. Yaklaşık iki buçuk saat kadar. Her zamanki gibi önce o anlattı uzun uzun olan bitenleri. Konuşmaya çok ihtiyacı vardı. Dinleyeceğimden çok emin aradı. Hatta ilk aradığında sabah öyle erkendi ki duydum ama açamadım. Ayık olmalıydım ki,onu ilgiyle dinlemeliydim. Akşam üstü tekrar aradı. Anlattı,anlattı. Sonra sende ne var ne yok dedi. Konu başlıklarını verince ben, dumur oldu.

Sen bunları yaşarken ben neredeydim dedi;  hayıflandı durdu önce. 

 Anlattıklarımdan sonra vay be dedi. Sen bu kararları alabilir miydin. Neler yaşattılar da sen bu keskin çizgileri çekmek zorunda hissettin.

Bu ne ki dedim bu ne ki. Ben aslında hiç bir şey anlatmadım ki daha.

Sonra dedi ki beni dinle. Her zaman konuşmayı çok sever zaten. Ben de onu dinlemeyi. Ama hayır dedim ben anlatacağım önce. Sen beni dinle. Sus dedi. Lütfen sus ve 2dk beni dinle.

Ben dinlemesini söylerken öyle aciz bı tondaydim ki,bana sarıl dedim adeta. Bana yardım et nolur. Demediklerimi anladı ki; bak dedi burda bunu söylemişsin iyi yapmışsın ama çok daha fazlası olduğu belli, susma. Yapma bunu susma. Bana anlatmadığın çok şey olduğunu farkındayım. Ama anlattığın kadarını bile ona söylemediğini de biliyorum. Yapma. Kimsenin huzurunu kendininkinden önde tutma.

Konuştu,konuştu,konuştu. Ve ben bu ay ikinci defa biri beni anlıyor diye göz yaşlarına boğuldum.

Soylediklerinde ciddi olamazsın dedi. Gerçekten bu süreci normal kabul edemezsin,olsun varsın halledilir diyemezsin,huzur içinde arkana yaslanamazsın. Valla öyleyim dedim. İnsanların çıiğliğini,pis ruhlarindan akan kelimeleri arkama yaslandım da izliyorum. Vallahi de billahi de huzurluyum. Çünkü ben çizgimi bozmadım.

Ben konuşmadım. Kimseyi kimseye şikayet edip,cirkince gülmedim.

Allah'a havale edip bekliyorum.  Öyle de huzurluyum. 

Olan biten her şeye rağmen mi dedi. Vallahi de her şeye rağmen dedim. Çünkü ben haklıyım. Ben doğruyum. Ben ahlaklı davranan ve iyi niyetle hareket edenim. Evet çok üzüldüm. Evet bilinçli üzüyorlar.  Evet altından kalkması hiç kolay olmuyor ama ben dimdik ayaktayım. 

Ölüm var be. Ben halamı toprağa verdim 3 yıl önce. Bunlar sermez beni yere.

Özür dilerim dedi. Senden çok özür dilerim.

Senin üzülmende ben de pay sahibiyim. Yapma dedim bunu yapma. Senlik ne var şimdi burada.

Ben tanıştırdım seni bu insanla. Bu gün burada olman benim vasısamla. Şimdi seni çekip alamıyorum bu üzüntünün içinden. Beni affet dedi.

Anlattığım küçücük bir şeyden adam kendine pay biçti de üzüldü. Asla tüm her şeyi bilmediği halde. Bilmeyecek de kimse.

En iyi yaptığım şeylerden biri susmaktır, yakınlarım iyi bilir. Taş çatlar ben çatlamam. 

Neyse yani anlaşılmak güzeldi bı kere daha. Gerçi onun yerine çok başka insanların anlıyor olmasını tercih ederdim ama eldekiyle yetinmek gerek dimi? :)

Şükür tüm iyi niyetli insanların varlığına. Bin şükür,sonsuz şükür.

Çok güzel güne,günlere,haftaya uyanalım. Bunun için ne gerekiyorsa yapalım tamam mı , söz mü ? 

:) 



3 Eylül 2022 Cumartesi

Rüyalar Gerçeklerdir

 Birini rüyanızda görürseniz,mutlaka o da aynı rüyayı görürmüş ama hatırlamayabilirmiş çoğu zaman.

Ne ferahlatıcı bir bilgi bu benim için.

Dün gece gördüğüm rüyayı senin de gördüğünü biliyorum. Avuç içlerini öptüğümde hissettiklerimi ve senin hissettiklerini gördüm. Sen bihabersin ama ruhun hepsini bildi,aldı içine sakladı.
Ne müthiş bir dünya. Ne muazzam bir akış. Çoğundan haberimiz yok. Ama yaşadığımız her şeyde birilerinin payı var. Hem de çok. Görünmeyen ruhsal halkalarla birbirimize bağlıyız.


...




2 Eylül 2022 Cuma

Kitaplar Önemli

 Artık bir daha fırsat olmaz demişti.

Denk gelir,Allah mümkün kılar demiştim.
Öyle çok kez denk geldi ki,öyle ummadığımız anlarda oldu hem de plansız aniden.

Şimdi kendime ayırabileceğim 2 tam günüm var elimde. Hiç beyin fırtınası yaşamadan,neyi nasıl yapsam diye düşünmeden sadece kitap okuyarak geçecek 2 tam gün.

Kitap demişken,siz de birilerine emanet ettiğiniz kitaplarınız kitaplığınıza geri gelmeyince aklınız hep onlar da kalıyor mu?

1 Eylül 2022 Perşembe

Hala'm

 Halamı özledim.

Çok özledim.

Bu özlemi dindirmek için elden bir şey gelmemesi ne fena.

Demem o ki, elinizden gelenler varken tavır yapmak,uzak durmak, daha bı sürü yol kapatıcı hareket etmek yerine koşun sevdiklerinize.

Sarılın, öpün. Gözlerinin içine derine,en derine bakın. 

Sonra bir gün özlediğinizde asla gelemeyecek bir yerde olursa o anı hatırlar,avunursunuz.



25 Ağustos 2022 Perşembe

Çocuğum da Yok Demezsin

Oturduğum koltuktan kalkıp masanın üzerinde duran termostan çay almak için şöyle dedim

"eğer oraya kadar sağlıkla varabilirsem çayımı alıp içeceğim" Merve güldü.

Ciddiyim dedim. O kadar güçsüzüm.

 

Bunu derken son bir haftada her gün 1.6 km yol yürüyüp bütün gün ev yerleştirip,akşam aynı yolu geri geliyorum.

Geçen gün eve vardığım için şükrederken fenalaştım. Ciddiyim :)

Ama melike bir şey istemeyegörsün. Devleşiyorum. Yemeğini ayakta yediriyor,onu kucağımda dakikalarca gezdiriyor,halının üstünde koşarak ve hatta birlikte emekleyerek oyunlar oynuyor, o yorulana kadar yorulmak nedir bilmiyorum. Bu gün onunla konuşurken dedim ki; ben bu kıza bakarken devleşiyorum. Tek elle çocuk taşıyıp tek elle iş yapıyorum mesela. Normalde mümkün değil.

Asla dengemi kaybetmiyorum Melike kucağımdayken. Sendelemiyor,asla yorulmuyorum.

Her işimi sanki o kucağımda değilmiş gibi yapıyorum. Biliyor musun, onu severken sanki içime halam kaçıyor. Ondan aldıklarımı Melikeye aktarıyorum adeta. O olsaydı bu kadar severdi,bu kadar emek verir, bu kadar kalbine sokabilirdi.Çünkü biliyorum çok aşırı seviyorum. Aynı halamın bizleri sevdiği gibi. Öyle gördüğümden değil sadece bence,gerçekten içime halamın ruhu kaçıyor sıklıkla.Eminim görüyor,çok mutlu oluyordur. Zaten ben bu hayatta ne yapıyorsam onlar orada huzur bulsun diye.


Neyse işte sohbetin bir yerinde dedi ki; çocuğum yok demezsin. O var,onu büyütüyorsun. Her anında sen varsın. Onu sen yetiştiriyorsun.

Evet dedim şükürler olsun,öyle.  Kendi evladım olsa bu kadar sevebilirdim herhalde.

Ve o cümleyi duyduğumdan beri,bu güne kadar geldiğim hayat çizgim gözlerimin önünden geçip duruyor. Bir çocuğumuz olsaydı şimdi kaç yaşında olurdu,ne zaman doğmuş olurdu yani. O büyürken biz nasıl evrilirdik.Birbirimize daha ne katardık neler götürürdük. Bir insan evladını nasıl yetiştirirdik. 
Daha pek çok şey.

Neyse işte. Allah çok büyük. Ve Allah hep bizimle.

Bu ay çok şey yaşadım.Çok fazla üzüldüm. Üzülmekten yoruldum,yorulmaktan göz yaşım akamıyor hale geldi falan yani. Ve her seferinde aklımdan şu cümle geçti. "Allah bizimle." bu beni hafifletti her seferinde.

Hep de öyle oluyor zaten. İnsan kendine yetecek gücü,kendini ayağa kaldırma gücünü yine kendi içinde buluyor.

Muhtaç olduğumuz kudret,damarlarımızda saklı :)


Bırak geçmiş, bıraakkk. Kim naptı,neden böyle oldu, nereden nerelere gelindi de yolda nasıl kalındı bıraaakkk. Allah bizimle.

Gelecek güzel günlere ve şuan tam da şuan içinden geçmekte olduğun güzelliklere odaklan.

Hadiii....



22 Ağustos 2022 Pazartesi

Melike

 Melike 

Tiyyzicim deyince dünyadaki bütün mutluluk kuşları kanat çırpıyor.

Kucağıma atladığın,bana sarıldığın her bir an için sonsuz şükrüm hiç bitmeyecek.

Ruhuma merhemsin. Gün ışığım,gökkuşağımsın.

Gözümün ucundaki bir damla yaşsın. Zaafımsın.

Yeni evinde çok mutlu ol yavrucuğum.

Güzel kızım,güzel bir ömrün olsun diye çabaladığımız şu günlerden inşallah hep birlikte galip çıkacağız. 

Seni mutlu bir insan olarak yetiştirmek hepimizin boynunun borcu. Tüm çocuklar için bu böyle ve ben hepsine yetemeyecegim için sana odaklıyım sadece.









Son Zamanlar

 Canım çıkana kadar ağlamak istiyorum.

Sus diyorum sus. Yazma,söyleme,düşünme hele hele hiç anlatma.

Şu hayatı bu kadar önemseme. İçindekileri bu kadar değerli tutma.

Ya bi bırak,herkesin canı cehenneme demeyi öğren artık.

Aaa bu kadar sabır ve bu kadar dayanıklılık canıma yetti diyorum. Yani aslında kendimi karşıma alıp  ona kızıyor,onu yargılıyor,akıl veriyorum.

Neyse sonuç olarak şu bir ayda karşımda olsa da sarılarak ağlasam,ben anlatmasam o da bir şey sormasa sadece ağlasam özgürce dediğim bir kaç şey oldu.

İşte o günlerde kendime sarılmayı,kendi yaralarımı sarmayı bir kez daha öğrendim. Nasıl güçlüyüm şuan nasıl.

Nasıl yalnızım ama nasıl.

Ve nasıl umrumda değil hiç bir şey nasıl.

Neyse ben bi yemek yapayım. Hayatımı renklendirmek adına rengarenk yiyecekleri bir araya getireyim.

Ama şu bir gerçek ki,eski hevesim yok mutfağa karşı bile.

Bu arada odamda duvarda asılı çerçeveyi farkettim. Evet bir senedir farketmemiştim. Alışıyor insan,en sevdiklerinin gözünün önünde durmasına.Her sabah ilk onları görmeye ve gece uyumadan önce bi bakıp öyle yatağa girmeye. İçim acıya acıya kaldırdım duvardan. Değil mi ki insanlar hayatından çıkarmış beni,bir fotoğrafın lafını mı edelim şimdi.





1 Ağustos 2022 Pazartesi

İlk İş Günü

 Tam bir yıl sonra hayatıma keskin bir karar ile devam ediyorum. Geçen sene bu günlerde canımdan can kopmuşcasına acıyordu tüm hücrelerim.

İyileştim. Ama gel sor nasıl iyileştim.


Şimdi iş konusunda verdiğim kararın bambaşka yerlere evrilmesiyle tuhaf bir zaman dilimi yaşıyorum.

Huzur desen çok. Zorluk desen çok.

Yokuşa sürülüyor tüm işler. Yapmak istemiyor haliyle. Ben olsam yapardım kesin de. Karşımdaki ben gibi olmadığından sorun yaşadık ya işte.

Koskoca şirket müdürünü aracı kılmaktan dolayı hiç içim rahat değilse de,öyle huzurluyum ki öte yandan.

Anlaşılmak, haklı bulunmak ve huzurum için çözümler aranması nasıl iyi geldi. Gidip sarılmak istedim kendisine,itiraf edeyim.

Bu gün ofise bekliyordu beni. Malum home ofis çalışıyorum ben. Nolur gelin birlikte çalışalım da ortamın güzelliği sizin stresinizin önüne geçsin,iyi gelsin dedi.

Yok dedim. Bu hafta olmaz. Ben kendimi biliyorum,siz de beni. Ama bilmeyene anlatmaya gücüm yok şimdi.

Eğer gitse idim,gözlerinin içine bakıp çok teşekkür edecektim.

İllaki gideceğim,illaki o teşekkürü yüz yüze edeceğim.

Belki bambaşka şeyler olacak zaman içinde. Belki kızacağız birbirimize,belki hatalarımızı göreceğiz,göstereceğiz. Sesler yükselecek,ya da tavırlar alacağız. Her şey olabilir. Sonsuz olasılıkta yaşıyoruz bunu ben çok iyi anladım. Ama o güne dair hissettiklerim baki. O çok başka bir his çünkü. Şöyle anlatayım size; halamın cenazesinde karşımda duran o kişiye bakıp ilk göz yaşımı döktüğümde hissetiklerimle aynı his işte. Sonra olan her şeyde hep o şefkat duygusunu hatırladım O gün o an bana hissettirdiklerinden dolayı ona çok uzun bir süre asla kızamadım,kıyamadım.
Sonrasını boş verin. Olacak olanın önüne geçmek gibi bir gücümüz asla yok.
Amaann ne diyorum ben yahu. Yat uyu işte. Hem zaten yarın yapılacak öyle çok iş var ki. Bugün gelme sözü verilen maaş dosyamda hesaplanır belki.
Birileri ses etmemi bekliyor çok belli. Sabrımın sınırlarından haberi olsa bunu yapar mı ki.

---------------

Pazartesi yepyeni bir başlangıç yapıyoruz. İlk iş gününüz olacak hazır mısınız demişti. Değilim deyince ben,kısa süre duraksamış ve size çikolata gönderiyim mi kutlama yapalım demişti. O diktatör adam nasıl bu kadar yüzümü güldürebildi ben hala şaşkınım. Allah'ım nolur, güzel olan her şeyi katlayarak çoğalt. Olumsuz kişi ve olaylardan fersah fersah uzak tut.

30 Temmuz 2022 Cumartesi

Neler Oldu Neler; İstifalar İşe Alımlar

 Zor bir ay geçiyor. Daha doğrusu bir kaç böyle.

Hayat.

Altını da üstünü de gösteriyor insana ki şükretmesini bilelim olduğumuz halin diye.


....


Çok yakınlarımdan bir iki kişi bilir ki iş ortamında zaman zaman problemler yaşarım. Sustuğum için de kabahatlı benim,konuşup bir şeylere karşı çıktığım için de.

Biliyorum her zaman haklı değilim. Amma emin olduğum tek bir şey var ki kendimi asla ezdirmem.

Son aylarda tam tersi oldu.  Pek güzel ezdirdim. bu niye böyle denmeden bu böyle olmaz dedi. Bunu böyle yap yoksa iptal ederim işini dedi. İş iptal olursa da sorumlusu sensin diye her gün her görüşmede ekledi.

Elimden gelenin en iyisini yapıp sustum. Hep sustum. Dün.

Bam telimin koptuğu noktaya geldim. Ok yaydan çıktı. Neler neler oldu şu 10 senede de hiç bir fırlamamıştı ok yayından. Sabrım çok kez taşmış,az ağlamamış,pek çok da tartışma yapmış ama hiç işten çıkma lafı etmemiştim çok kez bunu içimden geçirmeme rağmen.

Dün sabah muhasebeci beni arayıp sizin periyodiklerinizi inceleyeceğiz ne o fiyatlar öyle. Olur şey mi aklınız alıyor mu sizin minvalinde bir konuşma yaptı. Not olarak eklemek isterim ki; bir fiyat politikası var ve o doğrultuda ilerliyoruz. Amma velakin çok eski müşterilerimizi bu politika dışında tutmak durumunda kalıyoruz. Çoğul konuşuyorum çünkü hepimiz bu şekilde ilerliyoruz. Neyse. Duyduklarım sabrımın taşması için gayet yeterli geldi. Buraya aktaramadığım bir cümle zihnimde yankılandı.O yankıyla patronumu aradım. Müsait değilim dediğinde sonra konuşuruz deyip o saniye telefonu kapatırdım normalde. Beni dinle lütfen 2 dakikan vardır herhalde dedim.

Şaşırdı. İşten ayrılmak istiyorum ben iş telefonunu kapatıyorum sen mi alırsın bir arkadaş mı yönlendirsin yoksa kargo mu yapayım dedim. Adam hayatının şokunu yaşadı eminim.

Çok ama çok ama çok uğraştı. Allah bin kez razı olsun. Ona çok fazla konuda kızıyor ve bu kararı almamda daha doğrusu taşmış olmamda payı olmasına rağmen öyle güzel dinledi ve çözümler üretti ki.

Öyle sakin,öyle mantıklı,öyle kıymetli çözümler ve diyalog oluştu.

Kabul etmedim hiç birini. Çünkü gerçekten kararımı bildirmek için aramıştım ben onu. Çözüm üretmek için değil.

1 hafta dinlen sen deyip kapattı. Ben çalışma arkadaşlarıma kararımı bildiriyorum şimdi,benden duysunlar dedim. Lütfen yapma,bekle ben önce ömerle konuşayım dedi.(Genel müdür). İyi dedim tamam bir şey söylemiyorum kimseye ama kararım kesin. Lütfen saygı çerçevesinde bu işi noktalayalım.Ben artık bittim. 

11 dk boyunca işten çıktığımı düşünerek rahatladım,gerildim,sudan çıkmış balığa döndüm. Çok kahkaha attım Melikeyle oynadım eğlendim. Ve telefon çaldı. Ömer bey aradı.

Kısıtlı iletişimimiz olduğu için hiç bu kadar sohbet etmemiştik bu güne dek. Bir sorunum yoktu onunla,olmadı hiç. Ama bu kadar da sevmemiştim kendisini. Tanımaya vakit olmadığından demek ki.

İstifa ediyorum dedim. Kabul etmiyorum dedi. Siz bilirsiniz ben gidiyorum dedim. Sesimdeki kararlığı öyle iyi anladı ki.Başladı konuşmaya. Sordu söylemedim. Tekrar sordu tekrar ve tekrar. Anlatmadım sebebini.

Genel olarak bahsettim elbet bilmek haklarıydı ama kimseyi şikayet etmek zaten fıtratımda yokken tam da çıkarken gerek yoktu. Çözüm arayışında değildim zaten. Kararımı bilmeleri yeterliydi benim için.

Allah o Ömer beyden razıolsun.  Siz dedi nasıl gidebilirsiniz. Aklınız alıyor mu hiç? Ben gidiyıorum diyeceksiniz ben de size tamam sen bilirsin mi diyeceğim. Bu mu yani. Hukukumuz bu kadar mı? 

Siz bizim için bu kadar mısınız? Biz sizin için bir açıklamaya gerek görülmeyecek kadar mıyız ?

İstafınızı yırttım şuan duyuyormusunuz kağıdın sesini dedi.:)

Yapmayın dedim,nolur yapmayın. Ben artık fayda sağlayamıyorum bu şartlarda size. Çok yıprandım.O şartların ne olduğunu,beni bu duruma neyin getirdiğini çok kez sordu. Çok küçük bir kısmını anlatmak zorunda kaldım. Madem dedim bu kadar soruyorsunuz son noktayı söyleyeyim.

Böyle böyle oldu. Ben yetersiz hissettiriliyorum. Bana geçen duygu beni ele geçirdi ve ben mutsuzum.

Kendimi bilmek,işimi çok iyi yaptığımdan emin olmak falan yeterli gelmiyor artık. İşimi çok sevmemde bi yere kadar. Alın benim portföyümü daha iyi daha yukarılara taşıyacak arkadaşlara teslim edin. Hakkınızı da helal edin ben gideyim nolur.

Bu süreden sonra Ömer bey başldı konuşmaya. Şuan bunları yazarken gözyaşları içindeyim.

Siz dedi iletişimi çok yüksek bir insansınız niye bu kadar içinize attınız. Niye hiç bir şeyi bilmedim ben. Bu kadar mı ilgisiz kaldım size karşı,özür dilerim.

Hayır dedim ben tercih etmedim. Tamamen ben işi bu noktaya getirdim. Kimseyi şikayet etmiyorum. Kimse değişmez kimse yaptığını da farketmez. O ona göre normal. Bana göre değil. Ben artık o kişinin benimle olan iletişimini taşıyamıyorum. Hayat motivasyonu kaybettim 2 gündür iyi değilim. Böyle olmaz. Böyle olmamalı. Kendime bunu yapamam. 

Ben dedi kimseye gitme demedim. ama seni bırakamam.Sen giderken hiç kimseye de laf anlatamam.

Demezler mi o bile gitti diye. Gerçekten olmaz. Olamaz.

Bu satırları yazarken beni yanlış anlamayacağınızı düşünerek kaleme olduğu gibi alıyorum. Asla ve asla kendimi övmek için değil. Tamamen olanları aktarıp içimi boşaltmak niyetindeyim. Samimiyetime güvenin.
11 yıla doğru gidiyoruz dedi. Nasıl açıklama yapmadan noktalanabilir ki. Açıklama yaptınız şimdi tamam ama kabul edildi mi bi sorun . Burada ama ömer bey yaaa diye gülümsedim.

gözler dolu,dil tutuk,zihin karmakarışık.

Gitmek diye bir şey yok onu bi bırakıyoruz ve şimdi çözüm üretiyoruz dedi. yok dedim üretmeyelim ben o kısmı geçtim. Bundan sonra o kişi sizi aramayacak. İletişim kurmayacaksınız. Madem sebep o,artık o yok. Söz. İstemezseniz patron da yok,diğer çalışanlarda aramayacak sizi. Sadece ben. Beni de isterseniz tabi.

Karşılıklı gülümsedik. Patronumla da sizinle de derdim yok hiç bir arkadaşımla da yok şirkette kaç kişiyiz siz tam rakamı bilirsiniz. 30 mu 40 mı belki daha fazla. Herkesle iyiyiz. Bir tek o. Onunla olmuyor ve ben onu şikayet ederek çözüm bulmak da istemeyecek kadar yoruldum. En iyisi işten çıkıp herkesin rahat şekilde yaşamına devam etmesi.

Tamam işte dedi. Siz işten çıkarsanız ben rahat edemem. Böyle bir sebepten sizinle yolumuzu ayırmak olmaz. Kabul edilebilir değil.

Ben size sadece benimle iletişimde olma ve tüm soru ve sorunlarınızı benimle çözme sözü veriyorum bu şartlarda okey miyiz dedi. Bunu derken öyle samimi ve öyle sorunu çözmüş olmanın verdiği mutluluk vardı ki sesinde. Tamam dedi ikna ettim. Her şey yolunda. Onun o çabası ve gerçekten her şeyi yoluna koyma isteği karşısında gözlerim doldu. Teşekkür ederim dedim. Sadece bunu diyebildim.
Siz dedi şimdi 2 saat dinlenin ama çok değil 2 saat sonra rutin yaşamınıza devam. Pazartesi de sizi araç gönderip aldırıyorum ofise bekliyorum. yok dedim ofis olmaz onunla bu hafta karşılaşmak istemiyorum. Onunda beni görmek isteyeceğini sanmıyorum. Sorun olmayacağını söylese de beni anladığını hissettim. Yepyeni bir başlangıç yapıyoruz pazartesi ilk iş gününüz,hayırlı olsun dedi.:) Güldüm. Tamam mı,telefonu kapatabilir miyim okeymiyiz dedi. Tamam dedim çok kısık ve gözyaşları içine kaçmış bir şekilde. Duyamadım dedi. Anlaşmadıysak konuşmaya devam edeceğim ama çok da yoruldum:)
Tamam dedim öyle yapalım madem,teşekkür ederim bunca emeğinize,beni ilgiyle ve gerçekten çözüm odaklı dinlemenize. Asla bir çözüm arayışında olmadığım halde geldiğimiz nokta sizin sayenizde. Çok teşekkür ederim. Çok...

Telefonu kapattık. Ben allak bullak tabi. Sağlam sarsıldım çünkü. Ee noldu ki şimdi falan haldeyim yani.
Kuş gibi de hafifledim bir yandan. Saatler geçti. akşam 2130. Telefon çaldı. O. Muhasebeci.

Neler oldu bu gün öyle dedi.  Evet dedim işten çıkıyordum ama konuştuk hallettik devam ediyorum.

Siz dedi nasıl beni şikayet edersiniz. Niye bana gelmediniz. Bu ne biçim bir yol izlemek böyle. Ben dedim çözüm arasa idim önce sizinle konuşurdum. Niyetim o değildi. Gidiyorum demek için aradım kendilerini. Sonrasını anlatmak yazmak için gücüm yok. Ağzıma etti. Bundan sonra sizin hiç bir işinizi yapmayacağım dedi.İyi de zaten yapmaması şartı ile ben geri döndüm:)
Neyse ben ısrarla kimseyle tartışmadan günü bitirme derdindeyim. Yapılan mobing umrumda değil,iyi ayrılalım çabasındayım. Kalıyorsam da yüz yüze bakıyoruz arkamızdan kötü konuşmayalım kafasındayım. Ama herkes öyle değil tabi.
ee dedim benim maaş hesaplamam ne olacak peki? Tamam iletişim kurmayalım ama profosyonel şekilde işimizi yapabilir minimum seviyede mecburi konuların üstünden geçebiliriz.bunu yapmalıyız dedim. Gidin genel müdürünüz yapsın. Beni şikayet ettiğiniz müdür dedi. İyi dedim peki öyle yaparım. İyi akşamlar.

Genel müdüre gittim. Tüm bunları anlatmadan muhasebecinin benim maaş dosyamla ilgilenmeyeceğini kendisine sormam gerektiğini söyledim. Ben ilgilenirim sorun yok her ne ihtiyac varsa muhasebe namına ben destek olacağım siz birbirinizi görmeyin duymayın dedi.

Peki dedim,teşekkür ederim. yıktık mı koskoca genel müdürün üstüne gece gece 3 kalem iş.  bir maaş hesaplama,bir kaşe imza,bir başka iş.

Bekliyoruz bakalım. Sanıyorum ki tüm onları yine muhasebeye yaptırıp bana göndericek. Beklemedeyim. Her şeyin kolaylıkla olması için bakalım hangi olasılıklar mevcut. Görebilmek nasip olsun.








24 Temmuz 2022 Pazar

Temmuzda Hayat Bir Başkadır

 Rutinlerimi çok severim. Hatta onlara aşığım diyebilirim.

Çünkü rutinim bile çok çeşitlidir benim.

Mesela, çok uzun yıllardır her yazım aynıydı. Öyle heyecanla beklerdim ki yaz gelsin diye. Çok severdim her günün içinde olan planlı ve rutin gidişatı.

Son iki yaz mevsimi bana çelme taktı. Bildiğimden şaştım,gördüğümden başkalaştım.

Melikenin gelişiyle arşa vardım evvet ama içerde bir yerde anlatmayı seçmediğim hüzün bulutlarının arasına taht kurdum.

Ha derseniz ki belki de bu yeni rutinindir; olabilir. Olan,gelen,hissedilen her şeye amenna.

Yaşıyoruz işte,biraz gidişine biraz gelişine.


............

Teyzesinin aşkı ayın başında 1 yaşında oldu. Geçen sene o günlerde sandım ki hayatımın en güzel temmuzu. Meğer ayın sonunu görmeden değerlendirme yapmamak lazımmış. 

25 Mayıs 2022 Çarşamba

Olması Gereken Oldu

 Onu ona anlatmalıydım. 

Kolay olmadı ama olması lazımdı.

Olması gereken oldu. Bilmesi gerekeni bildi.

21 Mayıs 2022 Cumartesi

Güzel Günlere Doğru

 Susmaktan çatlar mı insan ?

Ya da şöyle sorayım. Kaç gün,kaç ay susunca çatlıyorduk tam olarak ?

Bi de Allahım, işine karışmak gibi olmasın da,biraz iyileştirmeyi hak etmiyor muyum? Hayır yani, şu olanlar bana bı kaç boy fazla geliyor da, altında kayboluyorum. Elimi tutup beni güzel günlere ışınlar mısın? 


Oluruna Bırak

 Bazen hayat istediğimiz gibi gitmiyor. Ne yaparsan yap olmayınca olmuyor. Oluruna da bırakamıyorsun hemen öyle. Ona da zaman istiyor. Ama biliyorsun ki,derdi veren Allah dermanını da içine sakladı. Bulacaksın illaki.

İnsan şifasını da,belasını da bulur çünkü. Buna çok inanıyorum. 


6 Mayıs 2022 Cuma

Anılar Anılar...

Bilgisayar ve telefondaki fotoğrafları düzenledim biraz. Anılara daldım yani. Siz deyin 3-5 yıl ben diyeyim 10 yıllık fotoğraflar.

Şuan hiç de iyi bir ruh halinde değilim. Hıçkıra hıçkıra ağlayasım var. Neyse ben gidip bir çay içeyim. Her şeyin başı da sonu da çay nasılsa. Bir de çilekli çikolata,damağımda.




17 Nisan 2022 Pazar

Ahh Başımıza Gelenler

 Şu 3 günü unutmayacağım. Yani unuturum inşallah. bunun için gerekli çalışmaları yapıyorum ruhsal dünyamda.

Bizim evin Golden ı Paşa Çocuğu 5 gündür hasta. Bağırsakları ve midesi bozuldu. 2 gün izleme süresinden sonra iyileşme olmayınca veteriner abisi görmek istedi.

Babası(kardeşim) işten 2. kere izin alıp babamla beraber onu doktora götürdü.
2 ayrı iğne yapılması gerekmiş. Bizim çocuğun da veteriner fobisi var. O yetmezmiş gibi 3 iğne ve 3. iğne çok yakar aman dikkatli tutun demiş. 3 kişi tutmuş ama bizimki ağızlığı reddedince ve dursun diye babası tasmasını bastırınca olanlar olmuş. İğne yakmaya başladığında kaçmak isteyip kaçamayınca 4 yıllık ömründe ilk defa doğanı ısırdı. Birini ısırdı yani.
Derin bir ısırık. Önemli bir ısırık.

Babam Paşayı tutarken,veteriner Doğan a ilk müdahaleyi yapmış,sağolsun. O esnada Doğan şoka girmiş, fenalaşmış,fazlaca kanaması olmuş. Meyve suları,sular,dinlendirmeler vs derken,acilen hastaneye git demiş veteriner. Eve gelip Paşayı bırakırken söyledi bunu. Ben melikeyi kucakladım annem ayakkabısını giydi ve çıktılar. 4 hastane dolaştılar dikiş atılsın ve rapor verilsin diye.Köpek ısırığına bakmıyorlarmış !Çok komik değil mi.

 Neyse 4. hastanede işlemler yapıldı dikişe gerek yokmuş. Antibiyotik verildi,pansumanlar yapılıyor evde tabi. Yarası küçük,ağrısı çok. 

Tramvası hepsinden çok. 2 gün boyunca durup durup ağladı. Paşaya bişiy olacak korkusu zaten günlerdir hepimizi harab etmişti. Üstüne bir de kendi canı.!

Üstelik kendi köpeği tarafından olması. Üstelik aşırı sakin bir canlı iken bu çocuk,bunlara sebebiyet vermesi. Hepimizi şoke etti.

Paşayı da.  1 gün boyunca sehpanın altından çıkmadı üzüntüsünden. Onu gördükçe biz daha da paramparça olduk. Yemek yemiyor bir yandan. Tam 2 günlük açlık. Ne yöntemler,ne yollar denendi yok,olmuyor.Dün akşam ilk yemeğini yedi de iyileşme başladı yavaş yavaş.

Doğan da az önce işe gitti 2 gün aradan sonra. Bileğini kullanamıyor ve acısı çok ama nasıl olacak bilmiyorum. Üstelik yaptığı işte yardım edecek kimse de yok gece vardiyasında.

Aklım onda,ararım birazdan. Pansuman isterse koşar gider yapıp gelirim. Yakın neyse ki, iş yeri.

Bu haftasonu için ne planlarım vardı. Hayat çok güzel şekillendirdi bana gerek kalmadı.

Öyle işte. Kolay bir süreç değildi; Doğan ve Paşa için. Ailenin geri kalanı ise ikisine birden üzüldüğünden herkes ayrı ayrı yoruldu,yıprandı. Benim zaten Doğan'a olan zaafım malum. Küçük anne modu.

Neyse bununla gelmiş geçmiş olsun. Ne dertler var elbet,bu da bir şey mi !
Şükrettik halimize. Şükür enerjisiyle daha da hızlı toparlayacaklar inşallah.

Yalnız var ya, zarar veren evin bir ferdi olup canımız ciğerimiz köpeğimiz olunca çok daha farklı oluyor süreç. Asla kızamıyorsun. Suçlu yok yani. Ama olay büyük,acı çok,süreç zor. Ama suçlu yok. ikisine de merhamet göstermek zorundasın. Çünkü zaten o kendini fazlasıyla suçladı ve ceza kesti. Terkedilme korkusu yüzünden kucağımdan inmiyor. Yürüyorsam da bir adım ötemden değil,bana yapışık yürüyor. Otur ağla yani hallerine. İkisi de birbirinden beter yıprandı hem fiziksel hem ruhsal.

Sağlık,huzur ve bereket dolu geçsin bundan sonramız. Bu kadarıyla gelmiş geçmiş olsun her olumsuz yaşadığımız.



13 Nisan 2022 Çarşamba

Eleştirinin Dozu Kaçarsa, Sen de Kaç Oradan; Durma

Kırılınca sessizleşmeyi seviyorum artık.
Anlamayacağından emin olduğum insanlar için enerjimi tüketmemeyi öğrendim.
Beni kırmak için hiç bir an bile düşünmemiş birine, uzun uzun anlatmak çok anlamsız geliyor çünkü.

Kendimi yeterince üzdüm. Daha fazlasına gerek yok. Bir canım var. O canı mutlu etmek için yaşamayı seçiyorum. 

Hani dedin ya aldığın eğitimler bi işe yaramamış beni anlamıyorsun diye.
İşte tam da o eğitimler beni buraya taşıdı. Senin saçma salak tavırlarına üzülmeden,kendimi üzmeden seni yormadan mutlu olduğum alana geçiyorum. Sen dilediğini konuşabilir,istediğin gibi davranabilirsin. İlgilenmiyorum. İlgilenmediğim için sinir oluyorsun ama onunla da ilgilenmiyorum. Önce ben... Önce benim mutluluğum. Beni kırmaktan çekinmeyen kimse, benden önce gelmiyor artık.

Zira seven sevdiğini kırmaktan,üzmekten çekinir diye öğrendim ben. Tüm hayatımda olanlara da bu hassasiyetle yaklaştım. Karşılığını beklemek hakkım. 
Çok hakkım. Kendime kendi hakkımı teslim edebilecek zihinsel düzeydeyim artık. Aldığım eğitimlerin hakkını veriyorum bence :)
Ayhh neleri de hesap ediyorsunuz yahu.Birine eleştiri yapacak olsam, böyle vurmak da hiç aklıma gelmezdi. Yaratıcılık böyle bişiy demek ki. Neyse... Gerçekten neyse ne. 



9. Ay

 9 ay ne hızlı geçti. Bir o kadar da geçmek bilmedi.

Teyze olmak bana çok şey falan katmadı. Bambaşka biri yaptı. Tüm dünyam bu minik yavru oldu. İlacım oldu,suyum oldu, şifam oldu.

 Daha 6 aylıktı bana abbblla diye seslenmeye başladığında. O kadar çok istedi ki bana seslenmeyi. Teyze diyemeyince abla oluverdim. Hala da öyle . 

Ben bakıyorum,ben büyütüyorum. Ben yetiştiriyorum. Allah utandırmasın,mutlu,sağlıklı,doğruca ve basitçe hayatın içine katabilmek için çaba gösteriyor,anne yarısı olmanın hakkını vermeye çalışıyorum. Bensiz yemek yemiyor,uyumuyor,beni öpmeden duramıyor.

Çok seviyorum ama daha çok seviliyorum galiba. Bu tarifsiz aşka şahitlik edenler inanamıyor. Nasıl oluyorsa şuncacık bebekle bu bağ kuruluyor şaşıp kalıyorlar. Eee ben de şaşkınım zaten. Ben zaten her şeye şaşırıyorum epeydir. Ve her şeye bı o kadar teslimim ki,öylece bırakıverdim. Gelişine yaşıyorum,gidişini izliyorum. 

Melike için varmışım gibi sanki. Hep onun için yaşamışım da,ona hazırlanmış ruhum ve aklım. Onu beklemişim o gelince büyümüş,çoğalmış,kabına sığmamış kalbim.

Güzel kızım, biz çok çılgın iki kişilik koskoca bı ekip olduk. Allah sonumuzu hayretsin. :) Gel kucağıma hadi bı sarıl,unutsun ablan tüm dünya dertlerini. 

Varlığın ışık olsun evrene. Öyle de olacak Allah'ın izniyle. Tüm yavrular önce ailelerine sonra dünyaya birer hediye ; farkedebilene.




16 Şubat 2022 Çarşamba

Gerçekten öyle

                             

                        Hayat seçimlerimizden ibaret.

                                            ...

13 Ocak 2022 Perşembe

Dinlendiren Haftasonu

 Öyle çok ihtiyacım varmış ki bu yalnızlığa.

Bir buçuk gün. Cumartesi öğlenden pazar akşam üstüne dek kendimle kalabilmek. Meğer ne çok özlemişim.

Ve enteresandır ki normalde yaptıklarımın hiç birini yapmadan bambaşka bir hafta sonu geçirdim. Yemek bile yapmadım,dışardan söyledim o kadar diyeyim.

İyi geldi. Ruhum,zihnim,bedenim dinlendi.