Subscribe to RSS feed

4 Ağustos 2025 Pazartesi

Bitti

Bitti...

Yılın en sıcak gününde 70 yaşındaki avukatımla birlikte ofislerinde buluşmayı istediler,imza atmak için. Hay hay dedik son kalan sabrımızla.

Güler yüzle gittik, lakin öyle karşılanmadık. O güne dair yaşadıklarım,inanır mısınız flu şekilde. Dilaraya kocaman sarılıp nasılsın dediğinde çok iyiyim dediğim ve inansın diye kocaman da gülümsediğim an dışında çok az şeyi hatırlıyorum.  Keşke girerken ve çıkarken yüzüme bakılmadığını,bir helallik almaya bile gerek görülmediğini de unutsam... Haa bir de haftalar önce yüzüme söylenen ve sonra arkamdan herkesin duyacağı şekilde hakaretlerini...

Neyse işte bitti. Her şey bitti. Güzel bitmedi. Hatta pek kötü bitti ama sonuca bakalım biz ki bitti. 

İçimi kaplayan tarifsiz bir huzur var şimdi. Dinlenmeler doyamıyorum.  şükrüm sonsuz. Allahım yanımda olduğun için minnettarım.

21 Temmuz 2025 Pazartesi

Görünen ve Yaşanan

Çok şey oluyor ve ben hiçbir şey olmuyormuş gibi davranıyorum. Aman kimse üzülmesin,aman ortalık gerilmesin vs. Ee bir de kıymetli avukatımın süreci zorlaştıran bazı tavırları. Hani yani tüm bu yıpranmışlığımla yine de mücadele edeceğim ama olmuyor. Tek başına degilsen eğer cümle cümle aktarıyorsan her şeyi. O zaman söyleneni yapacak,süreç yönetimini ona bırakacaksın. Hem karşı taraftan hem de karşı tarafın onu muhatap kabul etmemesinden dolayı hep kendim ön planda olmaktan aşırı yoruldum. Bana söylenen her şeye sustum,her şeye. Tek bağırdığım nokta; sen avukatımı nasıl muhatap almazsın yaa oldu.  Ama işte aldığım yanıtla bunlarla yol yurunmeyeceğini bir kez daha anlamış oldum. Kendimi helak etmenin ötesine geçmeyecekti. Evet sonuçta kazanan ben olacaktım şüphesiz ama alacağım para giden sağlığımı ve huzurumu geri vermeyecekti. Bu sebeple konu bir an önce kapansın diye haklarının büyük kısmından feragat ettim. Buna rağmen olanlar... Hala art niyetli algılanmak... Nasıl bir akıl seviyesi diye düşünmüyorum artık. Düşündükçe vardığım noktalar oldukça korkutucuydu çünkü.
Bu surecte beni aptal gören çok oldu. Olsun. Görünenle yaşanan bir değil ve bunun izahını yapmak hiç kolay değil. 
Az kaldı inşallah. Çok az daha sabredersem bu işi sonuçlandıracağım. Sayılı gün çabuk geçer. Ve sonra kendim için güzel bir tatil planı yapmaya niyet ediyorum. İnşallah gerçeklestirebilirim. Hayırlısı...

10 Temmuz 2025 Perşembe

Konuşsam mı Artık?

 Bir şeyler yazma zamanı artık. Susmaktan, konuşmam gereken zamanda da sakin kalmaktan çok yoruldum.  Bir süre daha süreci yönetmeye devam etmek zorundayım biliyorum. Ama sonra... Sonra ben nasıl tam anlamıyla bu ruhumda biriken stres ve üzüntüyü boşaltacağım bilmiyorum.


İşten ayrıldım.

...

Keşke iki kelime ile anlatilabilecek kadar kolay ve sade olsaydı.  Haftalar oldu,sürecimiz hukuk yoluyla,avukat danışmanlığında devam ediyor. Bana karşı yapılan haksızlıkları,hakaret,tehdit ve hirpalamaları insan üstü bir sakinlikle cevaplıyorum. Zaten süreç yönetimi iyi olan biriyim ama avukatım ekstra sakin olmamı söylemese ve süreci mahkemeye taşımak için hiccc aceleci davranmayıp, iletişim yolu ile çözmek istemese bu denli sakin kalamazdım. Öte yandan çok ama çok sayıda insan (ki ben daha işten ciktigimi kimseye ilan etmemisken üstelik) sonsuz destek verdi. Şükrüm de,minnetim de sonsuz. Haftalar oldu. Haftalar... Ve ben her tamam bitti,gidiyoruz mahkemeye dediğimde avukatım tarafindan durdurulmam,sakinnnn, orada yaşadığın her şeyi bir kenara bırak beni dinle. Şöyle konuş,bunu söyle,onunla olmuyorsa diğeriyle görüş. Ama lütfen sakin kal. Senin sakinliğine ihtiyacımı var denilmesi... Benim bir avukatım varrrr yeter artık bırakın beni bittim ben yahuuu dediğimde ben avukatla muhatap olmam diyenlerle ardı ardına muhatap olmak zorunda kalmam. Bittim... Bittim de okeye dönüyorum hissiyatındayım diyim siz anlamaya çalışın. Ya da boşverin. Ben fazlaca yıprandım bir başka minicik bile gerilmesin isterim. Bu surecte kendi dertlerini bir kenara bırakıp (uzunca bir süre üstelik.) benim sırtımı sıvazlayarak gücüme güç katan dostlarım olmasa emin olalım ki bu kadar ilerleyemezdim. Aklımın durduğu noktada akıl olanlarım. Geri adım atsam,parayı bir kenara bıraksam da huzurumu bulsam dediğimde şimdi değil,kalan son gücünle devam diyenlerim. Hakkınızı ödeyemeyeceğimi bilirim.  

Sinem... 12 yıl olmustur tanışıklığımız. Dost değil kardeş olduk artık. Sürece onun eşinin hesaplamaları yön verirken,en zor görüşmelerimde yanımda olup(denk gelip) elimi sıkı sıkı tuttuğun için minnettarım. Ve nasıl her seferinde de yanyana olduğumuz vakte denk geldiğine hala şaşkınım.

 Titreyen elim değil güçlü sesimle konusabildim sayende.

İşe yeni girmesine rağmen benim yanımda yer alıp,tüm yıpranmışlıklarını hatırla ve  son kalan gücünle hakkını ara diyen o kadın.

Sen olmasan çoktan pes etmiştim.

Ve samimi olmadığım halde yanımda olan,tüm ictenliğiyle bana destek veren,akıl olan,fikir olan eski ve yeni çalışma arkadaşlarım... Hepinize minnettarım.


Ve Çağlar... Sen benim 17 yılımsın. Sayısız zor anımda hep ilk yanımda olan, beni ayağa kaldıransın. Öyle ki her seferinde hiç bıkmadan yanımda,arkamdasın. Bir kere de amma da abarttın,yeter artık bu konuyu kapat demezsin. Sıkılıp kendi hayatına dönmez,beni kolsuz kanatsız bırakmazsın. Kimseyi dinlemediğimde ama ben de öyle düşünüyorum deyip bana bir fikri kabul ettirmeyi çok iyi bilirsin. Beni en iyi tanıyansın. O sebeple ne kadar üzüldüğümü de ne kadar mutlu olduğumu da en iyi sen anlarsın.  İyi ki(!)

Süreç yönetimi pek iyi olan ve sakinliğini sağlamayı ve korumayı bilen biri olarak bu kadar güçlü ve bu kadar sağlam ve bu kadar sık ve bu kadar sakin olabileceğimi bilmiyordum. Yaşayarak öğrenmek çok yıpratıcı oldu ise de olması gerekeni demek ki.  

Tüm bunları yazarken süreç hala bitmedi bu arada. Ben bittim süreç bitmedi. Bir avukatım olduğu halde kendi kendimin arabulucuğunu yapıyorum öyle bı süreç.  Çünkü karşımdakiler avukatımı muhatap almıyor ve biz buna müsemma gösteriyoruz. Hala delirmiyoruz. Biz nasıl delirmiyoruz ? Sinir krizi geçirip bana verip veriştiren insana hala son kararın nedir diye sorabiliyorum ben mesela. Bu nasıl bi irade. Bu nasıl bir süreç yönetimi ya da ne derseniz deyin yani. 

Neyse şimdilik doldum taştım sadece. Daha anlatacak çok şey var... Konuşuruz yavaş yavaş. Bir halledebilelim de inşallah.


19 Mayıs 2025 Pazartesi

İyilik Hali

Hiçbir mecburiyet olmadan,sadece kendim için kendi istediğim gibi hareket ettiğim bir gün... Ne güzel olurdu. Hayali bile çok iyi hissettirdi.

20 Nisan 2025 Pazar

Yeni Günlük Rutin

 Sabah 7.30da uyanıyorum. 8e doğru telefonlarımı sessize alıp,onun odasına gidip tekrar uyuyorum. 9 a doğru uyanıyor. Anneteyze hadi kalkalım. Ee zaten çoktan işe başlamış oluyorum. Birlikte kahvaltı etmek için mutfağa girerken ona bir çizgi film açıyorum. O esnada çalışmaya devam. Pektabiki sürekli sesleniyor ve asla cevapsız bırakmıyorum. Bir tane çizgi film yeter. Kahvaltı ardından oyun. Oyun ve tekrar oyun. Tüm o süreçte çalışmaya devam. Her gelen müşteri talebine anlık dönmek mecburi. Ve her iletişim kurulan müşteri detayını cümlesi cümlesine ekran görüntüleriyle ofisle paylaşmak da mecburi artık. O arada telefon da çalıyor. Kızı kucağıma alıp sessiz olmasını söylerken,müşteriyi ikna etmeye ve sorun çözmeye odaklı olmak kolay olmuyor ama oluyor çok şükür. Böyle böyle geçerken dakikalar,saatler yemek saati yaklaşıyor. Kıza bir meyve tabağı hazırlarken ahh unuttum tahin pekmez bir kaşık ve bir yarım ceviz ikna yolu ile yediriliyor. Dış fırçalanmışmıydı,saçlar taranmışmıydı,pijamalar da çıkmıştı ohh tamam rutinler yapıldıysa hayat daha kolay ve konforlu,onun için. O mutlu ben mutlu. İşini sonra yapsan teyze,parka gitsek olabilir mi? Dediğinde en hızlısından planlama yapıp eğer olabiliri varsa şartları zorlayıp 15 dk cık da olsa parka çıkıp ya da bir cafeye gidip hava almasını sağlamak da günün rutinlerine dahil.

Eve gelip mutfağa girip akşam yemeğini hazırlarken,oyuncaklarını mutfağa taşıması için ikna etmek ve o sırada iş alabilmek için müşterileri de ikna etmek gerek. Hepsi oluyor ve çok daha fazlası. Yemekten sonra mutfak toplama,çay içme ve tabi ki çalışmaya devam. Çocuk uyuyor ve azıcık dinlenip uyumaya geçiş. Ve hooop sabah oluyor,rutinlere haydi bismillah.  Kolaylıkla olması için dilimden düşürmediğim dualarım. Buna rağmen epeyce zorlanıyorum ama olsun. Gücü veren Allah'a sonsuz hamd olsun.  Madem ben bu sürecin böyle olmasını istedim,altından kalkmak da bana düşer tabi. Peki ya uzaktakilerin yaptıkları işler sebebiyle çok yorulduklarını anlatmaları ve akşam işten gelenlerin nasıl da yoğun bir gün geçirdiklerini anlatıp hiç bir şey yapacak hallerinin olmadığını dinlemek... 

Olsun... Ben günü kotarabiliyor muyum ona bakalım. Çocuk mutlu mu,işler yürüyor mu,sağlık yerinde mi... Hepsine birer tik atabildiysek daha ne... 

19 Nisan 2025 Cumartesi

Değişik Bir Süreç

 Evet zorlanıyorum

Yalan yok çok zorlanıyorum

Allahım gücüme güç kat diye dua etmekten bihal oldum.

Kendimi aştım,gücümü arşa çıkardım, şükrüme şükür kattım. Ammavelakin aşırı yorgunum.

Parmağınızın ucuyla dokunsanız ağlayacak haldeyim. Yine de kime ilgiyi eksik ettim,kimin hangi sürecine destek veremedim diye düşünüyorum. Aptalın önde gideniyim. Neyse işte bunları yazabilecek kadar vakit bulabilmem de gerçekten mucize.  Tek başıma bunca şeye nasıl yetisiyorum yemin ediyorum bilmiyorum. Mucizenin vücut bulmuş haliyim. Allahım sinirlerimi koru diye tekrarlıyorum gün içinde. Güzel kızımın kalbini kırmadan günü bitirmek ve ertesi güne dinlenmeden başlarken yine onun gönlünü yapabilmek duasıyla yaşıyorum.  Teyze yuvamizda başbaşa kaldık diyip duruyor. Bunu mutlulukla söylediğinden şüphem yok ama ona düzenini bozmadan,kalbini kırmadan bu günleri geçirtmek için üstün çaba gösteriyorum. İnşallah oluyordur. Neyse az kaldı. Allah büyük,her şey yolunda... Olmasa da halleriz evelallah daaa neyse... İyi geceler. Güzel yarınlara. 

5 Nisan 2025 Cumartesi

Bazıları ve Diğerleri

 Bana tavır yaptığını öyle farkındayım ki ama bilse onu ihmal etmediğimi,azıcık kendime zaman ayırabilme fırsatım varken değerlendirdiğimi,öncesinde ise ne bayramı bayram gibi ne de öncesini pek keyifle geçirmediğimi.... Bilse değişir miydi tavrı,bilemiyorum. Bildiğim bir şey var ki çok sevsem de 2 canım dediğim insan harici(aile dışından ama kalbimin en içinden iki kişi ve bence en az ailem kadar kıymetli) kimseyi ikna etmeye,gönlünü almaya falan çalışmaya niyetim yok. Bir kez anlatırım sonrası su akar yolunu bulur.  Önemsemediğimden değil ama gücüm yok buna. Ben binbir şeyle uğraşırken,ama sen beni ihmal ettin,ama gel buluşalım dediğimde sebepler söyledin vsvs ler için açıklamalar yapmaya taakatim yok. Çünkü öyle oldu ve olanı söyledim. Sen hala bana kırgınsan beklentinden sebeptir ve ben çok da beklenti karşılayacak bir halde değilim. Neyse öyle bir iç dökesim geldi. Tam 20 yıl olmuş bu mecraya gireli. Tam yazacak bir şey kalmadı artık derken açılıyor zihin kapım ve dökülüyor kelimelerim. Ruhuma can suyu olanlar zihnimdeki tortuları da temizlediğinden yine yeniden cümleler kurabilme lüksüm doğuyor. İşte öyle bir evrede bir iç dökesim geldi. Döktüm,bitti,tamam gidiyorum,iyi geceler. :)

Ve gitmeden son söz

Bazı insanlar iyi ki varlar. Ve diğerleri kalması gerekiyorsa zaten bizimle olurlar.


2 Nisan 2025 Çarşamba

Ben Geldim

 Anlatacak güzel bir şeyin yoksa sus fikrindeyim. O yüzdendir sessizliğim.

Ama şimdi bir kaç cümle not bırakabilirim.

Hayat çok yorucu evet. Çok üzücü şeyler oluyor ve bunlar devamlı olunca yıpratıyor. Bir konudan yıpranınca da hayatın tümüne negatif etkisi yayılabiliyor. 

İnsanları ihmal etmek mi dersiniz, özel günlerini kaçırmak mı... Anlatamazsınız aslında hayatı kaçırdığınızı,kendinizden bile kaçtığınızı. Ta ki en sevdiklerinizden biri size bir eleştirel cümle kurana kadar.  Ruhuma işleyen o cümle...

Neyse...

Diyeceğim şu ki aslında, bu hafta öyle çok inandım ki gerçek olacağına. Asla bir sebep yokken ve olması için bir adım atmamışken, günlerimi bile ona göre planladım. Bugün anne teyze sen de deelll demesine rağmen onlara kalmaya gitmedim. Ozlersen beni ara tamam mı, istediğin kadar ara bak dedim gönderdim. Çünkü hissetmek ya da istemek seviyesinde falan değil "bilmek" ti bu. Tamamen bilmek. Biliyordum öyle olacak. Biliyordum ama nasıl bilmiyorum.

İstediğim her şeyi bilmek seviyesinde yaşayınca nasıl da oluveriyor biliyorum ve tadını doyasıya çıkarıyorum. Bazen anda kalmak öyle zor oluyor ki,bitecek bu enfes vakit diye yiyorum kendimi. Sonra hoop ruhuma bı çimdik atıp anda kal şuan burdasın ve çok mutlusun sadece bu anı yaşa sonrası sonra diyorum. Gerçekten de sonrası sonra. Sonra bakarız ona. Şimdi buradayız ve bu histeyiz. Hep kalabilsek keşke de,neyse...

AA bir de biliyor musun bazı fotoğraf karelerinde dünya bana harkuledeymiş gibi çıkıyorum. Sanki dünyada mutsuzluk diye bir şey bilmiyorum da her bir hücremi mutluluk sarmış gibi bir hal. Çok özlemişim ben bu halde olmayı ve böyle hissetmeyi ve böyle saatler yaşamayı ve hayattan bu şekilde uzaklaşmayı. Yaşamdan gerçekten tat almayı.

Varol. Varlığına sonsuz şükrettiğim,Varol.


21 Ocak 2025 Salı

Ruhun Nasır Tutsa Bile Yürü

 Bu aralar yazmamayı, konuşmamayı tercih ediyorum. Böylesi çok daha kolay geliyor. Ruhumun biraz dinlenmeye ihtiyacı var. Ancak kendi içime dönerek özüme varabilir ve oradan alacağım güçle yukarı çıkabilirim. Dut lekesini çıkaran tek şeyin,dutun kendi yaprağı olması mucizesi gibi...Ben de  kendi özümden aldığım güçle iyileşirim. İyileşmek doğru kelime değil belki,bir hastalık yok çünkü. Amma değil mi ki içe bir yolculuk yapmak ve biraz derinlere dalmak hasıl oldu. O halde çıkışı bulmak, olması gereken yere doğru tırmanıp, geniş açıdan güzelliklere bir selam çakmak başka nasıl ifade edilebilir ki.

Herkes ve herşey olması gerektiği gibi. Ve tüm bunlar düşün seni neye hazırlıyor,nereye taşıyor. Yoldan keyif al. İyi bir yolcu ol. Yolun tadını çıkar. Çıkmıyorsa da bırak ve devam et.  Her adım seni güçlendirmek ve sana katmak için emin ol. Gerçekten emin ol ama. İnanmadığın bir yolda emin adımlarla yürüyemez ve vardığın sonuçtan tatmin olmazsın. Evet sayın yolcu hazır mısın, ruhundaki nasırlara rağmen sonunu görmediğin yollarda hayat bulmaya. ?

25 Aralık 2024 Çarşamba

Bir Küçük Aşk Hikayesi

 Sen benim gözümün nurusun.

Bir haftadır bir konudan sebep derinden üzgünüm. Her şey geçer bu da geçecek elbet diye diye normalleştirmeye çalışırken süreci, sen gözümün nuru,senin keyfin kaçınca benim dünyam yerle bir oluyor. Tüm negatif kelime kullanma hakkımı senin keyfini kaçıranlara dair kullanıyorum. Sen gözümün nuru, aklından geçenleri sor, söyle,dök içini diye ne teknikler deniyorum sana yıllar sonra hepsini anlatacağım. Sen gözümün nuru,mutlu bir çocuksun şükürler olsun. Arkadaşımsın,dostumsun,evladımsın,hayatımı tüm dünyayı boşvererek adadığımsın. Elimde değil,senin üzülmene vesile olan her şeye küfrüm çok,sabrım yok.

Sen gözümün nuru,öyle büyüttün ki beni,dünya çok başka sen geldin geleli.  Diyorlar ki,amma adadın kendini. Pek az şey biliyorlar oysa ki. Amenna... Adanmışlıkların en güzeli.  Allah sağlıklı ömürler versin de bize, çok güzel günler göreceğiz birlikte. Sana söz yavrucuğum bir elinden annen tutarken tuttuğun elimi, ömrümce öpe koklaya avcumda sarıp sarmalayacağım. Sana hayatı en güzel,en eğlenceli,en kolay tarafından anlatacağım. Herşeye rağmen,her şeyle beraber kendi yolunu nasıl da çizebileceğini göstereceğim.  Hani bir şeyi yapamam dediğimde,sana güveniyorum ben,yapabilirsin teyzecimm diyorsun ya,güven bana güzelim,çok daha güzel günler göreceğiz.