28 Ekim 2022 Cuma

Deli Deli Kulaklari Küpeli :)

 Bazen melikeye olan aşkımdan delirecek gibi oluyorum. Bazen de özlediğim şeylerin yokluğuna.

Delirmeye yer arıyorum aslında da unuttuğum bir şey var; zaten öyleyim üstüne kat çıkmaya hiç gerek yok ki:)

Erkek Arkadaş

 Neredeyse tüm arkadaşlıklarım çok eskiye dayanır.

Bunlardan  4u erkek ve dost diyebileceğim kadar yakındır. Yani ben öyle sanıyorum en azından. 

Biri 17yıllık. Beni blog camiasına dahil eden kişi.

Biri 15 yıllık. Hiç şüphesiz ömrümün en güzel günlerini geçirmeme vesile idi.

Biri 12-13 yıllık. Pek görüşemesek de orada olduğunu hep bildiğimdir. Bu kendimi iyi hissettirir.

Biri 10 yılı geçmiştir. Kilometrelerce uzakta, başka ülkede ama en sık iletişim kurduklarımdandır.

Bunlardan ikisi evli,biri her an evlenebilir,diğeri özgürlük uğruna hiç o işlere girmez. Zaman zaman kırılıyoruz birbirimize ve öyle güzel oturup konuşabiliyoruz ki bazılarıyla. Ne kadar şükretsem az Allah'a . Bayılıyorum,sen bana bunu dedin buna bozuldum. Onun için böyle yaptım diye ifade edebilmeye. Aynı şekilde ama sen de bunu demeseydin keşkelere.  Böyle olunca işte böyle uzun soluklu oluyor ilişkiler. Uzun zaman görüşemesek de, bir telefon sesine insanın içi sıcacık oluveriyor. Biliyorsun seni merak etti. Biliyorsun bı derdi var ve sana geldi. Biliyorsun azıcık vakti var ve seninle sohbet etmek istedi.

.....

Eşini de çok severim. Çok kıymet veririm.

Ee bı de ben zaten bu açıdan pek salak biriyim. Beni aramış aramamış diye bakmam,zor zamanında hemmen arar,sorar ilgilenir destek olurum. Yine öyle yaptım. Ama bu sefer biraz geciktim;farkındayım da. Halam vefaat ettiğinde desteğini görmediğim halde,kardeşim evlenirken ve bebeği doğunca hayırlı olsun demedigi halde ve tüm bunlara onu çok önemsediğim için kırılmış iken,annesinin vefaat ettiğini duyduğumda içim yandı. Her şeyi bıraktım bir kenara. Ama hemen değil bir ay sonra aradım. 

Çünkü çok empati yaptım. Bunun yanlış olduğunu yeni yeni anlıyorum. Ahh dedim ne çok düşkündü annesine ama ne çok ne aşırı çok. Nasıl kalkacak bu acının altindan diye diye ona dua ede ede kendimi yedim günlerce. Ne telefon görür gözü şimdi ne eş dost dedim. Biraz kendine gelmesi için beklemek istedim. Bı kuru mesajla geçiştirmek yerine yanına gidemeyecegim için telefon etmek niyetindeydim. Ama söyleyeceğim hiç bir şey ona geçmez biraz toparlanması lazım diye düşündüm. Bir ay sonra aradığımda ve sonra ayda bir yokladığımda telefonlarımı açmadı. Hala açmıyor. Bugün eşine bahsettim. Samimiyetimi bilirsin,ilgisizlik olarak algılanmaması için sana bunu detaylıca aktarmak istedim dedim. Aynı yerden sınadığı için hayat bizi,anladı beni. Onun anlaması için zaman ver dedi. Ahh dedim ilişkileri iyileştirme gücü olan zaman,yitirme gücüne de sahip unutmamak lazım. Eşin çok değerli. Dilerim o da beni kaybetmek istemiyordur. Şimdilik buradayım,bekliyorum. Ama ben de insanım. Kalbi kırık bir insan üstelik. Ben olsam bu kadar yapmazdım. Beni sevdiğinden mi,yoksa hiç önemsemediğinden mi,bunun ayrımını yapması lazım. Zira benim aklım karışmaya başladı.

Neyse yani sonuç olarak ben yine aptallık ettim. Gönül koysana kızım sen en başından. İki önemli olay geçmiş başından. Doğum ve ölüm. Daha neyi bekliyorsun ? Aptallığa bu kadar lüzum var mı?

Söyle hele var mı ?





26 Ekim 2022 Çarşamba

Dimi ?

 Yarının yemeğini yaptım. Bulaşık makinasını boşaltıp,yerleştirdim. Meditasyon yaptım,dua ettim. Artık uyuyabilirim. Zira zihnim sadece uyurken susabiliyor; rüyaları saymazsak. Saymazsak büyük haksızlık olur ama. Bilen bilir çok güzel rüyalar görürüm ben. Anlatılmayanı,gözümle göremediğimi,hissime henüz gelmeyeni vsvsvs.  Çok şükür rüyama dahi olsa düşürene.

Şükür,sonsuz şükür verdiği her şeye. Benden aldığı,sana yok,payına düşmedi dediği her şeye.

Olanda bir hayır,olmayanda bin hayır vardır ya hem. Bunu hep akılda tutmak lazım olduğuna inanırım. Neyi çok isteyip olmadıysa,hatırla.

"Olanda bir hayr,olmayanda bin hayr var". Ondan daha iyi bilecek değiliz ya.

DİMİ ?

22 Ekim 2022 Cumartesi

Bu Sefer Kaçamadım

 Geçen hafta Amerika'daki arkadaşım aradı. Daha doğrusu o beni aramıştı da müsait olamamıştım,dönüş yaptım. Konu konuyu açtı ve dedi ki; arkadaşım sana bir şey soracağım. Aslında zaman zaman hep sormayı denedim ama bir türlü olmadı. Bilinçli mi yapıyorsun bilmiyorum ama araya hep laf karışıyor ben sana bunu sormak istediğimde. Ne oldu ki dedim neyi soracaksın,ayrıca niye araya laf karıştırayım aşk olsun. Bak dedi yine lafı döndürüyorsun.:)

Sor hadi dedim inşallah kolay yerden gelir.

Hep dedi beni dinleyip yardımcı oluyorsun. Hayatıma giren çıkan kim varsa biliyor beni korumak adına görmediklerimi görüp destek oluyorsun. Peki ya senin hayatında biri var mı ?

Ya da şöyle sorayım da artık kacama. Ne zamandır biri yok hayatında ?

Bu nerden cikti şimdi dedim. Geç bı oraları lütfen ben de sana destek olmak istiyorum her ne yaşıyorsan dedi.

Hayatım rutin şekilde devam ediyor canım,anlatacak paylasacak bir şey olsa bilirsin zaten dedim. Biliyorum böyle deyince samimiyetsiz algılanıyorum sizler tarafından. Bu nasıl dostluk diyorsunuz içinizden. Ama o demedi emin olun. Çünkü benim ne kadar ketum olduğumu biliyor. Bu kadarını tahmin edemediyse de biliyor.  Bu kadar içime içime yaşıyor olmama kızıyor sadece. Yapacak bir şey yok. Can çıkar,huy çıkmazmış. Ben kimseyle bir şey paylaşmayı beceremem zaten. Kişisel algılanacak bir durum değil ki bu. Benim normalim bu yani. Kendimi,ruhumu tümüyle açıkca anlatabildiğim nadir zamanlar,az insanlar olmuştur. Gerek yok. Gerçekten... Ben bana yetiyorum. Yetemediğim noktada da geçmişte güvenip kalbimi paylaştığım insanları hayalimde yanıma oturtuyor, anlatmak istediklerimi paylaşıyorum. Kimsebilmese de onların ruhu beni duyuyor. Bazen sımsıcak bir el dokunuyor kalbime,bazen tatlı bir çift göz bakıyor gözümün içine. Ya da sövüyor bana,kendimi bu kadar üzdü ğüm için falan. Öyle yani,ben de böyle napim amann.


21 Ekim 2022 Cuma

İki Günde İki Alçı

 Pazartesi Melike'nin bileği kırıldı biliyorsunuz. Alçıya alındı. Çarşamba günü,bizim evdeki odasında öğle uykusundan uyandı. Odadan çıkarken annemden benim kucağıma geldi. Alçı nerde dedim birden, göremedim kolunda. O şoku anlatamam ama. İki kola da baktık yok. Ara tara derken meğer yatağının içine düşmüş. Hemmen hazırlan anne ben kızı kucağımda tutayım ki düşmesin,alçısız kırık kolla dedim. Bı kaç dk içinde hastaneye gittiler. Amma doktor ameliyata girmiş. Saatlerce beklediler. Neyse sonunda yeniden alçı yapılmış da rahatladık. Doktor fobisi var ve katıla katıla ağlıyor ama bı an durup demis ki doktor amcasına; "acıyiiii". Tamam kızım şimdi gecicek diye diye yapmış alçısını.

15 aylık bebek canımın yandığını bilip,böyle de ifade eder mi yaa. Bu kız beni her gün şoke ediyor. Akşam da uyurken annesine aynı şeyi söylemiş. Nasıl canı yandıysa artık. İnşallah bir an evvel kemik kaynar da rahatlar. Tüm yavrulara sağlık versin Allah. Yoksa işimiz zor. Gözünün içine bakmaktan ömrümüz gitti bu süreçte. Daha da çok yolumuz var.

Badem çok iyi gelir dediler, ilk kez yedi çok sevdi. Her gün 4 badem yiyebiliyor fazlasını istemiyor. Ilık suyuyla yaptığımız çeşit çeşit çorbaların hiç birinin tadına bile bakmadığı için annem fenalardaydı bu gün :)  Böyle böyle geçecek inşallah. Yarın ola hayrola. 

18 Ekim 2022 Salı

Ahh Kalbim

 Bu gün hayatın sınavlarından biriydi benim için.

Melikenin kol bileği kırıldı.

Bizim bunu anlamamız saatler aldı ve o süreçte çok zor dakikalar yaşandı. İçim paramparça. Teyzelik delilik gerçekten. Ama Melikenin teyzesi olmak daha bı delirmelik. 

Annemle babam hastaneye gitti,annesi de işten çıkıp hastaneye koştu. Öyle çok ağlamış ki alçıya alınırken,zaten Dr fobisi de var. Annem de o bir saatlik süreç boyunca beni anlatmış. Kızım bak teyzen seni çok merak ediyor. Senin canın yanıyor diye çok üzülüyor. Gelemediği için çok üzgün,seni merak ediyor. Şimdi yanına gideceğiz seni iyi görmesi lazım. Lütfen ağlama diye defalarca anlatmış annem. 

Yoldan aradılar.  Bız melikelere geçiyoruz sen de gel dediler. 10dk sonra durakta otobüs bekliyordum. Işık hızıyla çıktım evden. Bir gittim ki Melike annesinin ayağında uyuyacakken kalktı. Bana geldi,sarıldı,öptü. Ve bir saat boyunca sürekli gelip sarıldı ve öptü. Ben onu merak ettim,çok üzülüp ne yapacağımı bilemez haldeyken o bana öyle bı düşkün oldu ki şaştım kaldım.

Bir saattir ayrıyız kızım,bu kadar özlemiş olamazsın diyip durdum. Annesiyle onu evlerinde bırakıp biz kendi evimize doğru yola çıktık. Anneme dedim ki niye böyle sürekli bana sarılıp beni sevdi,öptü anlayamıyorum.

Dedi ki ben senin üzüldüğünü anlattım ona hep ,ondan seni avuttu çocuk. Üzülme iyiyim demek istedi herhalde.

Allah dedim sizi napmasın. Bu yavrucuk kendi derdini bırakıp beni avuttu ya,ne diyeyim size. Daha 15 aylık. Ama öylesi bilge,öylesi melek. 

Allahın en güzel hediyelerinden biri bize. Sonsuz şükür onu verene. 20gün alçıda kalacak bileği. Zor bir akşam geçiriyorlar. Yarınlarımız daha iyi olsun inşallah.

Ahh yeni oyuncakları da gelmişti tam yaa. Yarın onlarda olacağım. Sonra yine bizdeki rutinimize devam inşallah.

Gözümün ucunda kurumayan bir yaşsın Melike. Hep mutluluk için akan,bu gün biraz üzüntüden.


15 Ekim 2022 Cumartesi

Hediye


 Annem markette bu bardağı görmüş,bana almış. Sana bir sürprizim var diye geldi. Böyle küçük sürprizler,hayatıma renk katmaya yetiyor da artıyor bile.  Hediyeleşmek ne harika öyle değil mi ?

Güzel bir hafta sonu diliyorum bu cümlelere temas edecek herkese. Dualarım Bartında yaşanan kazada, zarar gören herkesle.




7 Ekim 2022 Cuma

Mutluluk Gözyaşı

 Artık eskisi gibi değilim.

Halamdan sonra zaten çoğu şey eskisi gibi olmuyor da...

Duygularımı,ifadelerimi saklamıyorum artık.

Kızdım mı,belirtiyorum. Kırıldım mı,uygununca ifade ediyorum. /Zaten ben kavga da edemiyorum. Neyse tercihim de değil hiç bir zaman./

Çok mutlu olduysam,hele de duygulandıysam dolan gözlerimi saklamıyorum artık.

Ha belki uzanıp boynuna sarılmak geçince içimden,yapamıyorum hala. Ama güzel bir şey okuyunca,duyunca,görünce gözyaşlarıma izin veriyorum. Ta ki halamın gömüldüğü o gün,o dakika iki saniyeliğine akan yaşlar gibi. Mutlu olunca da akmalarına izin veriyorum artık.

Küçük bir kız çocuğuydum,büyüdüm. Ne guzelde büyüdüm. 

5 Ekim 2022 Çarşamba

Robotik İnsanımsı Bişiy

 Ee bende bir insan olduğum için,güzel olan bazı şeyleri çok özlüyorum.

Etten kemiktenim sonuçta,robot değilim.

Yani sanırım. Galiba. 

3 başlıklı yazı

 Bu ara buraya yazmaya her zamankinden daha çok ihtiyaç hissediyorum. Çünkü kimseyle hiç birşey konuşmuyorum ve taşıyabileceğimden fazlasını yaşıyorum. Tam da burada içimden geçiyor" Allah taşıyamayacağı yük vermez insana." Amenna. Benim göremediğimi görüyor tabi,şüphesiz. Ruhsal yorgunluğum mu daha ağır geliyor şu sıra,yoksa fiziksel ağrılarım mı bilemiyorum inanın. Reiki enerjisinin gücüyle feraha eriyorum her seferinde. 

...

Sen dedi,benim yaşamıma hediyesin.

Hıçkırarak ağlamak istedim. Sadece teşekkür edebildim. Ne muazzam bir dahil ediş. Ne muzzam bir iyi ki varsın deyiş. Ne tatlı bir kabulleniş.  

......

Gecen gün şunu söyledim arkadaşıma,buraya da not düşmek isterim.

"Öyle çok kırıldı ki kalbim. Öyle çok... Aşırı çok.

Ama konuşmayacağım,içime aksın tüm her şey. Orada öğütülsün de,yok olup gitsin. 

Ama ya incinen kalbi Allah çok seviyorsa ? Ya o yanına bırakmazsa. ?

Ahhh istemem kimse üzülsün. Yandığım yerden asla istemem bir başkası yansın. Asla.

Olmaz dimi öyle? Allah inciteni aynı yerden incitmez dimi? Ben bı kere daha üzülürüm çünkü. Herkes iyi olsa,birbirinin iyiliğini düşünse,en azından kuyusunu kazmak için ekstra çaba harcamasa,yeter aslında."