/İlgiyle dokunun,hayatınızdakilere. Önemseyerek bakın... İyileşecekler,göreceksiniz. Kendinizi iyi hissedeceksiniz. /Sessiz, sakin yatıyoruz. Ateşimiz 40 lardan 37.5 lere düştü an itibari ile. El ele oturuyoruz yatağın içinde. Vücut direnci öyle düşmüş ki,abla ağlamak geliyor içimden dedi bir ara. Ağla bebeğim, tutma kendini dediysem de yapamadı. Yanımda kal dedi sadece. Aldım getirdim salonda yatak açtık.Şimdi el eleyiz,o yatıyor ben yanında başını okşuyorum.Öpsene diyor beni,gelsene yanıma,tutsana elimi.
Bir çok konuda zevklerimiz aynıdır,ablasının bir tanesi ile. Yemek konusunda da benzer şeylerden hoşlandığımız doğrudur genelde. Popeyes markasındaki dürümlü tavuklara biteriz ikimizde. Ateş biraz düşünce abla dedi alsan da yesek şimdi. Yarın ateşin düşerse alırım demiştim,dün gece. Bugün karlı bir sabaha uyanınca ben eve hapis tabi. Ama söz de verildi bir kere. İnternet siparişi verelim dedim ama almak istediğimiz menüde kararsız kalıp bir kaç şey sormamız gerekince olmadı öyle.
Karda ayağım kayacak diye korkudan da çıkamıyorum evden. Aklım verdiğim sözde,gözüm canımın en özel köşesi olan kardeşimde.
Ayağım fena...Zor adım atıyorum. Kullandığım kremler ve haplar hala etki etmedi 15 gün sonraya aldığım ortopedi bölümündeki randevumun bugün tesadüfen girdiğim sistemde iptal olduğunu,doktorun izne ayrıldığını gördüm. Yeni randevuyu bir hafta sonraya alabildim. Belki yarın özel hastaneye giderim. Önemli olan sıkıntımdan anlayacak bir doktora denk gelebilmek ki bu benim için şans değil. Bütün seceresini okuyup öyle gidiyorum doktora. O beni bilmiyor ama ben neyle karşılaşacağımı büyük ölçüde biliyor oluyorum.
Önce oğluş iyileşsin, ablası sözünü yerine getirsin. Gerisi kendiliğinden girer yola zaten.