24 Şubat 2017 Cuma

Bitmeyen Ön Hazırlık/ Bitiren Sancı

Ne anlatayım
Sinirliyim desem az kalır.Çok gergin vakitler. Her yıl mart başında yeni sezona başlarız biz.Öncesinde hazırlık sürecimiz var. Bu süreç ki bir anda programımız tepetaklak oluyor,herkes bir yandan feveran ederken yenilikler ekleniyor.Olmamış,böyle kullanamayız,şu eksik bu eksik sesleri kulaklarımızda çınlıyor. Madur oluyoruz,çok yoruluyor,çok fazla kafa patlatıyoruz. Daha çalışmaya başlamadan,müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek adına kendimizi bir hayli stres altında buluyoruz.
Hele bir de işinde iyi olduğu düşünülen ama söylediğimizi tek seferde anlamayan bir web master arkadaşımız varsa işler daha da zorlaşıyor. Bir yeri yaparken,iki yeri bozduğu çok oluyor.
Ardı ardına mailler,bir web master a,iki,üç,beş patrona... Ee dayanamıyor tabi bir yerde patlıyor.Bazen hiç olmadık yerde,beni en madur etmiş olduğu vakitte kızıp bağırıyor,yüzüme telefon kapatıyor. Aradan saatler geçip de aynı konu tekrar gündeme gelince beni anlıyor,yaptığını fark ediyor ama olan olmuş,kalbim kırılmış oluyor.Bu gibi durumlar ise hemen her gün günde bir kaç kez oluyor bu günlerde.
Yıpratıcı,yorucu.Aaa ama bakın tüm bunların yanında pek iyi geçinen iki insanız aslında. Ne derdim olsa yanımda buluyorum kendisini. 
İşini gücünü bırakıp bana yardımcı olmayı da çok iyi bilir ki mahçup ediyor bu tavrı.
Dün gece mesela telefonum bozuldu.Hem iş telefonumla hem de özel hattımla ekibimle iletişimde olduğum için kendisini arayıp bana bir süre bu hattan ulaşamayacağını,cihazımın servise gideceğini ne kadar da kalacağını bilmediğimi belirttim.
Mail göndermiş bir süre sonra,yarın sana elemandan telefon gönderiyorum demiş.Hep söylerdi ama kabul etmez,ihtiyaç duymazdım. Bu sefer itiraz edemedim. bugün geldi cihazım elime.Ayarlarını yapıp kullanmaya başlarken,biz yine bir iki problemin içinde bulduk kendimizi. Şu an bu yazıyı yazarken bile ona gönderdiğim maile ne cevap vereceğini düşünüyorum.Diyebilirsiniz ki,ne gerekiyorsa onu yap neden strese giriyorsun,neden çabalıyorsun.
Yapılan işlerden prim düşüyorsa ve bu primin takibini kendiniz tutuyorsanız sistemdeki bir takım değişikliklerden muzdarip olmanız kaçınılmaz.
Ama o sekme bana lazımdı. O çentik benim işimi kolaylaştırıyordu diye ötüp duruyorum. Genellikle de pardon düşünemedik tamam o zaman eski haline döndürüyoruz cevabını alıyorum ama bu gün mücadelesini verdiğim iki konudan birinde hiç hoşuma gitmeyen bir yol izlemek zorunda kaldım. Diğeri için cevap bekliyorum. Zor bir iş yapıyoruz,hiç değilse sistemimiz kolay olsun diyorum,olmuyor bazen. Bazen hiç bir şey istediğimiz gibi olmuyor.
Neye ne kadar çabalarsak çabalayalım olamıyor. Ve hatta haklıyken özür dilemek zorunda bile kalabiliyoruz hayattan.
O kadar ki şuan geberircesine ağrıyan böbreğimden bile özür dileyesim var. Ne kadar yorduysam kendisini,ne kadar zorladıysam,ne kadar ihmal ettiysem dayanamayacağım kadar ağrıyor.
Sırf siz geçmiş olsun demeyin ve halime acıyıp,bu kız da hep hasta yazık vah vah demeyin diye detaya girmiyorum ama ilaç saatim gelene kadar yazsam diyorum. Bir tek yazarken rahatım,bir tek yazarken transa geçmiş hissediyorum kendimi.
Her hale sonsuz şükür tabi ki... Keyfimi hastalığın bozma olasılığı mümkün değil ki...

2 yorum:

Handan dedi ki...

Hemen derin bir nefes alıyoruuuz. Geçti geçti.. Bütün karışıklıklar pıt diye yoluna girsin, böbrekler de şöyle bir sakinleşip kendine gelsin.

Günaydın :)

Kelimelerle Dans dedi ki...

handan abla; böbrekler yolunu pek bir şaşırdığı için yolu epey uzun onların. Allah sağlık versin de çözülür tüm karışıklıklar itina ile :)

Yorum Gönder