26 Haziran 2024 Çarşamba

Hayat...

 Yorgunum...

gece 02 gibi yatarken telefonu elimden bırakıyorum. Sabaha karşı 645 gibi uyanıp bir kaç whatsap mesajı cevaplıyorum. 845 de yataktan kalkmadan hemen önce biraz daha mesaj cevaplayıp güne kızımın gelip beni öpmesiyle başlıyorum. Pardon ben güne ne zaman başlıyorum ? 
Telefonla konuşmaktan kulağım tıkandı. Yazışmaktan ve ikna edici olmaktan dilip dolanır oldu.Çok ama çok yorgunum. Elhamdülillah şikayetçi değilim. Bu insanlarla çalışmayı ben seçtim. Bu yolda bu denli delice yürümek benim tercihim(kısmen).Ne karnımı doyurmaya,ne bir bardak su içmeye fırsatım yok ama çocuk eğlemek birinci vazifem. Telefonla konuşurken oyun hamuru yoğuruyorum. Mesaj yazarken çalan müzikte onunla birlikte oynuyorum.  Çünkü neden teyzelik dedilik,anneteyzelik aşırı dedilik.

Kısacası fiziken yorgunluğumu boşverin de ruhum yorgun. Çünkü neden yaşadığım,hissettiğim neredeyse hiç bir şeyi kimseyle paylaşmıyorum. Ne gerek var şimdi modundayım. Bilse ne olacak ki. Anlattım hadi,eee ? diye düşünüp vazgeçiyorum. Sonrası derin iç çekişler...

Dün teknisyenim seni sordu. Yani o seni sorduğunu bilmiyor da,iş yürüsün diye sana ihtiyaç duyuldu. Aramam gerekti seni arayamadım. Kılı kırk yardım,konuyu evirdim çevirdim teknisyeni kapalı kapılar ardından geri döndürdüm. Tam da karşıdan karşıya geçiyordum. elimde 2 telefon,çanta,su şisesi. Sıcaktan fenalık gelmiş. Oracıkta yolun ortasında tüm içimi boşaltmak istedim. Ulaşabileceğimiz bir başkası yok mu dedi,teknisyenim. Var var ama şimdi rahatsız etmeyelim hem zaten arayacak uygunlukta da değilim dedim. Tüm gücümü toplayıp bu işi yarına alalım ben müdürüne izahat veririm dedim. Öylece geçti gitti konu. Benim derinlerime işledi ama olsun. Bir telefon bile edemiyor olmak çünkü açılacağından şüphe duymak. Açsa bi hatır bile sormaktan çekinmek. Canı sağolsun da ben işi her türlü hallederim diye kendi içimde kendi kendime toparlanıp,gücüme güç katmaya çalışmalar. Bu sayede bir kez daha koskocaman yorulmalar. 

Hayat... 

20 Haziran 2024 Perşembe

Her zamanki gibi

 O kadar haklısın ki

...

16 Haziran 2024 Pazar

Bayram Tadında

 Çok şey olup bitiyor hayatta. Ve çok hırpalanıyor kalbim. Çok ama çok.  Bunun hiç bir önemi yok. Bugün bayram ve ben önceki bayram gibi önce stikerlarla süslediğim zarfinı,sonra da hediyeni hazırladım. Sabah sana söz verdiğim gibi pancake de yapacağım inşallah. Hep diyorum ya seni mutlu bir şekilde büyütmek boynumuzun borcu.  Sen öyle kusursuz,öyle bilge,öyle muazzam bir varlıksın ki. Ben ve tüm ailen,dünyayı bir kenara bırakıp sana sarılmayı ve her baktığında en canlı,en pozitif ve sana faydalı halimizle karşında olmayı bir borç biliriz. Gelecekteki kuzenlerin içinde bu böyle olacak. Amma sen ilksin ve laf aramızda benim için teksin. Meleğim, büyüdüm mü,yaşlandım mı bunun ayrımına varamayacak kadar çok şey yaşadık şu bir bucuk yılda. Fazla hırpalandık. Oollsuunnn hepsi geçer. Sana söz geçecek. Sen benim bu hayattaki hediyemsin. Senin hediyelerin de en az senin bana gelişin kadar muazzam olsun.

İyi bayramlaarrrr

Ve nolur bayram tadinda geçsin günlerimiz

 Zira son bir hafta iş yoğunluğunda zirveydi. Zirvenin zirvesi. Gece 2de son whatsap mesajını yatağın icinde cevaplayıp,sabah 7de gözümü açmadan mesaj yazmaya başladığım bir hafta. Kulağım günde yaklaşık 50 görüşmeden dolayı duymuyor şu an:)))) Zihnim insanları ikna etmeye odaklı olduğundan günlük yaşam konuşmalarında dilim tekliyor, konuşulanları anlamıyorum falan. Aayyy çok komik bı hal. Aslında ağlanacak hal de biz gülelim neyse.

Yani demem o ki bu bayramı çok hakettim. O ki ağzıma da etmiş olsa,canımı da çıkarmış olsa,sarılırım kızıma dinlenirim bı güzel. Yeter. Her şey yeter. Fazlasıyla geldi,oldu,bitti. Şimdi sakinliği duyma ve özümseme vakti. Haydi bismillah.

11 Nisan 2024 Perşembe

Bayram Cenazesi

 Bayram sabahı gözümü bir WhatsApp messjı ile açtım. Telefon kullanmayı pek de bilmeyen,babamdan 2 yaş büyük kuzeninden geliyordu mesaj. Yanlış yazdı diye düşündüm ilk kelimeleri okurken. Bayram mesajı yazacakken kimbilir ne anlatıyordu. Merhum diye başlamış babasının adı,merhume diye annesinin adıyla devam edip kendi ismini yazmış. Öğle ezanına mutakip cenaze namazı duyurusu ile en son mezarlık ismi yer alan bir mesaj. İki ya da üç kez okuduktan sonra vefaat ettiğini,mesajı da yeğenlerinden birinin yazdığını idrak ettim. Önce annemimi uyandırsam,babamı mı diye düşündüm. Annemin telefonu çaldı. Mesaj gönderen kuzen,büyükler görmez belki diye aramış bile annemi. Kısa sürede hepimiz durumu idrak ettik. Bayram sabahımız taziye evine ne zaman geçeceğimiz,çocuğu kime bırakacağımız,camiye kim gider,evde kim kalır biz ne yapabiliriz nasıl destek oluruz vs gibi plan programla ve çok hızlı hareket etmekle yön değiştirdi. 

Bengü abla. Canım bengu abla. Halamın vefaatında eli hep üstümdeydi.  Şimdi onun halası gitti ve ben yanıbaşında olmalıydım. İlk yapabileceğim aramaktı. Yanına geliyorum nerdesin dedim. Yan sitede babasının evinde olduğunu söyledi. Hala da zaten o evde vefaat etmiş bir kaç saat önce.  Dün yatmadan melikeye pankek sözü vermiştim. O kafayla pankeki de yaptım,yedirdim. Bayramlaştık. Özenle hazırladığım zarfın içinde harçlığını ve oyuncağını verdim. Ben gidiyorum hadi dedim. Ve annemle babamı alıp amcamlara geçtik. Elden hiç bir şey gelmiyor elbet ama Bengü ablaya destek, kardeşi Sarper abime destek tek yapabildiğimdi. Halamdan tecrübe ettiğim bir kaç detayı aktardım. Banka, borçlar,prosedürler vs vs nasıl yol izleyeceğini,zaman kaybetmeden neler yapılması gerektiğini,bugün için bir kaç şey konuştuk,dik duruşlarına gıpta ederek ayrıldım. Ve içimden dedim ki,aynı kandan olduğumuz nasıl da belli. Gücüm,dirayetim sizden geliyormuş demek ki.  Babam onlarla birlikte cami,mezarlık vs giderken biz annemle eve geldik. Bizde kadınlar camiye,mezarlığa gitmez çünkü. Babam öyle ister bize de saygı duymak düşer. Akşam duaya annem babamla Merve gitti ben kıza baktım. Hem oyun oynadık hem tesbih çektim.  Hayat ne getirirse getirsin o çocuğun ruhunu korumak ve bayram mutluluğunu yaşatmak da boynumuzun borcu.  Bu farkındalıkla günümüzü ve zihnimizi ikiye böldük. Hem ölüme üzüldük, hem çocuk eğlendirdik. Oldukça zor bir gündü. Pek çok zor. Bu gün Merve'nin doğum günü olduğundan dünden o en sevdikleri tavuklu patatesli börekten yapmıştım. Bu gün kutlama yapamayacağız ama börekler bozulmasın pişirelim bari dedim. Babam gelene kadar biz yedik bile akşam da dünden alınan ve Melike'nin gördüğü pastayı kestik.  Ne bayram,ne doğum günü kutlamadık aslında. Öyle arada derede birşeyler oldu. Beyinler yandı,asaplar bozuldu,çok tuhaf bir gündü. Yaş kaç olursa olsun ani ölümler bir hayli zor.  Yıllardır görmediğim bir insan olmasına rağmen,geride kalanlara olan sevgim ve saygım ziyadesiyle üzülmeye ve zor bir gün yaşamaya sebep oldu. Halbuki biz bugün Merve'nin doğum gününü piknik yaparak envai çeşit yiyecekle kutlayacaktık. Bir kez daha kul plan yaparmış,kader gülermiş sözünü iliklerimize kadar yaşamış bulunuyoruz. 

Yarınlar hepimize tatlı sürprizler getirsin. Bizi de ailecek dinlendirsin inşallah.

19 Şubat 2024 Pazartesi

Nasılsın ?

 Öyle bir an geliyor ki,bir şey duyuyorum ve yahut bir cümle okuyorum,başlıyorum ağlamaya. Elimden hiç bir şeyin gelmediğini düşündüğümde gözyaşımı tutamıyorum. Tutmuyorum da. Sonra aklıma geliyor; REİKİ.

O bilmese de Allah bilir. Sen elinden geleni yap,gönlün rahat olsun diyorum. Çünkü biz insanlığa hizmet etmek için MASTER olduk. Nerede bir ihtiyaç olduğunu bilsek,arkamızı dönmemeye söz verdik. Kimseyi zorlamadan,kabulde olduğuna emin olduklarının yanında olarak elbette.

Neyse işte,bu gün kendime arınma günü ilan ettim. Nefes,meditasyon,Reiki vs vs vs 

Kendime ve sevdiklerime ne iyi gelecekse,bir çok metodla çalıştım,evrenin en yüksek hayrına niyetiyle.

Umarım iyisinizdir. Ben işe yarar şeyler yaptığımda ekstra iyi hissediyorum kendimi.

20 Ocak 2024 Cumartesi

Algını değiştirsen neler olur ?

Son 1 ayda yaşadıklarımı anlatmam mümkün 
değil; güzel şeylerden bahsedelim.

Benim tatlı kızım iki buçuk yaşında oldu. Pek tatlı,pek sevimli pek bana düşkün oldu. Zaten öyleydi de arttıkça arttı. Az önce yeni tanıştığım biri cocugun var mı diye sordu.  Hem var hem yok dedim güldüm. Nasıl yani dedi. 
Valla dogurmadım,anne değilim. Ama yeğenime anne teyze oldum,ben büyütüyorum dedim. 
Gerçekten de bazen düşünüyorum da doğurmadan anne oldum ya ben.
Hayat sınırsız ihtimallerden ibaret. Hep içimden geçirirdim; bir gün cocuk doğurmayacağımdan emin olursam evlat edinirim diye. İlla ki anne olmalıyım. İçimdeki o sonsuz sevgiyi bir evlada aktarmalıyım diye düşünürdüm. Hiç biri olmadı. Çok daha harikası oldu. Ben anneteyze oldum. Dünyalar tatlısı bir evladım oldu. 
Geçen gün dedim ki,ben biraz odama gideyim,çalışayım geleyim. Ben de gelicem dedi.  Yok dedim yalnız gideceğim. Ben seni assssla bırakmam,hiç bir zaman bırakmam dedi. Şaştım kaldım o tepkisine. Kızım bı yere gitmiyorum zaten dedim ve birbirimize sarıldık. 
Bugün,annesi ve anneannesiyle birlikte gezmeye gitmeye hazırlanırken dönüp dedi ki teyzee iyi ki varsın.  Yine koşup sarıldık. 
Çünkü ben onu öyle seviyorum. İyi ki varsın kızım,seni veren Allah'a şükürler olsun. Seni bana hediye gönderdi. Al sana bı kız evlat dedi. Teşekkür ederim Allahım. Amin Allahım. Diye diye ballandırarak uzun uzun seviyorum onu. Onun beni sevme şekli annesi dahil herkesi şaşırttığında,bizde böyle. Biz böyleyiz. Birbirimizi böyle seviyoruz diyorum. 
Neyse işte. Bir hayli zor bir süreç geçti. Yani sukurler olsun ki geçti diyebiliyorum. Ben geçti diyeyim siz deldi geçti anlayın. Sonuçta elimizde hep varolan koskocamab uçsuz bucaksız sevgiler öyle değil mi ? 
Neyi,kimi severseniz ona tutunuyorsunuz zor günlerde. Onların varlığına şükrediyor,onlarla iyileşiyorsunuz. O sebeple her daim algımızda sevdiklerimizde olmalı. Çocuklar büyüyor,aşklar bitiyor,güzel olan şeyler bile sonsuza dek sürmeyebiliyor. O yüzden kıymet bilelim,iyi olana,iyilik verene dönelim yüzümüzü. Huzur neredeyse algı orada olsun. Kim size samimiyetle el uzatıyorsa kucak açın,sarın sarmalayın ve şifalanın. Gerisi boş dünya. İş,güç,para,hırs,sonsuz dert,taşa heppsi sizi seven ve samimiyetle gözlerinizin içine bakıp size dokunduğunda kendinizi iyi hissettiğiniz insanların yanında bomboş. 
Kıymet bilin. Kiymet verenleri görün,seçin,keyfine varın.

7 Ocak 2024 Pazar

Bir Anlatsam, Bin Anlasan

 Günlerdir onca şeyi yaşarken,tek bir şey düşünüyorum; onu aramak.

Arasam ve her şeyi anlatsam. Döksem içimi. Ne olduysa tek tek,bir bir,eksiksiz anlatsam. Dinler biliyorum. Vereceği cevaplara kadar biliyorum. Beni nasıl sakinleştireceğini,nasıl yükselteceğini,nasıl modumu değiştireceğini... Çok iyi biliyorum. Peki beni tutan ne ? Zayıf görünmekten korkmak. Bazı şeylerin altında kaldığımın farkedilmesi ve bir ele ihtiyaç duymuş olmanın zayıflığı. Halbuki tüm zayıflıklarımı zerre çekinmeden açabilirdim eski zamanlarda. Ne düşünülür diye bir an düşünmez ruhumu bırakıverirdim. Şimdi... Çırpınıp duruyorum biri kendiliğinden ve söylenmeyenlerimden de anlasın ve omuz versin diye.  Eyy hayat... Seni çok seviyorum,biliyorsun. 3-5-10-100 kere seviyorum. 

Melike olsaydı şimdi yanımda

Durup durup anne teyzeee seni çok seviyorum derdi. Ne kadar desem 1-2-5-10 falan derdi. Abartma sırası bana geçince ben seni 3-5-100-1000,çok çok çok seviyorum derdim. Sarılmayla mühürlerdik aşkımızı.

Allah'ım tüm verdiklerin için,en çok da beni harika bı kız çocuğu teyzesi yaptığın için sonsuz teşekkür ederim. Anneliği teyze boyutundan tadabilmek kısmet oldu, daha ne isterim. Diğer her şey ufalarak anlamını yitiriyor o söz konusu olunca. Tüm çocuklarla birlikte onun bahtını güzel eyle. Gerisi hallolur bir şekilde.

Harika bir pazar olsun hepimize. 

Kendinize iyi gelecek şeylerle geçen, bir dinlenme günü olması dileğimle.


6 Ocak 2024 Cumartesi

Yaman Çelişki

 Söylediğiniz ile yaptığınız neden birbirine ters düşüyor ?

İnsana, bu ne yaman çelişki dedirtiyor.


26 Aralık 2023 Salı

26 Aralık (!)

 2 aralik 1984de annemin karnindan dogdum.

26 aralık 2013 de ise kendi beynimden, kendi azmimden, kendi inançlarımdan yeniden yepyeni bir ben olarak doğdum.

....

Beyin şant ameliyatımın 10.yılı/benim yeniden doğuşumun 10.yılı kutlu olsun.

Yeniden yaşama şansı veren ve bu yaşamı da mucizeler ve harikalarla süsleyen Allah'a sonsuz şükürler olsun.

İyi ki doğdum. İkinci yaş günüm kutlu olsun.

17 Aralık 2023 Pazar

Sürecin Özetinin Özetinin Özeti

 3 gün süren ishal salgını sonrasında ancak dün gece hastaneye gidebilecek kadar kendimi toparlayabildim.

Salgına yakalandım demek büyük haksızlık. Bu çok başka bir şey. Zaten halihazırda bağırsak hastası olan benim için üstüne salgın yaşamak altından kalkılamaz bir durum oldu. Öyle ki susuzluktan gözlerim karardı,başım döndü,dengem şaştı ama hastaneye gidebilecek kadar bagirsaklarımı toparlayamadığım için 3 gün beklemek durumunda kaldım.

Tek doz içtiğimde harika sonuc aldığım ilacımdan çifter çifter toplamda günde 8 tane içip bir gram fayda göremedim.  Azıcık kendime gelebilince reiki yaptım ve Reiki istedim hocamdan. Ancak öyle dengemi bulabildim. Dün geceyi hastanede geçirdim ki bilen bilir çok zor durumda kalmadan gitmem. Beyin ameliyatından sonra yani tam 10 senedir acile gidip serum almamışım. Doktorum görsün,doğru tedavi olsun,detaylı bakılsın, beyin şantıma zarar gelmesin vs derim ama dayanamadım

 Artık gözlerim kararmaya ve hatta içim geçmeye başlayınca hadi dedim gidelim. 1litre neofleks dekatroz serum verildi. Kendime geldim,biraz toparlandım. Bugün belirtilerim hafifleyerek devam etse de gücüm yerinde çok şükür. 

Hala patates haşlaması,ekmek,haşlanmış yumurta,limonata,su ve çay ile besleniyorum. 4.gün ve ufaktan gına geldi ama hiç şikayetçi değilim. Sadece boş ekmek yediğim ama ona rağmen durmayan ishalimin olduğu saatleri gördüm ben. Aşırı ağır bir şey yaşadım. O anların hissiyatından çıkamıyorum. Sanırım bir süre böyle gidecek. Neyse çok fazla hırpalandım. Çok üzdüm herkesi ve çok üzüldüm. Yolun sonu göründü mü galiba dediğim çok an oldu şu 3 günde. Yaşadığım en zor sağlık sınavlarından biriydi kısaca. Allah bir daha göstermesin. Söyleyecek daha çok şeyim var ama dilime dolanan şükürle kapatalım yazıyı. Tekrar düze çıkmış olmaya,onca şeye rağmen hala yaşamaya devam etmeye sonsuz şükür. Bundan sonrası sağlıkla inşallah.