Yangın esnasında ilk kurtarılacaklar kadınlar ve çocuklardır.Erkekler sonraya bırakılmıştır.Güç sıralaması yapıldığında böylesi uygun görülmüştür geçmişten geleceğe böyle sürüp gitmiş,akıllara yerleşmiştir.
26 aralık gününden itibaren evimde konuşulan ve çok sık tekrarlanarak zihnime iyice yazılan şey; düşme ve kaza anında hangi elimle karnımı,diğeriyle kafamı korumam gerektiği.
Çarpma ve düşme anında boş bulunup darbe almayayım diye sürekli tembihleniyorum. Ee haliyle düşünüyorum;hangi elimle başımı tutabilir,hangisi ile karnımın sağ tarafını tehlike anında sarabilirim diye.
Bir de herhangi bir araca bindiğimde aklımda beliren yegane cümle;"kafanı sakın arkana dayama.!" Her evden çıkışımda halamdan duyduğum bu cümle artık istem dışı hatırıma düşüyor ve yasladığım gibi başımı çekiyorum.Yani uzun lafın kısası;yeni yürümeye başlayan çocuklar gibi kendimi dış etkenlere karşı korumayı öğreniyorum.
Ama şu var ki şantın iki ucu olsa da, tüm vücudumdan geçmekte olan bir kablo aslında;beyin ile karın boşluğu arasında.