30 Temmuz 2022 Cumartesi

Neler Oldu Neler; İstifalar İşe Alımlar

 Zor bir ay geçiyor. Daha doğrusu bir kaç böyle.

Hayat.

Altını da üstünü de gösteriyor insana ki şükretmesini bilelim olduğumuz halin diye.


....


Çok yakınlarımdan bir iki kişi bilir ki iş ortamında zaman zaman problemler yaşarım. Sustuğum için de kabahatlı benim,konuşup bir şeylere karşı çıktığım için de.

Biliyorum her zaman haklı değilim. Amma emin olduğum tek bir şey var ki kendimi asla ezdirmem.

Son aylarda tam tersi oldu.  Pek güzel ezdirdim. bu niye böyle denmeden bu böyle olmaz dedi. Bunu böyle yap yoksa iptal ederim işini dedi. İş iptal olursa da sorumlusu sensin diye her gün her görüşmede ekledi.

Elimden gelenin en iyisini yapıp sustum. Hep sustum. Dün.

Bam telimin koptuğu noktaya geldim. Ok yaydan çıktı. Neler neler oldu şu 10 senede de hiç bir fırlamamıştı ok yayından. Sabrım çok kez taşmış,az ağlamamış,pek çok da tartışma yapmış ama hiç işten çıkma lafı etmemiştim çok kez bunu içimden geçirmeme rağmen.

Dün sabah muhasebeci beni arayıp sizin periyodiklerinizi inceleyeceğiz ne o fiyatlar öyle. Olur şey mi aklınız alıyor mu sizin minvalinde bir konuşma yaptı. Not olarak eklemek isterim ki; bir fiyat politikası var ve o doğrultuda ilerliyoruz. Amma velakin çok eski müşterilerimizi bu politika dışında tutmak durumunda kalıyoruz. Çoğul konuşuyorum çünkü hepimiz bu şekilde ilerliyoruz. Neyse. Duyduklarım sabrımın taşması için gayet yeterli geldi. Buraya aktaramadığım bir cümle zihnimde yankılandı.O yankıyla patronumu aradım. Müsait değilim dediğinde sonra konuşuruz deyip o saniye telefonu kapatırdım normalde. Beni dinle lütfen 2 dakikan vardır herhalde dedim.

Şaşırdı. İşten ayrılmak istiyorum ben iş telefonunu kapatıyorum sen mi alırsın bir arkadaş mı yönlendirsin yoksa kargo mu yapayım dedim. Adam hayatının şokunu yaşadı eminim.

Çok ama çok ama çok uğraştı. Allah bin kez razı olsun. Ona çok fazla konuda kızıyor ve bu kararı almamda daha doğrusu taşmış olmamda payı olmasına rağmen öyle güzel dinledi ve çözümler üretti ki.

Öyle sakin,öyle mantıklı,öyle kıymetli çözümler ve diyalog oluştu.

Kabul etmedim hiç birini. Çünkü gerçekten kararımı bildirmek için aramıştım ben onu. Çözüm üretmek için değil.

1 hafta dinlen sen deyip kapattı. Ben çalışma arkadaşlarıma kararımı bildiriyorum şimdi,benden duysunlar dedim. Lütfen yapma,bekle ben önce ömerle konuşayım dedi.(Genel müdür). İyi dedim tamam bir şey söylemiyorum kimseye ama kararım kesin. Lütfen saygı çerçevesinde bu işi noktalayalım.Ben artık bittim. 

11 dk boyunca işten çıktığımı düşünerek rahatladım,gerildim,sudan çıkmış balığa döndüm. Çok kahkaha attım Melikeyle oynadım eğlendim. Ve telefon çaldı. Ömer bey aradı.

Kısıtlı iletişimimiz olduğu için hiç bu kadar sohbet etmemiştik bu güne dek. Bir sorunum yoktu onunla,olmadı hiç. Ama bu kadar da sevmemiştim kendisini. Tanımaya vakit olmadığından demek ki.

İstifa ediyorum dedim. Kabul etmiyorum dedi. Siz bilirsiniz ben gidiyorum dedim. Sesimdeki kararlığı öyle iyi anladı ki.Başladı konuşmaya. Sordu söylemedim. Tekrar sordu tekrar ve tekrar. Anlatmadım sebebini.

Genel olarak bahsettim elbet bilmek haklarıydı ama kimseyi şikayet etmek zaten fıtratımda yokken tam da çıkarken gerek yoktu. Çözüm arayışında değildim zaten. Kararımı bilmeleri yeterliydi benim için.

Allah o Ömer beyden razıolsun.  Siz dedi nasıl gidebilirsiniz. Aklınız alıyor mu hiç? Ben gidiyıorum diyeceksiniz ben de size tamam sen bilirsin mi diyeceğim. Bu mu yani. Hukukumuz bu kadar mı? 

Siz bizim için bu kadar mısınız? Biz sizin için bir açıklamaya gerek görülmeyecek kadar mıyız ?

İstafınızı yırttım şuan duyuyormusunuz kağıdın sesini dedi.:)

Yapmayın dedim,nolur yapmayın. Ben artık fayda sağlayamıyorum bu şartlarda size. Çok yıprandım.O şartların ne olduğunu,beni bu duruma neyin getirdiğini çok kez sordu. Çok küçük bir kısmını anlatmak zorunda kaldım. Madem dedim bu kadar soruyorsunuz son noktayı söyleyeyim.

Böyle böyle oldu. Ben yetersiz hissettiriliyorum. Bana geçen duygu beni ele geçirdi ve ben mutsuzum.

Kendimi bilmek,işimi çok iyi yaptığımdan emin olmak falan yeterli gelmiyor artık. İşimi çok sevmemde bi yere kadar. Alın benim portföyümü daha iyi daha yukarılara taşıyacak arkadaşlara teslim edin. Hakkınızı da helal edin ben gideyim nolur.

Bu süreden sonra Ömer bey başldı konuşmaya. Şuan bunları yazarken gözyaşları içindeyim.

Siz dedi iletişimi çok yüksek bir insansınız niye bu kadar içinize attınız. Niye hiç bir şeyi bilmedim ben. Bu kadar mı ilgisiz kaldım size karşı,özür dilerim.

Hayır dedim ben tercih etmedim. Tamamen ben işi bu noktaya getirdim. Kimseyi şikayet etmiyorum. Kimse değişmez kimse yaptığını da farketmez. O ona göre normal. Bana göre değil. Ben artık o kişinin benimle olan iletişimini taşıyamıyorum. Hayat motivasyonu kaybettim 2 gündür iyi değilim. Böyle olmaz. Böyle olmamalı. Kendime bunu yapamam. 

Ben dedi kimseye gitme demedim. ama seni bırakamam.Sen giderken hiç kimseye de laf anlatamam.

Demezler mi o bile gitti diye. Gerçekten olmaz. Olamaz.

Bu satırları yazarken beni yanlış anlamayacağınızı düşünerek kaleme olduğu gibi alıyorum. Asla ve asla kendimi övmek için değil. Tamamen olanları aktarıp içimi boşaltmak niyetindeyim. Samimiyetime güvenin.
11 yıla doğru gidiyoruz dedi. Nasıl açıklama yapmadan noktalanabilir ki. Açıklama yaptınız şimdi tamam ama kabul edildi mi bi sorun . Burada ama ömer bey yaaa diye gülümsedim.

gözler dolu,dil tutuk,zihin karmakarışık.

Gitmek diye bir şey yok onu bi bırakıyoruz ve şimdi çözüm üretiyoruz dedi. yok dedim üretmeyelim ben o kısmı geçtim. Bundan sonra o kişi sizi aramayacak. İletişim kurmayacaksınız. Madem sebep o,artık o yok. Söz. İstemezseniz patron da yok,diğer çalışanlarda aramayacak sizi. Sadece ben. Beni de isterseniz tabi.

Karşılıklı gülümsedik. Patronumla da sizinle de derdim yok hiç bir arkadaşımla da yok şirkette kaç kişiyiz siz tam rakamı bilirsiniz. 30 mu 40 mı belki daha fazla. Herkesle iyiyiz. Bir tek o. Onunla olmuyor ve ben onu şikayet ederek çözüm bulmak da istemeyecek kadar yoruldum. En iyisi işten çıkıp herkesin rahat şekilde yaşamına devam etmesi.

Tamam işte dedi. Siz işten çıkarsanız ben rahat edemem. Böyle bir sebepten sizinle yolumuzu ayırmak olmaz. Kabul edilebilir değil.

Ben size sadece benimle iletişimde olma ve tüm soru ve sorunlarınızı benimle çözme sözü veriyorum bu şartlarda okey miyiz dedi. Bunu derken öyle samimi ve öyle sorunu çözmüş olmanın verdiği mutluluk vardı ki sesinde. Tamam dedi ikna ettim. Her şey yolunda. Onun o çabası ve gerçekten her şeyi yoluna koyma isteği karşısında gözlerim doldu. Teşekkür ederim dedim. Sadece bunu diyebildim.
Siz dedi şimdi 2 saat dinlenin ama çok değil 2 saat sonra rutin yaşamınıza devam. Pazartesi de sizi araç gönderip aldırıyorum ofise bekliyorum. yok dedim ofis olmaz onunla bu hafta karşılaşmak istemiyorum. Onunda beni görmek isteyeceğini sanmıyorum. Sorun olmayacağını söylese de beni anladığını hissettim. Yepyeni bir başlangıç yapıyoruz pazartesi ilk iş gününüz,hayırlı olsun dedi.:) Güldüm. Tamam mı,telefonu kapatabilir miyim okeymiyiz dedi. Tamam dedim çok kısık ve gözyaşları içine kaçmış bir şekilde. Duyamadım dedi. Anlaşmadıysak konuşmaya devam edeceğim ama çok da yoruldum:)
Tamam dedim öyle yapalım madem,teşekkür ederim bunca emeğinize,beni ilgiyle ve gerçekten çözüm odaklı dinlemenize. Asla bir çözüm arayışında olmadığım halde geldiğimiz nokta sizin sayenizde. Çok teşekkür ederim. Çok...

Telefonu kapattık. Ben allak bullak tabi. Sağlam sarsıldım çünkü. Ee noldu ki şimdi falan haldeyim yani.
Kuş gibi de hafifledim bir yandan. Saatler geçti. akşam 2130. Telefon çaldı. O. Muhasebeci.

Neler oldu bu gün öyle dedi.  Evet dedim işten çıkıyordum ama konuştuk hallettik devam ediyorum.

Siz dedi nasıl beni şikayet edersiniz. Niye bana gelmediniz. Bu ne biçim bir yol izlemek böyle. Ben dedim çözüm arasa idim önce sizinle konuşurdum. Niyetim o değildi. Gidiyorum demek için aradım kendilerini. Sonrasını anlatmak yazmak için gücüm yok. Ağzıma etti. Bundan sonra sizin hiç bir işinizi yapmayacağım dedi.İyi de zaten yapmaması şartı ile ben geri döndüm:)
Neyse ben ısrarla kimseyle tartışmadan günü bitirme derdindeyim. Yapılan mobing umrumda değil,iyi ayrılalım çabasındayım. Kalıyorsam da yüz yüze bakıyoruz arkamızdan kötü konuşmayalım kafasındayım. Ama herkes öyle değil tabi.
ee dedim benim maaş hesaplamam ne olacak peki? Tamam iletişim kurmayalım ama profosyonel şekilde işimizi yapabilir minimum seviyede mecburi konuların üstünden geçebiliriz.bunu yapmalıyız dedim. Gidin genel müdürünüz yapsın. Beni şikayet ettiğiniz müdür dedi. İyi dedim peki öyle yaparım. İyi akşamlar.

Genel müdüre gittim. Tüm bunları anlatmadan muhasebecinin benim maaş dosyamla ilgilenmeyeceğini kendisine sormam gerektiğini söyledim. Ben ilgilenirim sorun yok her ne ihtiyac varsa muhasebe namına ben destek olacağım siz birbirinizi görmeyin duymayın dedi.

Peki dedim,teşekkür ederim. yıktık mı koskoca genel müdürün üstüne gece gece 3 kalem iş.  bir maaş hesaplama,bir kaşe imza,bir başka iş.

Bekliyoruz bakalım. Sanıyorum ki tüm onları yine muhasebeye yaptırıp bana göndericek. Beklemedeyim. Her şeyin kolaylıkla olması için bakalım hangi olasılıklar mevcut. Görebilmek nasip olsun.








24 Temmuz 2022 Pazar

Temmuzda Hayat Bir Başkadır

 Rutinlerimi çok severim. Hatta onlara aşığım diyebilirim.

Çünkü rutinim bile çok çeşitlidir benim.

Mesela, çok uzun yıllardır her yazım aynıydı. Öyle heyecanla beklerdim ki yaz gelsin diye. Çok severdim her günün içinde olan planlı ve rutin gidişatı.

Son iki yaz mevsimi bana çelme taktı. Bildiğimden şaştım,gördüğümden başkalaştım.

Melikenin gelişiyle arşa vardım evvet ama içerde bir yerde anlatmayı seçmediğim hüzün bulutlarının arasına taht kurdum.

Ha derseniz ki belki de bu yeni rutinindir; olabilir. Olan,gelen,hissedilen her şeye amenna.

Yaşıyoruz işte,biraz gidişine biraz gelişine.


............

Teyzesinin aşkı ayın başında 1 yaşında oldu. Geçen sene o günlerde sandım ki hayatımın en güzel temmuzu. Meğer ayın sonunu görmeden değerlendirme yapmamak lazımmış. 

25 Mayıs 2022 Çarşamba

Olması Gereken Oldu

 Onu ona anlatmalıydım. 

Kolay olmadı ama olması lazımdı.

Olması gereken oldu. Bilmesi gerekeni bildi.

21 Mayıs 2022 Cumartesi

Güzel Günlere Doğru

 Susmaktan çatlar mı insan ?

Ya da şöyle sorayım. Kaç gün,kaç ay susunca çatlıyorduk tam olarak ?

Bi de Allahım, işine karışmak gibi olmasın da,biraz iyileştirmeyi hak etmiyor muyum? Hayır yani, şu olanlar bana bı kaç boy fazla geliyor da, altında kayboluyorum. Elimi tutup beni güzel günlere ışınlar mısın? 


Oluruna Bırak

 Bazen hayat istediğimiz gibi gitmiyor. Ne yaparsan yap olmayınca olmuyor. Oluruna da bırakamıyorsun hemen öyle. Ona da zaman istiyor. Ama biliyorsun ki,derdi veren Allah dermanını da içine sakladı. Bulacaksın illaki.

İnsan şifasını da,belasını da bulur çünkü. Buna çok inanıyorum. 


6 Mayıs 2022 Cuma

Anılar Anılar...

Bilgisayar ve telefondaki fotoğrafları düzenledim biraz. Anılara daldım yani. Siz deyin 3-5 yıl ben diyeyim 10 yıllık fotoğraflar.

Şuan hiç de iyi bir ruh halinde değilim. Hıçkıra hıçkıra ağlayasım var. Neyse ben gidip bir çay içeyim. Her şeyin başı da sonu da çay nasılsa. Bir de çilekli çikolata,damağımda.




17 Nisan 2022 Pazar

Ahh Başımıza Gelenler

 Şu 3 günü unutmayacağım. Yani unuturum inşallah. bunun için gerekli çalışmaları yapıyorum ruhsal dünyamda.

Bizim evin Golden ı Paşa Çocuğu 5 gündür hasta. Bağırsakları ve midesi bozuldu. 2 gün izleme süresinden sonra iyileşme olmayınca veteriner abisi görmek istedi.

Babası(kardeşim) işten 2. kere izin alıp babamla beraber onu doktora götürdü.
2 ayrı iğne yapılması gerekmiş. Bizim çocuğun da veteriner fobisi var. O yetmezmiş gibi 3 iğne ve 3. iğne çok yakar aman dikkatli tutun demiş. 3 kişi tutmuş ama bizimki ağızlığı reddedince ve dursun diye babası tasmasını bastırınca olanlar olmuş. İğne yakmaya başladığında kaçmak isteyip kaçamayınca 4 yıllık ömründe ilk defa doğanı ısırdı. Birini ısırdı yani.
Derin bir ısırık. Önemli bir ısırık.

Babam Paşayı tutarken,veteriner Doğan a ilk müdahaleyi yapmış,sağolsun. O esnada Doğan şoka girmiş, fenalaşmış,fazlaca kanaması olmuş. Meyve suları,sular,dinlendirmeler vs derken,acilen hastaneye git demiş veteriner. Eve gelip Paşayı bırakırken söyledi bunu. Ben melikeyi kucakladım annem ayakkabısını giydi ve çıktılar. 4 hastane dolaştılar dikiş atılsın ve rapor verilsin diye.Köpek ısırığına bakmıyorlarmış !Çok komik değil mi.

 Neyse 4. hastanede işlemler yapıldı dikişe gerek yokmuş. Antibiyotik verildi,pansumanlar yapılıyor evde tabi. Yarası küçük,ağrısı çok. 

Tramvası hepsinden çok. 2 gün boyunca durup durup ağladı. Paşaya bişiy olacak korkusu zaten günlerdir hepimizi harab etmişti. Üstüne bir de kendi canı.!

Üstelik kendi köpeği tarafından olması. Üstelik aşırı sakin bir canlı iken bu çocuk,bunlara sebebiyet vermesi. Hepimizi şoke etti.

Paşayı da.  1 gün boyunca sehpanın altından çıkmadı üzüntüsünden. Onu gördükçe biz daha da paramparça olduk. Yemek yemiyor bir yandan. Tam 2 günlük açlık. Ne yöntemler,ne yollar denendi yok,olmuyor.Dün akşam ilk yemeğini yedi de iyileşme başladı yavaş yavaş.

Doğan da az önce işe gitti 2 gün aradan sonra. Bileğini kullanamıyor ve acısı çok ama nasıl olacak bilmiyorum. Üstelik yaptığı işte yardım edecek kimse de yok gece vardiyasında.

Aklım onda,ararım birazdan. Pansuman isterse koşar gider yapıp gelirim. Yakın neyse ki, iş yeri.

Bu haftasonu için ne planlarım vardı. Hayat çok güzel şekillendirdi bana gerek kalmadı.

Öyle işte. Kolay bir süreç değildi; Doğan ve Paşa için. Ailenin geri kalanı ise ikisine birden üzüldüğünden herkes ayrı ayrı yoruldu,yıprandı. Benim zaten Doğan'a olan zaafım malum. Küçük anne modu.

Neyse bununla gelmiş geçmiş olsun. Ne dertler var elbet,bu da bir şey mi !
Şükrettik halimize. Şükür enerjisiyle daha da hızlı toparlayacaklar inşallah.

Yalnız var ya, zarar veren evin bir ferdi olup canımız ciğerimiz köpeğimiz olunca çok daha farklı oluyor süreç. Asla kızamıyorsun. Suçlu yok yani. Ama olay büyük,acı çok,süreç zor. Ama suçlu yok. ikisine de merhamet göstermek zorundasın. Çünkü zaten o kendini fazlasıyla suçladı ve ceza kesti. Terkedilme korkusu yüzünden kucağımdan inmiyor. Yürüyorsam da bir adım ötemden değil,bana yapışık yürüyor. Otur ağla yani hallerine. İkisi de birbirinden beter yıprandı hem fiziksel hem ruhsal.

Sağlık,huzur ve bereket dolu geçsin bundan sonramız. Bu kadarıyla gelmiş geçmiş olsun her olumsuz yaşadığımız.



13 Nisan 2022 Çarşamba

Eleştirinin Dozu Kaçarsa, Sen de Kaç Oradan; Durma

Kırılınca sessizleşmeyi seviyorum artık.
Anlamayacağından emin olduğum insanlar için enerjimi tüketmemeyi öğrendim.
Beni kırmak için hiç bir an bile düşünmemiş birine, uzun uzun anlatmak çok anlamsız geliyor çünkü.

Kendimi yeterince üzdüm. Daha fazlasına gerek yok. Bir canım var. O canı mutlu etmek için yaşamayı seçiyorum. 

Hani dedin ya aldığın eğitimler bi işe yaramamış beni anlamıyorsun diye.
İşte tam da o eğitimler beni buraya taşıdı. Senin saçma salak tavırlarına üzülmeden,kendimi üzmeden seni yormadan mutlu olduğum alana geçiyorum. Sen dilediğini konuşabilir,istediğin gibi davranabilirsin. İlgilenmiyorum. İlgilenmediğim için sinir oluyorsun ama onunla da ilgilenmiyorum. Önce ben... Önce benim mutluluğum. Beni kırmaktan çekinmeyen kimse, benden önce gelmiyor artık.

Zira seven sevdiğini kırmaktan,üzmekten çekinir diye öğrendim ben. Tüm hayatımda olanlara da bu hassasiyetle yaklaştım. Karşılığını beklemek hakkım. 
Çok hakkım. Kendime kendi hakkımı teslim edebilecek zihinsel düzeydeyim artık. Aldığım eğitimlerin hakkını veriyorum bence :)
Ayhh neleri de hesap ediyorsunuz yahu.Birine eleştiri yapacak olsam, böyle vurmak da hiç aklıma gelmezdi. Yaratıcılık böyle bişiy demek ki. Neyse... Gerçekten neyse ne. 



9. Ay

 9 ay ne hızlı geçti. Bir o kadar da geçmek bilmedi.

Teyze olmak bana çok şey falan katmadı. Bambaşka biri yaptı. Tüm dünyam bu minik yavru oldu. İlacım oldu,suyum oldu, şifam oldu.

 Daha 6 aylıktı bana abbblla diye seslenmeye başladığında. O kadar çok istedi ki bana seslenmeyi. Teyze diyemeyince abla oluverdim. Hala da öyle . 

Ben bakıyorum,ben büyütüyorum. Ben yetiştiriyorum. Allah utandırmasın,mutlu,sağlıklı,doğruca ve basitçe hayatın içine katabilmek için çaba gösteriyor,anne yarısı olmanın hakkını vermeye çalışıyorum. Bensiz yemek yemiyor,uyumuyor,beni öpmeden duramıyor.

Çok seviyorum ama daha çok seviliyorum galiba. Bu tarifsiz aşka şahitlik edenler inanamıyor. Nasıl oluyorsa şuncacık bebekle bu bağ kuruluyor şaşıp kalıyorlar. Eee ben de şaşkınım zaten. Ben zaten her şeye şaşırıyorum epeydir. Ve her şeye bı o kadar teslimim ki,öylece bırakıverdim. Gelişine yaşıyorum,gidişini izliyorum. 

Melike için varmışım gibi sanki. Hep onun için yaşamışım da,ona hazırlanmış ruhum ve aklım. Onu beklemişim o gelince büyümüş,çoğalmış,kabına sığmamış kalbim.

Güzel kızım, biz çok çılgın iki kişilik koskoca bı ekip olduk. Allah sonumuzu hayretsin. :) Gel kucağıma hadi bı sarıl,unutsun ablan tüm dünya dertlerini. 

Varlığın ışık olsun evrene. Öyle de olacak Allah'ın izniyle. Tüm yavrular önce ailelerine sonra dünyaya birer hediye ; farkedebilene.




16 Şubat 2022 Çarşamba

Gerçekten öyle

                             

                        Hayat seçimlerimizden ibaret.

                                            ...