8 Temmuz 2020 Çarşamba

Kalabalık Yalnızlığım




Hem fiziksel hem de zihinsel olarak öyle aktifim ki nereden başlayıp neyi anlatsam bilemedim.


Yalnız kalmak çok iyi geldi. Kendime ve gerçekten zaman ayırmak istediklerime odaklanmak pek iyi geldi.

Sürekli misafir ağırlar durumdayım.Bu nasıl yalnızlık demeyin. Tam da istediği gibi aslında.
Benim istediğim kadar, benim istediğim ölçüde.
Sadece en sevdiklerimin etrafımı sardığı,birlikte yiyip içip hoşsohbetlerin damakta bambaşka tat bıraktığı günler. Reikiyle noktaladığımız geceler,günler,haftasonları.
Gidenlerin ardından evime bıraktıkları o tatlı huzura bin şükürle uykuya dalmak...

Tüm verdiklerine minnettarım Allah'ım. İyi ki beni yarattın.

5 Temmuz 2020 Pazar

Çilekli Pasta Mutluluğu

Çilekli pasta mutluluğunda bir haftaya bașlayalım inșallah. 
Amin... Çok amin...
................... 
Bugun doğum günündü. Ilk kez kutlamadım. Her an seni düșündüm ama aramadım. Neden bu hale gelmemize fırsat verdin ki? Çok yazık değil mi? 

4 Temmuz 2020 Cumartesi

Duygusal Blogger



Ayy ben ne ağlak bir insan oldum yaa...

Sevin ağla,üzül ağla,özle ağla,geldi ağla,gitti ağla. 
İyi mi,kötü mü bilemedim valla.
İnsan olduğumu hatırlatıyor tabi bi bakıma da,ee önceden neydim ki ben yaa ?

Varol

Allah'tan ne istediysem verdi.
Ama neredeyse hiç biri kolay yol ile gelmedi.
Çok çalışmam,çok çabalamam,çok istemem,bazen çok ağlamam,bazen de çok beklemem gerekti.
Öyle çok ki...Umudumun dili olsa yeter artık,olmuyor işte bırak bu işin peşini derdi.
Demedi. Dediyse de duymadım,kulak vermedim.
Bu hafta sonu...
Sıradan bir cumartesi-pazardı.Yani öyle olacaktı.
Bir şeyi çok istedim falan demeyeceğim.Çünkü çoklukla anlatılabilecek kadar az değildi isteğim.
İnanılmaz çok istedim.
Çok dua ettim; Allah'ım olmazı oldur,bu haftasonu bambaşka olsun her şey diye.Olacağı yoktu ya,neyse.
Bir anda oldu her şey. 
Bir anda mükemmel oldu her şey.
Bir anda değişti dünyam.
...

Belki 15 yıldır yaptığım tavuklu böreklerim ilk kez yandı.
Öyle bir heyecan. 20-30 dk pişmesi gerektiğini çok iyi bilirken, fırını 1 saate kurmak gibi salaklaşmışım birden.
Ben zaten öyle aklımı başımdan alacak heyecanlar bilmem.
Oto kontrol seviyem gayet iyidir. Ta ki o börekleri yaktığım,gözlerinin içinde mühürlendiğim o anlara dek.
Şu küçücük dünyada,minicik bedenimi aşan sorunlarla boğuştum son iki senedir.

Ve sen bilmiyorsun ama deniz fenerimdin benim.
Bir cümlene tutunup ayaklandığım,aynı şekilde yerle yeksan olduğum çok zaman oldu,oluyor da hala. Amenna. Tüm zaaflarımı verdim sana. Tüm can kırıklarımı teslim ettim avuçlarına.Umutlarımı,heyecanımı,yaşama sevincimi ve sana olan sevgimi.
Beni ben yapan her ne ise, biliyorsun. Bilmemezlikten geldiklerinden dahi eminsin.
Yani uzun lafın kısası, Bana hediye ettiğin haftasonu için,en az o gün cenazede yanımda olduğun kadar minettarım ki o günü unutmamı bekleme benden.
En yakınımdakiler bir bahane bulup gelemezken,dünyanın öbür ucundan geldin ya,iyi ki varsın gerçekten.Hep varolur musun lütfen . 




3 Temmuz 2020 Cuma

Çok İsteyince



Bir şeyi çok isteyince, evren senin için çalışmaya başlıyor ve bir bakıyorsun ki olmaz denen olmuş, gitmez denen gitmiş,gelmez denen gelmiş. Dünya olağanüstü bir yer oluvermiş.

Sonsuz şükür,çok teşekkür.

30 Nisan 2020 Perşembe

Önceden ve Şimdi ki Ben



Halamın gidişinden sonra,duygularımı ifade etmek için uzun uzun yazmak gelmiyor içimden.
ve Reiki Master olduktan sonra da çok derin üzülemiyorum karşılaştığım durumlara.

Tüm bunlar olmasa şuan bağıra çağıra ağlamak isterdim mesela.
Ama şimdi,yapamıyorum. İçimden gelmiyor.
Allahım güç kuvvet ver diyorum sadece.
Yanımda ol,elimi tut. Beni,kalbimi,duygularımı iyileştir.

Derin bir nefes alıyorum ve hayata devam...
Çünkü bir başka yaşam yok ve ben ziyan edemeyecek kadar önemsiyorum bana verilen her saniyeyi.
Duygularımı da tabi. Onları bu denli yoğun hissetmemi sağlayan insanları da hatta.
Ama görüyorum ki,hepsi geçici.

Kalıcı olan ne var ki? !


1 Nisan 2020 Çarşamba

Reikiyi Duy :)

Nerede kalmıştık?

Epey oldu yine yazmayalı dimi? Öyle aktif,öyle yoğunum ki...
Bildiğiniz üzre bir ilaçlama firmasında müşteri yöneticisi olarak çalışmaktayım uzun yıllardır.
Ve malum korona virüsü sebebiyle akıl almaz yoğunlukta günler geçirdik. Şimdi ise bir çok sektörün kapanmasıyla dinlenmeye geçtik denilebilir. Ama hala hizmet vermeye devam ediyoruz.

Bunun dışındaaa

Dün akşam saatlerinde,aslında uzun zamandır üzerinde düşündüğüm,oradan alıp oraya koyduğum fikrimi hayata geçirdim.
Bir instagram sayfası açıp reiki master olarak seans taleplerimi bu kanal üzerinden yürütmeye karar verdim. Vee işte @reikiyiduy sayfam artık yayında.
Reikiye ihtiyacı olan,reikiyi tanımak isteyen,bu yumuşacık enerjinin şifasını hayatına katmak isteyen herkesi beklerim efenim.

Artık profosyonel bir sayfaya ihtiyacım vardı. Gelen talepler sonrası,bu çok soruluyordu.Tam da bu günlerde iyi oldu bence,şifa olsun hepimize :)
Onun dışında evdeyiz malum. Ben karantina sürecinden bir kaç gün daha önce kapatmıştım tüm ailemi ve kendimi. Bir kaç gün sonra da evde kal diye uyarıldık zaten milletçe.
Hakkımızda hayırlısı olacaktır elbette ama en yüksek şekilde korumak zorundayız bedenimizi ve ruhumuzu. 
Diğer yandan elbette ki bende ne kadar huzur içinde ve kendimi sürece teslim etmiş şekilde yaşasam da,yapmak isteyip yapamadıklarıma hayıflanıyorum arada.
Derin bir iç çekiyor,sağlıkla,huzurla atlatalım bu süreci inşallah diyor ve reikiye sığınıyorum.
Sonrası ferahlık,hoşluk,dinginlik,tazelik zaten.Vee gelsin seanslar,mucizeler...
Öyle yani. Zaman geçiyor bir şekilde.Sürecin sonunda elimizde nasıl bir ruh haliyle,nasıl bir sabırla ve farkındalıkla bu süreci geçirdiğimiz kalacak sadece. Bu mimvalde her günün şükrüne varmak dileğimle.

Sizde ne var ne yok ?



24 Şubat 2020 Pazartesi

Nasılsınız?



Liflerim çok seviliyor. Sıradan bir iş çıkarmadığım aşikar. Karşılaştığım tepkiler de bunu doğrular nitelikte.

Reiki master oldum. Seanslar tam gaz devam...

Halamsız hayata alışmaya çalışıyorum.
Onun arkasından halletmem gereken neredeyse hiç bir şeyi yoluna koyamadım.
Bankalar,mahkeme, sgk, krediler vs vs vs  hala koşturuyorum.Yılan hikayesine döndü her şey. Çok yıprandım, çok yoruldum ama geçecek biliyorum.

o yüzden yazıp çizip içimi dökmek istemiyorum. Ama buralara uğradığımı da bi belli etmek istedim işte.
İyisiniz,hoşsunuz inşallah.

Ben bir kaç gün her şeyden uzaklaşıp dinlenebilsem çok iyi olacağım eminim.

7 Ocak 2020 Salı

Özlem

Hani yıllardır kullanmadığınız evinize girersiniz.Koltukların üzerindeki örtüleri bir bir açarken anılarınızla sarılırsınız ya. O misal işte.
Sanki yıllardır gelmemişim gibi.Ne anlatacağını bilemeyen ama yazmaya özlem dolu parmaklarım,kah hüzün,kah sevinçle dolanıyor klavyede.
En son ne zaman odamda tek başıma oturup,zaman geçirdim bilmiyorum.
Önce hastane,sonra halamın yokluğuna alışma süreci derken zihnimi ve bedenimi çok aşırı yordum.Peşimden atlı koşturuyor gibi,koştum durdum hayatın içinde.Onsuzluğa ancak böyle kafa tutabilirdim çünkü.
...
dün öyle çok üşüdüm ve yoruldum ki. Bugün kendime ilik suyuna sebzeli mercimek çorbası yaptım şifa niyetine; üşüyen ruhuma da iyi gelir niyetiyle.

--------------------------------------
Öyle çok özledim ki seni;gözlerinin içine bakarak konuşmayı. Yanındayken tüm saatler bozulsun,zaman dursun istedim hep,çocuk gibi.
Kadın olmak da bir nevi çocuklaşmak değil miydi ?
...
...
...


16 Aralık 2019 Pazartesi

Değişen Hayat

Eyy Hayat...
Ne muhteşem bir dizaynın var.
Aşırı zor ve bambaşka bir yolculuğa çıkarttın beni. Hayat seyrim neredeyse tamamen değişti.
Halam gitti. Ben gittim bu dünyadan.
Bedenim kaldı ve ruhum başkalaşıp aynı bedenin içine sığmaya çalıştı.
Öyle büyüdüm,öyle çoğaldım ki,aynı bedene aynı kilodayken sığamaz oldum.
Halam gitti,ben büyüdüm...
...
Ev geçimi nedir öğrendim.
Maddi zorluk nedir bildim. Bir o kadar da,olmaz gibi görünen şeylerin nasıl yola koyulacağını izledim.
Dedim ya bambaşka bir yolculuğa çıktım halamın gidişiyle.
Ve hatta gitmeye niyetlendiği o günlerde.
Reikiyle tanıştım.
İyi ki iyi ki iyi ki tanıştım.
O bambaşka bir süreç anlatmaya başlamayayım ama dedim ya halamın gidişi büyüttü beni.
Çok büyüttü. Eskisi gibi olamıyorum bir türlü.
Olamayacağım da galiba.
VE 2-3 hafta önce reiki master oldum.
Artık ücretli seanslarımı yapıyorum.
Bambaşka bir dünyaya açıldı yolum.
Enfes bir süreç.Hiç bitmesin derken,bu hazzın artması yeni yollar açmak için de çabalıyorum.
İlk ruhsal ameliyatımı yaptım geçen hafta mesela. Harikaydı,harika.
Tekrar talep gelsin diye nasıl heyecanlıyım bilseniz.
Neyse...
Demem o ki,halamın gidişi bir çok şeyi de getirdi bana.
Sanki beni birilerine emanet etti gibi.
Tam da onun gitmeye hazırlandığı süreçte yanı başımda bulduğum,nefesini dahi yanımda hissettiğim bir kaç insan...
Beni öyle mutlu gördü ki halam...Aferin dedi...Aferin... İyi insanlar var etrafında.
Siz bana destek olanlar,bunu görmediniz,duymadınız. Ama ben duydum,bildim,mutlu oldum.
Evet hala o hastaneye girmek istemiyor,kendim için gitmem gereken doktora bir türlü gidemiyorum.
İlk kez 2 hafta önce kardeşimin nişanı için hzırlandıktan sonra,mezarlığa gittim.Ve o günkü diş ağrım ömrümce unutulmayacak acılar arasında yerini aldı.

Felaket ! bir gün yaşadım. Ağır geldi halamı mezarlıkta ziyaret etmek...Çok ağır.
Şuan bunları yazarken bile, duygularım şelale.
Doğan... Çok özlüyor. Ve ben her yerle bir olduğumda onu düşünüyorum. Ya daha çok etkileniyorsa,ya bir bana değil de ona halamı sorduğunda bu özleminin altında kalırsa...
Erkekler öyle değilmiş ama. Öyle dedi...O dediyse öyledir eminim.Değilse de beni kandırsın isterim bu süreçte.
Neyse işte. Lif örmeye devam. Aynı anda 2-3 iş yapmaya devam... Başka türlü geçmiyor bu süreç.Başka türlü dayanamıyorum bu ağırlığa.
Yaptıkça satabiliyor olmak da ayrıca mutlu ediyor tabi ki.
Bambaşka insanlar,bambaşka kapılar açıldı önüme,şükürler olsun.
Her anlamda geliştim,değiştim,büyüdüm bu süreçte.
Sorumluluk mu,alası...
Güçlük mü,alası...
Yorgunluk mu alasssııı...
Sakinlik,dinginlik,güzel olan şeylere sevincim de bir o kadar katlandı.
Zamanın değerini hep bilirdim amma an ın kıymeti gözümde nasıl farklılaştı.
O bir nefeslik zaman diliminin kıymetini nasıl bildim...
Ve her bu aklıma geldiğinde halamın can vermek için nasıl çabaladığını,aynı anda bu fani dünyada kalmak için verdiği mücadeleyi an ve an gördükten sonra unutamıyor insan.
Yaşamla ölüm arasındaki o incecik ama bir o kadar da kalın çizgiyi görmezden gelip normal hayata devam edemiyor insan. ölümü kabullenmek amenna da, o süreci sindirmek kolay olmuyor biz kullara.
her şey normalmiş gibi hatta fazla normalleştirerek yaşadığım günlerde bile içime sığmayan benden haberdar olmadı kimse.
Geçecekti biliyorum. Geçiyor da.Amma işte tortular yazılmazsa kir pas tutup yapışacak hücrelerime.
O sebeple bir kaç kelime etmek istedim bunca şeyin üstüne.
Yaşadığınız her şeyin kıymetini bilip içinden bir iyilik çıkarabileceğiniz ve ne olursa olsun şükürle karşılayacağınız günler dilerim...Kalın sağlıcakla.