9 Ocak 2023 Pazartesi

Herkes Layığını Buluyor

 Uzun bir içe kapanmadan sonra artık arkadaşlarımla görüşmeye başladım. Dinliyorlar beni. Anlıyorlar ve bunu hissettiriyorlar. Ama içimde hep bir boşluk... Neyse...

Melike tam olarak bir buçuk yaşında artık. Mutlu bir bebek ve çocuk yetiştirmek için verdiğimiz çabayı görüyorsun Allah'ım. Ona dilediğimizden de güzel bir kader yaz lütfen. 

Oyun terapisi eğitimi aldığımda annesi Melikeye çok yeni hamileydi. Yani benim aklıma düştüğünde daha anne karnında değildi. Ama Allah işte. Demekki ben o eğitimi onu iyi ve doğru yetistirebileyim diye almışım. Bunu bu günlerde anlıyorum. Her şey bizim göremediğimiz bir plan içinde işliyor. Zamanı gelince görüyoruz ve farkındalığımız yüksekse anlamlandırıyoruz.  Şimdi sırada resim yorumlama eğitimi var. Biraz zamanı var. Melike bilinçaltını resme dökebilene kadar ben o işi hallederim evelallah,inşallah. 

Diyorlar ki sen çok iyi bir teyze oldun. Anne yarısı falan değil düpedüz çocuk yetiştiriyorsun. Sagolsunlar da aslında öyle değil. Melike bana ışık oldu. Ömrüme guzellik oldu. Beni benden aldı da yeni bir ben oluşturdu. İçimde hiç bilmedigim noktalara temas ettirdi. Allah'ın böylesi hediyesi karşısında kendimi fazlaca değerli hissettiğim zamanlar oluyor. İşte diyorum tam da buna layıkmışım demek ki. :)



3 Ocak 2023 Salı

Toplantıdan Detaylar

 Teklifini kabul etmeyeceğimden o kadar emindi ki.

Halbuki ben ne söyleyeceğini az çok anlamış olduğumdan artısını eksisine günlerdir tartıyordum kafamda. Böyle olacaksa şöyle derim,şunu derse bunu söylerim diye diye bir hayli zihin jimnastiği yapmıştım.
Öyle ki, bir ara yanımıza patronum gelip,o yeniliklere açık değil,kabul etmez uğraşma gibi bir espiri yaptı.Karşılığını aldı elbette. Senin şirketin yararını düşünerek yaptığın yenilik benim zararıma olduğunda karşında durmak zorunda kalıyorum,aslında yenilikleri seviyorum dedim. Buradan sonrası uzardı da uzardı. Uzamadı. Asla da o kişi dahil olmadı. Eminim kendini zor tuttu ama bana bakışını görmeliydiniz. Bunun dili nasıl da uzamış böyle der gibiydi. Patronum demez. Çünkü ona göre ben hep kendini koruyan ve savunan,bazen cadılaşan bir yapıya sahibim. Olmadan oldurdu beni,kafasında bir kalıba soktu değiştiremiyorum. Artık uğraşmıyorum da. Eğleniyorum sadece onların bakış açısıyla.

Neyse işte sonra devam etti. Şekillendirdi. Ama kabul etmeyeceğime kesin gözüyle bakıldığından uzun uzun anlatamıyor da,hevesi kaçtı :))))

Dedim ki,gayet makul bir teklif. Tabi ki kabul ediyorum. Sadece düşünmek istiyorum. Neyi düşüneceğimi sordu,söyledim. Tamam dedi onu şu şekilde hallederiz olur mu? Olur dedim,harika olur. Bu şekilde bu teklif bana uygundur. İkna etmesine gerek kalmadığı için nasıl şaşkındı. Anlamadım ki beni niye bu kadar zor ve inatçı ve dar bakışlı görüyorlar :))))

Hayır illa şunu mu diyelim; "siz bir gün mantıklı bir teklifle gelirseniz kabul ederim. Önce dönüp bir ortaya koyduğunuz meseleye bakın sonra beni eleştirin. Benim kabul etmiyor oluşumu değil,sizin neden kabul görmeyen tekliflerle ilerlediğinizi bir konuşalım. "

Sonuçtan çok memnun değilim bu bir gerçek. Ama iyileştirme oldu mu çok oldu, bu güzel oldu. Bundan sonrasında zamandan ve her ayın bir haftasına yayılan stresten de kurtulmuş oldum. Hoşuma gitmeyen bir noktaya da evet dedim ama onu sonra masaya yatıracağımdan kimsenin şüphesi yoktur sanırım:)Zamanını beklesin o. Çok mühim değil.



Onu Dansa Kaldırdım

 Hayatla dans ettiğim bir gündü.

...


Tam 5 ay sonra iletişim kurduk. Kurmak durumunda kaldık. Kısa cümlelerle birbirimize derdimizi anlattık.

Günler önce buluşma teklif etti. Konuyu da bir parça söyledi. Stres seviyemi ölçebilen bir cihaz olsaydı bozulabilirdi akımdan. Yılbaşı gecemi de mahfetti bu sebepten.

Bu sabah dedim ki yola çıkarken,bu işi bilen sensin. Enerji uzmanı olan sensin. Tersine cevirebilirsin. Sen kendinden eminsin. Bırak o tedirgin olsun. Sen tüm ahenginle orada bulun ve konuşmanın gidişatına göre kararını ver. Onun baskısına asla aldırma. Laf çarparsa duyma. Sen her şey yolundaymış gibi davran. Mış gibi yapınca,biliyorsun ki öyle olur sonunda. Hadi göreyim seni. Reiki ve dualarınla da koru kendini. İletişimini ve enerjini de koy cebine, hadi güle güle . Dedim kendime.

Kapıyı o açtı. Beni davet eden kendisi olmasına rağmen ne yapacağını şaşırdı. İtiraf etmeliyim ki ben de son derece renkli bir giriş yapmadım. Merhaba diyebildim sadece dudaklarım yarı kapalı,kendimden emin ama pek de sıcak olmayan bir şekilde. Ben içeri girip üstümü soyunurken,o kahvaltısına devam etti. Bana arkası dönüktü. Baktım o benle ilgilenmiyor,hareketlerimi yavaşlattım. Çok yavaşça montunu astım. Çantamı bir masanın üstüne yavaşça koydum. İçinden telefonlarımı çıkardım ve bir müşteri yazmış,aramış mı diye kontrol ettim. Ardından patronumun odasına gidip selam verdim. Orada kalmadım. Tekrar koridora gelip,onun masasının karşısında durarak diğer arkadaşlarla ayak üstü sohbet ettim. O esnada sofrasını aynı yavaşlıkla topladı. Sizin zamanınız az, hadi gelin konuşalım dedi. Yoo dedim az değil. 1-2 saat buradayım. İşiniz varsa hiç acele etmeyin,beklerim. Yok dedi buyrun. Buyurdum. Oturduğum yeri beğenmedi karşısına oturmamı istedi.:) Tabii dedim,oturdum. Bana yaptığı teklifi detaylandırdı. Dikkat edin diretti demiyorum. Ki başka türlüsü ona pek ters yani. Gayet kibar ve benim düşüncemi önemser şekilde konuştu. Hatta bir ara patronum bana takılıp espiri yapınca nasıl o da atlamadan durabildi şaşkınım. Benim hoşnut olmadığım bir konuda ikisi de üzerime gelmeyi severdi. Pek bı ciddiydi,asla kırıcı olmadığı gibi espiri bile yapmadı. Ben ne kadar güler yüzlü ve hareketli konuştuysam o o kadar ciddi ve tedirgindi. Tam da olması gerektiği gibi. Bir özür bekledim mi evet bekledim,yalan yok. Süreç boyunca söyledikleri,yaptıkları ve yapmadıklarıyla kendisine çok kırgınım. Ama bu gün hem yaptığım iş açısından,hem de aldığım eğitimler açısından profosyonel şekilde hareket ettim. Enerjiyi çevirdim. Artık huzursuz olan taraf ben değildim. Kelimelerini özenle seçmek zorunda kalan da ben değildim. Aman bir hata yapmayayım da ortalık gerilmesin diye düşünen hiiç ben değildim. Hatalı hatasını pekala farkındaydı. Kendi kendine çözümler üretmiş,tam da karşımdaydı. Fiziken özür dilemedi. Ama yaptığı ve gösterdiği her tavırda özür'lü olanın kendisi olduğu çok belliydi. Bu da bana şimdilik yetti.

Daha çok şey var da anlatamıyorum burada. Ruhsal olarak, o iletişim kurmak istemediğim adamla dans ettiğim bir gündü. Ben çok eğlenirken,kendisinin bir hayli yorulduğunu ve afalladığını açıklıkla söyleyebilirim. Bundan sonrası ne olur bilinmez. Ama bu gün bir miladdı belki. Uzlaşmaya falan değil. Aynı ip üstünde bir birimizi itmeden ve düşürmeye çalışmadan ve hatta tutup destekleyerek yürüyebilecegimizi gördüğümüz bir gün oldu. Yani o da görebildi inşallah. Yarın kendine gelip günü bı değerlendirdiğinde farkeder diye düşünüyorum. Ya da kendisi bilir. Afallayarak da olur bana kabul. Bu halini sevdim. Sersem,afallamış,hamleleri yarım kalmış. Ne yapsa karşısındakine geçmiyor. Onun aklından taş atmak geçerken karşıdan güller yağıyor falan. Ben çok eğlenirken,birileri için epey zor bir gündü,gerçekten. İkimizde bunu çoktan haketmiştik.

27 Aralık 2022 Salı

En sevdiğim (...)

En sevdiğim rengin turuncu

Ev sevdiğim pastanın çilekli 

En sevdiğim mevsimin yaz

olduğunu unutmuştum. Bir şey oldu, hatırladım.

Hem sahi siz Melikeyi tanımadınız dimi? Beni onunla görmediniz. Ona teyze olduğum halimi peki? İşte tam o vakit benimle yeniden tanışabilirsiniz. 

26 Aralık 2022 Pazartesi

Geceyle Sabah Arasında

 Çok şaşıracağınız şeyler oluyor.

Yani ben ağzım açık izliyorum olanları da, ondan diyorum.

Yakında anlatılabilir olanlardan biraz bahsedeceğim.

.,...............

Benim uykum kolay kaçmaz. Hiç kolay kaçmaz. Çünkü kendimi uyutmanın tekniklerini bilirim ve zihnimi rahatlatma yollarına hakimim. 

Saat 2:19 bir gram uykum yok. Sabah Merve işe gitmeden annemler gelecek. Çok erken kalkmam lazım yani. Çok uzun zaman sonra yaşadığım iki günlük kısmi sakinlik sona erecek.  Ve çok şükür ki,epeydir okuyamıyordum,bir kaç sayfa da olsa okuyabildim.  Çok mutluyum. Eski tempoma dönebilmek için emek vermeye devam. 

Hadi iyi geceler o zaman. Dilediğiniz gibi yaşayabileceğiniz bir güne açılsın sabahınız.

21 Aralık 2022 Çarşamba

Çocuklarla Geçen Zaman Ömre Hediye

 Bu sabah 7:30da annem beni uyandırdı. Merve işe gidiyordu. Melikenin yanına yatar mısın dedi. Neee güzel bir teklifti. Daha ben yatmadan uyandı.:)

Sarıldı. Sımsıkı sarıldı... Öylece yattı. Sonra biraz tepişme,bolca gülüşme... Bir saat uykusuz ama öyle tatlı,öyle güzel geçti ki.  Uykusuz kalmalarin en güzeliydi,belki de. Bir ara sırtıma çıkıp yatmak istediği için tutulmuş olsam da olsun şimdi konumuz o değil :)


Şimdi, Şu Anda

 Saat 23:50

İçimden tam da şu anda ne geçiyor söyliyeyim mi?

Başımı omzuna yaslayıp öylece otursam. Öncesinde gözlerine gözlerine hiç susmadan saatlerce konuşmuş olacağım için, ikimizin de dinlenmeye ihtiyacı olacak çünkü.


12 Aralık 2022 Pazartesi

Domuz Gribi

 Dokunsaniz ağlayacak haldeyim,toparlayabilene aşk olsun. Keyifsizlikten değil ama sinirlerimin alt üst olmasından. Şu yaşımda yaşadığım en zor hastalikti diyebilirim. Tabi ki majör rahatsizliklari saymıyorum. Soğuk algınlığı,grip anlamında en zoruydu. 

Domuz gribi oldum sanırım. Sanırım çünkü doktora gitmedim. Gitmedim diye iyi değilim. Aksine çok kötü olduğum için gidemedim. Ambulansla gidebilirsin ancak,öncesinde de evde müdahale edilmesi falan lazımdı,o derece.

İlk hafta AVM'de başlayan dayanılmaz baş ağrısı ve sersemlik hissi sonrası sesim kısıldı,öksürük vardı. Gayet ayakta ve zindeydim. İşimi gücümü yapıyordum. Gerçi yapmaya devam ettim yorganın altından ama nasıl yaptım bir de bana sorun. Neyse ilk haftanın sonunda numeroloji seansim için dışarı çıktım. Bir saat boyunca konuştuk tabi ertesi gün ateşim çıktı :)

Dedim ki yarına söz verdiğim analizi yetistiremeyeceğim haftaya yapalım mı ?

Anlayışla karşıladılar sagolsunlar da hala yapamadık. Bu sefer de danışan şehir dışına gitti inşallah buluşacağız.

İşte o bir hafta. Yani bu son bir hafta yerimden kalkmadan baygın yattım. Aşırı öksürük,anormal halsizlik,mide bulantısı,ve son gün tam iyileştim derken dişlerim birbirine vururcasina gelen titreme. Çok kötü bir deneyimdi ki ben ateş alev yanarken titreme nöbetini de bilirim yani. Hiç böylesi olmamıştı. Çok korktum kendimden.

Ertesi sabah sanki bu süreçleri ben yassmamisim gibi çok zinde kalktım,enteresan.

Bu süreçte Melike üç öğün yemeğini,meyvesini,kuruyemişini yemedi. Mama ile beslendi. Asla ağzını ne annesine ne anneannesine açmadı. Arada gelip beni sevdi gitti ama asla yemek yemedi. Annem farketti. Dedi ki bu çocuk sen hastasın diye yemiyor olabilir mi? Bunu duyduğum anda üzerimdeki yorgani attım. Asla çıkmayan sesimle(bir gün öncesine kadar sadece işaretle anlasabiliyordum.sifir ses)  melikeye ben artık iyilesttiimmmm. Yeterrrrr ne bu hastalik hastalık sıkıldım yaaa aaaa tamam bitti toplayalım şu yorganı,kalkalım da azıcık yemek yiyelim,oyun oynayalım yaa. Diye ben bı coşkuya kapıldım görmeniz lazım. Her kelimeden sonra öksürüyorum tabi ona engel olamıyorum :)

Annem gülüyor bir yandsn halime üzülüyor.  Melike nasıl mutlu. Hemen bir tabak yemek hazırladık bir güzel yedirdim. Beni  de,yemek yemeyi de özlemiş yavrucuğum :)

O an saatlerce aglayabilirdim öyle duygulandım ki. Ve sonrasında tüm öğünlerini yedirecek kadar sağlık diledim Allahtan. Verdi de çok şükür. Onun icin iyileştim,onunla iyileştim. 

Bu esnada yapılacak numeroloji analizleri birikti. Yine çok şükür tabi ki. İş olsun yeterki. Geceleri analizleri yapıp,gündüz şirketteki işlerimi yapıyorum. Halim var mı ? Hayır :)

Hiç yok. Halsizlikten geberiyorum. Hala bu arada doktora gitmedim diye annem eczaneden bitkisel ürünler aldı. İçinde ne olduğunu bilmediğim hiç bir şeyi asla tüketmem. İyi ki.

Çok güçlü ürünler verdi eczacı,bunlar seni hemen kaldıracakmış dedi. Propolis desteği.(!)

Noooo.... Alerjim var asla olmaz dedim onu eledik. Bir bitkisel öksürük şurubu. Günde üç kez içilecek. Amenna. 2 günün sonunda ben çok daha kotulestim,bana biseyler oluyoorr,niye toparlanamiyorum ben beee demeye ve korkmaya başladım. Sesim tamamen gitti. Sıfır ses. Yok.  Hicc. İsaretlesmesek asla anlasamayacağız. Meğer şurubun içindeki bitkiye de alerjim varmış. Kestikten iki gün sonra sesim çok kisikta olsa gelmeye başladı. Azıcık gözümü acabildim. O süreçte bir de doğum günüm oldu ki,aramayan sormayan herkese içimden çok teşekkür ettim. Çünkü ne telefona bakacak ne de konuşacak halim vardı. Yok oldum resmen,kayboldum. Sesim gibi,tüm varlığım da çekildi bu dünyadan. Öyle bi bitiklik. Öyle bi kendinden gecmişlik. En sevdiğim gelse,bı buse kondursa yanağıma algilayabilirmiydim bilmiyorum. Neyse zaten kimsenin de pek umrunda olmadı. Hayatımın en az kişiyle kutlanan doğum günüydü. 

Öncesinde diyordum ki,kocaman çilekli bir pasta alayım doğum günümde. Sonra dedim ki hayyııır hiç gerek yok. Onun anısı çok başka. Öylece kalsın,boşver. Gün gelince gözüm ne pasta gördü ne kutlama. Annecigim almış çikolatalı bir pasta. Olan son gucumle ufledim onu yattigim yerden,gözüm kapalı. Yemedim tabi. Onlara afiyet oldu sadece. En kısa zamanda tekrar hakkıyla bir kutlama yapacağım inşallah.

Tüm bunlardan sebep sinirlerim harab oldu işte. Toparlanirim bir kaç güne evelallah. Görüp duyduğum tüm belirtiler domuz gribine çıktı. Öyle belli ki,öyle bağırıyorum ki tüm yaşadıklarımla; ben domiz gribi olduuuumm diye.

Geçiyor hızla. Çok büyük kısmı geçti iki buçuk hafta sonunda. Toparlanmak kaldı bir tek bana. Onu da hallederim evelallah.


İyi bakın kendinize. İyi olmak için sebepler üretin. Yollar bulun. Harika bir haftaya başlamaya niyet edelim hep birlikte. 


14 Kasım 2022 Pazartesi

Dertleşme

Keşke anlatılabilir bir derdim olsaydı da,paylaşsaydim sizinle,hep yaptığım gibi.
Biliyorum ki,iyi gelirdiniz bana. Ama bu sefer susmak en iyisi. Anlatmak mümkün değil çünkü.
Günlerdir Instagram'dan mesajlar alıyorum iyi misin,niye sessizsin diye. İlk defa oluyor bu. Şaşırıyorum farkedildiğime. Çok seviniyorum anlatamasam da birilerinin bana destek olmaya çalışmasına.
Ne güzel insanlar var etrafımda. Şükür ediyorum her birinin varlığına.
Keşke tümüyle kalbimi açabilecek yakınlıkta olsalardı tabi. Sadece içlerinden biri. Biri derdimi derdi bildi. Onu yaşamıma hediye verene sonsuz şükür. 
Öyle işte. 
Bu sefer geçecek diyemiyorum dostlar. Biliyorum çünkü,geçmeyecek. Yepyeni bir sonem başlıyor ve altından kolaylıkla kalkabilmek kısmet olsun.
Allah hep bizimle diye tekrarlıyorum içimden. İyi geliyor. Size iyi gelenleri yapmaya,onlardan güç almaya devam edin. Size sizden daha iyi gelecek olan inançlarınızdır. Yönünüzü nereye çevirdiğinize bakın. 
Kendinize de iyi bakın. Ben de bakacağım tamam. Bakmalıyım evet. Artık yani. Dönüşsmeli bu enerji.

7 Kasım 2022 Pazartesi

Öyle İşte

 Fazla keyifsiz,fazla yorgun,fazla uykusuz,fazla stresli,fazla korku dolu
Bol dualı,bol araştırmalı,bol düşünmeli,bol konuşmalı,bol paylaşmalı,bol içine atmalı, bol yıpranmalı bir zaman dilimi.

Sormayın sebebini.

Sormayın ki tarihe not düşmüş olmayalım. Belki bir gün tamamen geçerse her şey, unutma yolunda sağlam adımlar atabilelim.