21 Ağustos 2019 Çarşamba

Ben Geldiimm !

28 temmuzdan bu yana hastanedeyim.
---

Boya yapıyorduk. Benim odam bitti bir koridor kaldı. Babam merdivenden indi,biraz mola verip bir çay içecekti. 
Halam nefes alamayınca kanının bittiğini anlayıp acile gidelim kan alalım sabah gelir işe,hayata kaldığımız yerden devam ederiz dedik.
Annem-babam-ben
Halamı aldık. Tekerlekli sandayeyle asansöre kadar götürdük. Orada tabureye otuırtup aşağı indirdik. İner inmez tekrar sandalyeye ve taksiye.
Acil yeiş alana sıra verildi. Dr 2 saatin sonunda tahlileri görür görmez kanın 2.9 a düştüğünü ve acilen sarı acil odasına yatmamız gerektiğini söyledi.
Orada 3 gün hiç ama hiç uyumadan ve hatta ayakta başında sadece bir kişi beklemek şartıyla geçti.
Biz babamla sokakta bankta,annem halamın yanında ayakta. Annem mesaj atıp hadi sen gel ben bir hava alayım diyordu güvenliğe rica ederek değişim yapıyorduk.Çok zor şartlardı.
İlk 30 saat 1 dk bile uyumadık.Sonrasında yeşil acil odasına ve oradan acil dahiliye servisine nakledildik. 10 gün buralarda dolaştıktan sonra hala dahiliye servisinde yer açılmayınca genel cerrahi katına yatırıldık. 2-3 gün sonra da dahiliye katında yatmaya başladık. Bugün 25 gün.
Aldığı kanın sayısı yok. 
Hem kırmızı kan,hem trombosit...Vüducunda oluşan 30 küsur kg ödemi atmak için ödem söktürücü iğneler ve çok sayıda serumlar... 1 dk bile çıkarılmaksızın verilen oksijen ve havalar. 
Aşırı...Çok aşırı zor zamanlar.
Annem-babam-ben...
Hiç başından ayrılmadan geçen günler,haftalar...
Sabah 7 de eve gelip bir iki saat çalışıp çamaşır yıkayıp yenilerini alıp dönmeler...günde iki kere hastaneye gidip eve gelmeler. 
Ciğer,kalp,beyin,aklınıza ne gelirse her yerinin defalarca çekilen tomografileri.
Reçete peşinde koşturduğum geceler.
iki kişilik odalara gelene kadar umumi tuvaletlerde çektiğim eziyetler.
Bir koltuk bile bulamadan sadece sandalyede oturarak uyuyabildiğimde şükrettiğim zamanlar.
Şimdi son 1 haftada artık normal odamızda olduğumuzdan dolayı tekli açılan bir koltuğa sahibiz.
ama sorun bi yatabiliyor muyuz?
Elbette hayır. Hastamızın durumu ağır olduğundan 3 kişi kalıyoruz.Annem refakatçi,babam dr dan imzalı kağıtlı ben araya kaynıyorum.
Bir kaç gndür artık her gece kalmıyorum. Gündüz işlerimi bitirince gidiyorum.Ben gidince annem dışarı çıkıp biraz hava alıyor.
Arada eve gelip yemek,alışveriş,çamaşır işlerini hallediyorum.
Sokakta mavi sırt çantalı bir küçük kadın görürseniz daha doğrusu çantadan dolayı kendisinin görünmediği bir canlıya rastlarsanız hıhh işte o benim.
Diyorlar ki hastaneye ziyaretçi saati dışında girilmez,giremeyiz,almıyorlar.
Yoo bana kimse bir şey sormuyor. Bak nasıl sa geçerim şimdi diyip geçiveriyorum.
Çünkü buna mecburum. O saatleri bekleyemem. Her seferinde beni biri de karşılayamaz. 
Allah yüzüme gülüyor da güvenlikler de bir şey sormuyor. Ehh bir de koca sırt çantasıyla gezmeye gelmediğimi anlıyorlardır diye düşünüyorum.
------------
Çok zor vakitlerden buralara geldik. Böbrek hastası olmamasına rağmen diyalize girip 20 kg kadar su çekildi vücuttan. Daha var. Var da tek derdimiz o değil.
Ödemlere bağlı kolda oluşan yara....Durum ciddi.
Ödemin durumunu size şöyle anlatayım. Damarlardan kan gelmiyordu. Kan yerine sıvı akıyordu. 
2 ayrı hemlire gelip kan almak için girişimde bulunuyor olmayınca dr u çağırıp kasıktaki atar damardan kan ı alıyorlardı.
Her gün...Elbetteki kollarda mos mor ve acı içindeydi.
Ama olsun sağlık olsun da onlar estetik işler...
Artık kan geliyor damarlardan...Kan almaya da devam ediyor hala.
Diyaliz de devam.
Ama solunum cihazlarından ayrıldı binlerce şükür.
ahh bir de koldaki yara iyi olsa.Belki de çıkaracaklar bizi hastaneden.
Bilmiyorum. Hiç bir şey bilmiyorum.
Kim ne konuşursa kulak kesiliyorum.Hemşirelerle dost oldum.Pansumanların bir kısmını ben yapıyorum. Her deliğe girip,her yerden bir şey çıkarmaya,eksik varsa tamamlamaya,yanlış varsa düzeltmeye çalışıyorum.
AA yanlış dedim de aklıma geldi. İlk acile giriş yaparken evrakımıza baş dönmesi ve mide bulantısı ile geldi yazılmış.
Bunun böyle olmadığını bir kez söylemem yeter sandım. Meğer o geceyle bitmiyormuş.
Kovalayan ertesi günlerde asistanından,uzmanına,doçentine her başımıza gelene pardon 1 dk o öyle değil yanlış yazıld biz şu sebeplerle ve belirtilerle geldik demem gerekti.
O aksi dr bile beni dinledi. O umursamaz asistan bile aldı kağıdı kalemi benimle ders gibi yeniden her şeyin üstünden geçti. Ben sorayım sen anlat olur mu,hocama mahçup olmayayım dedi.
O kağıdı düzeltmedikleri için gidip ilk yazan memurun ağzına tıkacaktım az kalmıştı çok az. Vallahi kağıdı alıp elime kalkmıştım yerimden. Annem zor tuttu.
O asistan gelip hadi tamam baştan yazalım raporu demeseydi,o sinir,uykusuzluk ve yorgunlukla neler olacaktı kimbilir.
Daha anlatabileceğim çok fazla şey var. Ama sıkılırsınız diye kısa kesiyorum.
Yoksa oksijen tüpünün çalışmadığını öğrendiğimde  -1 deki operasyon odasından 8. katt gitmeyi bir türlü başaramayınca(doğru asansörü bulamayınca) ömrümden 10 yaş gittiğini anlatırdım size. Ben gidene kadar 8. kattaki servisten oksijen tüpü geldi de  son anda kurtardık hastamızı. Yoksa o vicdan azabıyla napardım bilmem. O marmara ne büyükmüş meğer...
neyse...hala oradayız. ben bugün çok yağmur yağdığı için gitmedim. Yarın inşallah gideceğim.Belki gece kalırım da babamı eve gönderirim anneme faydam yok bari babamı dinlendireyim.

Bunlar olup biterken kardeşim de nişan için hazırlanıyor bir yandan.
Eğer 15 eylüle kadar eve çıkarsa halam,nişan yapmak niyetindeler.
İnşallah ertelemek gerekmeden her şey su gibi akıp geçer.
Şimdilik böyle.Her an öyle çok şey değişiyor ki zaman hızlı akıyor hastanede,yetişmek güç.Gerçi ben nereye yetişeceğimi epey şaşmış durumdayım.

Bir de bu süreçte canım arkadaşlarım benden bir çok lif alıp üstüne sipariş yağdırdılar.Nereye bölüneceğimi iyice şaşırdım böylece ama kafamı dağıtmak adına iyi de gelmiyor değil tabi.

Yani kısaca; hayatı her yönüyle yaşıyorum bu ara.
Sağlık ola inşallah.





25 Temmuz 2019 Perşembe

Duygudan Duyguya...

Her şey iyi güzel de; bazı şeyler kimseyle paylaşılamıyor.
İçimde birikiyor...Eskiden öylemiydim ya...Her ne olursa olsun anlatabileceğim insanlar vardı yakınımda.Çok yakınımda.En yakınımda.
Kendime bile söyleyemediğim şeyleri ,bir başkasına rahatça anlatabildiğim zamanları özledim.
Çok özledim...


-------------

Düşünüyorum da son zamanlarda yaşadığım en önemli duygu nedir diye.
Özlem mi,kırgınlık mı,yalnızlık mı...Çıkamıyorum işin içinden.
Tek bildiğim...Ben olsam böyle yapmazdım...

Her ne olursa olsun böyle yapmazdım...
Yapmadım...
Tüm her şeyi bir kenara bırakır sevdiklerimin yanı başında dimdik dururdum.
Durdum...
Ve ben ki özleyince; her ne olursa olsun bunu dile getirir o özleme son verebilirdim.

Yapamadım...
Bu sefer yapamadım.
Varın siz düşünün ne kadar kırılmışım. Ne kadar yalnızım ve ne kadar özlemişim...
------------
not: Eylül sonu nişan var...Evde boya badana...Kafam boya kokusundan bulandı zira.:)
Kalın sağlıcakla...


20 Temmuz 2019 Cumartesi

Gülümseten Şeyler

Okuyorum; gülümsüyorum.
Yazıyorum;gülümsüyorum.
Hayal kuruyorum;gülümsüyorum.
Diliyorum,istiyorum,emek veriyorum ve gülümsüyorum.
Sonra...
Zamana bırakıyor,hayırlısı diyorum.
Her ne oluyorsa ve olacaksa hayırlısı zaten.

19 Temmuz 2019 Cuma

Son Günlerde Olan Biten,Olmaya Devam Eden

Yazmak istediklerim varrr. Biraz da beklemem gerekenler...

Halam 3 gündür Karasu'da hastanede. Kan alıyor.Durumu iyi demek isterim ama sıkıntıları gün geçtikçe artıyor. Nefes alamıyor,uyuyamıyor,hareket edemiyor falan filan.
Onun dışındaaaa bir evlilik durumuyla tüm ailenin enerjisi bir anda değişti. Gerçekten bir anda.
Haklarında hayırlısı olur inşallah.

Vee reikiii... 12. gün bitti. Bilen bilir ki ilk 21 gün önemli. Sonrasında uygun olur ise 2. eğitim alınabiliyor. ve sonrası geliyor. Son aşama öğreticilik belgenizi alıyorsunuz ve ücretli seanslar,eğitmenlik sürecine hazır oluyorsunuz.
Şuan bu konunun tamamen başındayım yani.Çok başında. En başında.
Amme buraya geldiğimden beridir ki reiki yapıyorum.Komşulara,aileye,akrabaya.
Herkes pek bir memnun.

Veee bu memnuniyetleri reiki hocam/yaşam koçum Feyza hanıma aktardığımda bir iş teklifiyle geldi bana :)
İnanabiliyor musunuz? Birlikte çalışmayı teklif etti.
O ses kaydını kaç kez dinledim,doğru anlamak ve sindirmek için...Kaç kez...
Şimdi sabırla ve heyecanla İstanbul'a dönmeyi bekliyorum. Oturup konuşacağız.Duruma göre bakacağız.
İnşallah güzel şeyler olur.
Merak seviyem gün geçtikçe ve kendimi,kendimdeki enerjiyi farkettikçe artıyor.

Bu aradaaa Doğan'ım üniversiteyi kazandı.Çok düşük puanla ama kazandı. Halam hastanede olduğu için henüz nereye nasıl olacak netleştiremedik ama sanırım yakınlarımızdaki bir üniversitede aşçılık okuyacak.Şuan en sıcak gelen o gibi...Bir kaç gün içinde netleştireceğiz tabi.Zaman daralıyor. Hakkında en hayırlı olan olsun inşallah.

Şimdilik benden bu kadar.Aslında her bir konuyu detaylıca aktarmak istiyorum ama şimdilik yeterli.
Takipte kalıınnn..

14 Temmuz 2019 Pazar

Sensiz Eksik Kalıyor

Öyle güzel șeyler oluyor ki... Seninle paylasabilmeyi ne cok isterdim, bilirsin. Kimle paylașsam tatmin olmuyorum, içimde bir yerde sana anlatma isteği, aferin alma hissi öylece bekliyor. Yani anlayacağın sensiz mutluluklar, bașarı ve daha bir çok güzel olan sey tam olarak yașanamıyor. 
Neyse, hayırlısı... 

12 Temmuz 2019 Cuma

Güzellik Bulaştıralım Birbirimize; Şifa Niyetine

Sırt çantam hazır
bilgisayar çantam hazır
kol çantam hazır.

Ee o zaman yola çıkma vaktidir.
Allah kısmet ederse gece Sakarya Karasu'da ailemin yanında olacağım. Kuzenimin 11. yaş gününe yetişeceğim.
O kendi elleriyle bize sürpriz için evi süsleyecek ama aslında kendi doğum gününe hazırlık yapmış olacak.
Gitmek için çok hevesliyim ama en çok da halam için.
Reiki seansı yapıp bir minik rahatlatabilirsem onu, çok iyi hissedeceğim kendimi.
Anlatacağım çok şey var da vaktim yok şuan.
Güzel günler bekliyor olsun bizi.Hep iyiliğe ve güzelliklere açalım kalbimizi.
Biz neyi istersek onu çekeriz biliyoruz değil mi?


8 Temmuz 2019 Pazartesi

Reiki Mucizesi

Veee sonunda reiki eğitimimi aldım...

Nereden başlasam,anlatsam bilmiyorum ama sondan başlayayım hadi çok uzamasın mevzu.
Biraz erken gittim buluşma yerimize. O çok sevdiğim cafeye.

O benden erken gelmiş. Hep erken gitmeye gayret ederiz ve ikimizde birbirimizi hiç bekletmeyiz zaten :)
Biraz sohbet edip dinlendikten sonra hadi başlayalım dedi. Nasıl yani dedim.
Herkesi beklemeden mi?
Bekleyecek kimse yok.Sen ve ben olacağız sadece dedi.
O an nasıl mutlu olduğumu anlatamam size.
Kalabalıkta olabilirdik,çok da keyifli olurdu ama o günkü programını bozup bana özel yer açması. Benim bu eğitimi ne kadar istediğimi ve hazır olduğumu anlaması,tatmin olması. Ve benim en lazım olan zamanımda bu teklifin yapılması... Öyle kıymetli ki...Tıpkı kendisi gibi... Tavırları,yaptıkları,söyledikler,verdikleri-kattıkları...
Senin için turuncu giydim deyince yaşadığım mutluluk paha biçilemez. Onun için taktığım güneş yüzüğümü söylemek alıma bile gelmemiş, o sarhoşlukla.
Hayatımda hiç bir eğitim ve dahil olduğum programı bu denli heyecanla dinlememiştim.
Her bir anını zihnimin en güzel yerine saklayıp,ipeklere sardım.
Eğitim bitti,mutluluğumuzu ve enerjimizi fotoğrafladık ama benim heyecanım hala eksilmedi. Eve geldim kalbimin kıpırtısı durmuyor.:)

İlk rekimi yaparken kalp çakramdaki enerji akışını öyle yoğun hissettim ki,şükür dengeledim.
Yoluna girdi enerjim.
Herşeyin vaktinde olması kıymetli. Heyecanın da,mutluluğun da,üzüntünün de,stresin de.
Uzun ve olması gereken durumun dışına yayılıyorsa onu bir dengelemek lazım...
Şimddiiii
Belgem karşımda ama hiç bir önemi yok inanın. Feyza Hanımdan aldığım enerji avuçlarımın içinde. Tüm mesele bu. Ben bu eğitimi almadan önce de enteresan bir şekilde bu enerjiyi hissediyor ve faydalanıyordum amma şimdi eğitimli,bilinçli ve çok daha kuvvetli ve doğru şekilde uyguluyorum.
Ruhsal,bedensel,hayatsal arınma yoluna zaten geçiş yapmıştım. İnşallah aynı düzen ve kabul ile devam edeceğim.
Zamanla aldığım eğitimin hakkını verip üst aşamalarını da hocam uygun bulursa deneyimleyeceğim. Bu enerji seviyesi beni nereye taşırsa tutup elinden yürüyeceğim.
Allah'ın bugüne kadar yaşamış olduğum tüm acı ve olumsuzluklara karşın bana vermiş olduğu bir hediye olarak kabul ediyorum, Reiki yi.
Tam zamanıymış şimdi. Çok şey olup bitti.Çok acı çektim,çok yıprandım. Şimdi enerjimi düzeltme,kendime ve başkalarına faydalı olma zamanı.
Ama ben tüm bunları yazarken de çok heyecanlıyım...Allahım ne güzel bir yola girdim ben böyle. Muvaffak eyle.



6 Temmuz 2019 Cumartesi

Reikiiii


Tüm herşeyi koydum kenara. Yarın ki eğitim için nasıl heyecanlıyım,anlatamam.

Mideme kramp girecek kadar,gece uykumu kaçıracak kadar. ki ben sayılı şey için bu denli heyecan duydum...O sebeple çok kıymetli...

Lafın özü; her zorluğun arkasından bir güzellik veriyor Allah. Seni ayağa kaldırmayı o hep istiyor da sen ne kadar inanıyorsun buna.Mühim olan o...

1 Temmuz 2019 Pazartesi

Hayatımın Akışı Ya da tıkanıp Kalışı

Yaz dedi...
Ne hissedersen yaz...
Bu ara çok içine atıyorsun. Sen yazmak için doğmuşsun.
Tutma içinde,yaz...
------------
Haklıydı. 
Ama yazmaya mecalim yok bunu ne yapacağız.
Kaç gece hastanede sabahladık,kaç gün gözlerinin içine acaba son bakışım mı diye odaklandım bilmiyorum ki. 
Dün...

Akşam üzeri istanbula geleceklerdi.Artık yürümekte değil adım atmakta dahi problem yaşayınca tekerlekli sandalye aldırdım. İstanbul, Sakarya...Birazıyle ben görüştüm bir kısım medikaller listesini anneme attım.
Aldık bir sandalye. İçim acırken,rahat edeceğini düşünerek avuttum kendimi.
Ve pazar günü Sakarya'dan istanbula o sandalyeyle gelecekti. Pazartesi sabah da kalp ve hematoloji kontrolleri vardı. Evet kan problemi kalbini etkiledi.

Ama birden kötüleşmiş. Dili tutulmuş,fenalaşmış...Doğan ağlamaya başlamış...Çok korkmuş...Halbuki bir gün önce de annemin yanında olmuış.Bana söylememişler.Ama hissettim. Günlerdir olmayan şekerim 300 civarında seyrdiyor. en son 3 sene önce içtiğim ilacımı gidip aldım ama düşmüyor.
Pazar sabahı erkenden saat 8:00 d akalıp yola çıktım. bir buçuk saat yol gidip,hayat devam ediyor misali görmem gereken insanları gördüm,yapmam gerekeni yaptım. 2 saat sonra evime dönüp halamı kapıyı açarak karşılamak istedim.Eve geldim yüzümü gözümü toparlayıp enerjik bir şekilde beklerken yorgunluktan uyumuşum. annem aradı. yoldayız ben de geliyorum. Durumlar sandığından kötü diye.
Bura da derin bir nefes alıyor ve vermekte zorlanıyorum.

Hemen buzluktan tavuk çıkardım gelince sote yaparım yanına d abir kaç bir şey. Tamam işte dedim.
Halam zaten yiyemiyor,kuru ekmek-peynir...
Annem tekrar aradı biz geldik,havaalanındayız.Hemen aşağıya gel,marmaraya gideceğiz. 
O anda ne düşünürsünüz,neyi nasıl yaparsınız,ne sorarsınız,ne dersiniz...
Sadece " anne bana 5 dk ver tuvalete gireyim" dedim.
Çabuk ol dedi annem. Ki demez hiç. Acele ettirmez beni. Bilir çünkü olabileceğim en hızlı halde çıkarım kapıya. Ve en hızlı şekilde giderim gideceğim yere.
Tuvalete grip büyük sırt çantamı aldım içine bir kaç ilaç vb kendim için önemli olan şeyi koydum halama bir şal aldım. telefon şarjlarımı ilave edip koca çantayı sırtlandım.Kalabiliriz,ne olacağımız belli değil. Beni ne bekliyor habersizim.
Üstüme ne giydiğimi asansörde fark ettim. Neyseki gayet uygun ve rahat kıyafetler seçmişim.
Taksi geldi kız kardeşim içinden indi ben bindim.
O an orada hıçkırarak ağlamak istedim.
Annemin yorgunluğuna,babamın üzgünlüne,halamın haline.

Amma olabilecek en enerjik halimle yola koyulduk.
Akşam üstü 16-17 civarı girdiğimiz hastaneden sabah 05:10 civarı çıktık.
Kalp ve beyinde bir sıkıntı görülmedi. 2 ünite kan verildi. MR lar tomografiler vs vs vs
.
Eve gelip 2 saat uyuduk ben işe başladım. Onlar tekrar hastaneye olması gereken rutin kontroller için gittiler. Aslında ben olsam gelmez orada kalırdım ama halam evine gelip 2 saat uyumak istedi,yatağında.
Yine kontroller yapılmış sorun görülmemiş. Hematoloji ilacının yan etkisi denilmiş. Evet el ayak şişliği,döküntüler,iştah kayıpları vs vs olabilir. ama ya o dil tutulması,zihin bulanması.!
İlaçtan denilmiş. Üstelik ilacı bıraktıktan 5-6 gün sonra olan bu belirtiler.
2 hafta sonraya tekrar çağırmışlar.
İçleri rahatlamış ben eve gitmek istemiyorum hadi karasuya dönelim demiş halam. Gittiler.
Onlar için hazırlamayı planladığım yemekler,gelsin de biraz yüzünü göreyim,iki laf ederiz belki hayali,annemle dertleşmek,babamın yüzünü güldürmek vs vs... olamadı.
Şuanda yoldalar,varmak üzereler.Gerçi orada da ne bahçenin ne balkonun tadını çıkaramıyor. Yerinden kalkamıyormuş.
Allah'ım...Yardım et. İsyan etmiyorum asla. Güç diliyorum senden.Hepimiz için.
Kardeşimin gözyaşları kadar şifa istiyorum senden.
Mütemadiyen akan yaşlarım durmuyor.Yerken,içerken,konuşurken aklımdan çıkmıyor.
Ne olması gerekiyorsa o olacak tabi ki...Sen bize tüm olanları ve olacakları kaldırabilecek güç ver Allah'ım.
İyi haberlere sevinemeyecek kadar dolu aklım.Korkularım,endişelerim,kaygılarım.
Şimdi bu yazıyı bitir bitirmez sırt çantamı düzenleyeceğim. Birer şal,taşınabilir şarj,toka,halamın rahat yatması için küçük yastık,kendime bir eşofman,ıslak mendil ve bir kaç önemli detayı ekleyeceğim. Hadi dediklerinde dünkü gibi çantamı sırtlayıp çıkabilmek için.
Yani öyle işte...Ne diyeyim ki başka. Başınızı şişirdim yine. Ama şu ara en büyük iç sıkıntım bu benim.Anlatmazsam delireceğim.









28 Haziran 2019 Cuma

Ben Geldim

Guclu durursun durursun durursun... Ta ki o destek mesaji gelene kadar. Senin gucunu taktir edene kadar. Sonrasi...
Goz yaslarin icine icine akar... Tum hucrelerine nufus edene kadar akar. Kimsecikler gormeden rahatlarsin.
Gerci gorseler de fark etmiyor ya. Su zor gunlerde bi tek dost sensin kendine. Biliyorum. Kabul ediyorum ve kendime sımsıkıkı sarilip uyuyorum, uyaniyorum, yasiyorum.
Șuraya yazmamak icin ne cok direndim, bilemezsiniz. Iyi seyler yazmak istedim ama olmadi. Ve ben daha fazla susamadim. Affedin... Ve ne olur dua edin... Ben ve ailem yapilabilecek her seyi yapiyoruz, halam icin. Tek ihtiyacimiz olan dua... Cok dua... Cok cok dua... Neyse cepten yazmak da kolay degil, zaten su ara hic  bir seyim kolay degil. Bir ara uzun uzun anlatirim... Hadi simdi kactim... Kendinize "iyi" bakin.