7 Aralık 2014 Pazar

Deniz Kelebeği /Doğum günü Sarhoşu










/Deniz kelebeği dedi bana bayıldığım deniz canlılarını turuncuya boyayarak hediye eden güzel kadın...Onun sıfatları da kendisi gibi özeldir her daim.

Anlatacak öyle çok şey var ki.Nereden başlayacağımı bilemiyorum.eminim okumaktan sıkılırsınız ama ben yaşamaktan büyük keyif aldım son bir haftayı.Her günü ayrı güzel,her günü özel kutlamalarla geçti.Çok çeşitli hediyelere dair söyleyecek fazla sözüm olmasına rağmen kalbime gömdüm bana hissettirdiklerini.Her biri kişisi gibi özel...
Hatırlayan da sağolsun,hatırlamayan da. Bu özel günde kalben yanımda olan herkese çok teşekkür ederken olmayanlara,unutanlara da kırılmış değilim asla.Öyle bir bencillik bana göre değil.Herkesin hayatında türlü düşünceler var elbet.Akla gelmek,geldiği gibi  kutlama eylemini gerçekleştirmek mümkün olmayabilir,normaldir.
Ve bunun yanında  özel günümü tüm kutlayan insanlar gerçekten özeller.Laf olsun diye ben kimsenin yanında değilken,aynı tepkiyi de görürüm sevdiklerimden.Sadece istedikleri için,değer verdikleri için kutlarlar doğum günümü.Daha ne ister insan...Samimiyet...Aslolan bu değil midir...Tüm istek ve beklenti bu olmalıdır bence.Herkes önemlidir elbet ama bazı insanlar bir adım daha öndedir bunu herkes bilir.Onlar varsa Kelimelerle Dans daha kuvvetli vardır hayatta.Olmadıklarını düşünmek,yok olmaktır şahsımda.

Çok özel cümleler kurmak istiyorum,toparlayamıyorum..Ama yazmazsam yaşayamam derim ya hep buna istinaden yazmak zorunda hissediyorum kendimi.Son bir hafta başka türlü nasıl sindirilir ki?
Bu ve bundan sonraki yıllarda iki kez doğum günümü kutlamak istiyorum diyordum.Çünkü ben bir de ayın 26 sında doğdum.Bu isteğimi bilmeyen ama benim kalbimde eşsiz yere sahip olan arkadaşlarım,doğum günümde yanımda olamadıkları için ve ne tesadüftür ki(tesadüflere inanmam) bu hafta sonu ailece kendilerine oturmaya gitmemizi fırsat bilip el emeği pasta hazırlayıp,kendi elleriyle hediyeler yapıp ikinci kez doğum günümü kutladılar.Hissettiklerim tarifsizdi. Hâlâ kelimelere sığdıramıyorum,benim için hazırlanan melekli süslerimi,turuncu şalımı ve turuncu takı kutumu...Bana özel,benim için tasarlanan hediyeler...Her biri çok ama çok özeller...
Ve bugün gelen turuncu,deniz atlı,deniz kabuklu, el emeği takı kutum ve bana özel alınan kitabım...
Nasıl olur da en sevdiklerim bir kaç objede toplanıp bana armağan edilebilir buna inanmakta güçlük çekiyorum...
Bu denli kendimi özel hissettirdiğiniz için teşekkür ederim.
Mesele hediye değil,yanlış anlaşılmasın lütfen.Her bir cümle zihnime yer eder,her bir temenni bilirim ki benim içindir.Kurulan cümleler,yazılan mesajlar,kulağıma fısıldanan "iyi ki"ler...
İyi ki doğmuşum...İyi ki sizin mesajlarınızla 30.yaşımda güne aymışım...İyi ki ben bu dünyada böyle güzel insanlar biriktirmiş,gerçekten sevdiğim insanlarla birlikte yaşayabilme mutluluğuna erişmişim...
Allah'ım sana çok teşekkür ederim,bana böyle özel insanlar verdiğin,gerçekten sevildiğim ve onları sevebilmeme olanak verdiğin için...Dilerim az ya da çok ama her biri özel olan insanlarla ömrümün sonuna kadar yaşayabilirim...







4 Aralık 2014 Perşembe

30 Yaş Sendromu

30 yaş sendromu/Mutluluk Saçmalamaları

Ne kadar pozitif olursan ol...Bunu gerçekten isteyerek yapıyor olsan da gün geliyor,karşına öyle bir engel çıkıyor ki,duruyorsun,düşünüyorsun ve üzülüyorsun...Kim ne derse desin üzülüyorsun...
Amma velakin hiç bir şey yokmuş gibi yine işi deliye bağlayarak yaşıyorsun...Her konuda üretebileceğin bahanelerin var çünkü.Aklı selim olmak zorundasın,pozitifliğin bonusu bu da sana...Neyse işte öyle.Bazen bazı şeyler istediğin gibi olmuyor...


...

30. yaşın rehaveti belkide üstümdeki...Anlatacak bir sürü güzel şey olurken hayatta ben kalkmış nelerden bahsediyorum.Ne anlattığımı da bilmiyorum...siz de bilmeyin...Evren de bilmesin.Unutsun bana hissettirdiklerini...Hiç bir şey yokmuş gibi,olmamış gibi yapsın o da benimle beraber...


----------------
Şşş enerjini yanlış yönde kullanma...Al nefes ver nefes...


27 Kasım 2014 Perşembe

Kalp Kalbe Değmeyince



Bazen ne söylesen merhem olmayacağını bilirsin.Yine de bir şey yapmak/söylemek istersin.Boş konuşayım,saçmalayayım ama bir işe yarasın,birileri bir yerinden cümlelerime tutunsun istersin.
Olmaz...Olamaz...Bazen insan bir başka insanın kalbine dokunamaz...Aklı kalır sadece,kalbi,kalbine bir türlü değip de, sıkıntısını söküp alamadığı kişide.


16 Kasım 2014 Pazar

Sevmenin "O" Hali

Onun yanındayken kendimi öyle değerli hissediyorum ki.

Çok özlemiştim kendisini.Yanımdan giderken bile özleyebildiğimdi çünkü.Eğer bir konuda kendinize soru soruyor ve sebep arıyorsanız,sorduğunuz soru cevapsız kalıyor ise doğru bir şey yapıyorsunuz demekmiş.Onu neden bu kadar çok sevdiğimin bir açıklaması yok.Öyle güzel,öyle kalbi kalbime eşdeğer ki...Demek ki bizim sevgimiz hakiki.
O ince tavrından dolayı yüreğinden öpmek istedim bugün.
Üşüme dedim.Geliyorum ama aracı kaçırdım.Kapalı bir yer bulup,otur,geliyorum.İki dakika sonra bulunduğum durakta,yanımdaydı.İnmiş yarı yolda,ben köpekten korkarım diye gelmiş beni almaya.Ne ince bir tavırdır bu böyle.Daha uzun zaman geçirebildik böylece.Sohbetlerimiz bitmez bizim.Anlatacaklarımız her daim hali hazırdır.Yaşıyoruz nitekim.

Dinlediğim herkese hak vermeyebilirim ama anlarım.Ve bunu belli ederim.Bilir onu anladığımı.Bizim yolumuz koşulsuz sevgiden geçiyor çünkü.

Dedi ki bugün;iyi ki varsın.Hayatımda olmanı şans kabul ediyorum.
Nasıl mutlu olmaz insan şimdi.Nasıl sevmez,böyle sevgi sözcüklerini üst üste söyleyeni.
Yeter artık,bu kadar da sevme beni der misiniz, benim bugün üst üste sevildiğimi duyduğumda söylediğim gibi? 

14 Kasım 2014 Cuma

Buhranlı Gece

Yanlış anladığını anlatmaya çalışırken,yanlışı yapanın kendin olduğunu farketmek; anlatılmaz bir can sıkıntısı veriyor insanın kalbine.

11 Kasım 2014 Salı

Müzik Ruhun Gıdası/Yarım Kalmışlığın Yarası

Kabuk tutmayan yaralar vardır.Kaşıdıkça kopan,altından yeni deri çıkmayan.Her baktığında kazanın ilk anını hatırlatan...Müzik...Yaralarımı kaşıyan etmendi...Sevmiyorum diye nitelendirdiğim,acılarımın narkozuydu...Uyanınca ayılması zor,kaldığı yerden hayata devam etmesi olanaksız...Her dinleyişte mutlaka bir şeyleri değiştiren,yaraların iyileşmesini geciktiren...

...
Müzik dinlemeye nasıl vakit ayırdığını sordum.Kitap okurken,tv izlerken,iş yaparken...kısacası her an kulaklığın takılı olduğunu bunun için ayrı bir zamana ihtiyaç duymadığını söyledi.Müzik dinlemeye fırsatım olmadığını yineledim.Ona ayıracak vaktim olmadığını söyledim.
Halbuki,müzik bana yarım kalmışlığı,yarım kalanları hatırlattığından,köşe bucak kaçtığımdı. Sevmiyorum dedim...Müzik dinlemeyi sevmiyorum. Tıpkı onu sevmediğimi söylediğim gibi,yalan söyledim.Kimseyi inandıramadığım bir yalanın içindeydim...

10 Kasım 2014 Pazartesi

10 Kasım Anısına

 Herkes her şeyi yazar.Günün anlam ve önemine dair çeşitli fotoğraflı paylaşımlar yapar. Amma velakin ben aşağıdaki videoyu paylaşmayı daha uygun buldum. 
10 Kasım'ın anısına,Atamızın cenaze törenini dilerseniz aşağıdaki adrese tıklayıp izleyebilir,onu bu şekilde daha anlamlı anabiliriz diye düşünüyorum.



tıklayınız...


7 Kasım 2014 Cuma

Turuncu Haftasonu

Cumartesi günü çalışmamak için bahaneler aramaya başlamıştım.Dün sistemime giriş yaptığımda gördüm ki cumartesi öğlene kadar programımıza bakım yapılacak yani Kelimelerle Dans mecburi izinli sayılacak...Çalışma aşkıyla yanıp tutuşan ben nasıl sevindim anlatamam.Günün geri kalanı için de izin alarak cumartesi gününü boşa çıkardım.
Ne mi yapacağım cumartesi günü?
Sabah 9 da havaalanından arkadaşımı karşılayacağım.Kendisiyle 1 saate yakın ayak üstü sohbet edip onu servisine bindirecek,eve geleceğim.Üzerimi değiştirip Ameliyat olan arkadaşımı evinde ziyarete gidip,istemiş olduğu avon ürünlerini teslim edeceğim.Aslında oradan hemen kalkmak niyetindeyim ama sanırım biraz zor olacak.Akşam dönerken de sitedeki komşumun oğlunun/ hatta arkadaş dersem de doğru olacaktır/ düğününe katılacağım.Annemle halam beni düğün salonunda bekleyecekler,inşallah düğün bitmeden ben de yetişeceğim.

Pazar günü ise sohbet etmekten keyif aldığım,yanında kendimi iyi hissettiğim bir arkadaşımla buluşacağım.

Bunların hepsini ben mi yapacağım? Öyle umuyorum...Ve bu yorgunluk halini çok seviyorum...
Sayfama uğrayıp turuncu çiçeklerimi koklayan herkesin kalbine umut,mutluluk çöreklensin.Huzurlu,keyifli,olmasını istediğiniz gibi bir hafta sonu geçirmeniz dileğimle...



2 Kasım 2014 Pazar

Kelebek Tozu

Bugün, aylardır sosyal medyadan takip ettiğim,son günlerde birebir iletişim kurduğum,bir haftadır ise beni en çok heyecanlandıran insanla buluştum.

Kendisi Kelebek Tozu kitabının yazarı,yaşam koçu,kişisel gelişim uzmanı ve daha bir çok şey.
Onu tanımak,yaşamınıza naif bir dokunuşta bulunmak aslında.
Benden ne istersin diye sorduğunda,durakladım ve geliş sebebimin merak olduğunu söyledim.
Neden onu merak ettim inanın bilmiyorum.Kişisel gelişime olan merakım değildi sadece beni ona götüren.Ondaki ışıktı kalbimin yönünü onun atölyesine çeviren.
Kitabını henüz okumadığım için imzasını alamadım ama bir daha ki görüşme için bahane oldu bu aslında.En kısa zamanda tekrar görüşüp kitap hakkında da sohbet edecek,yaşamım üzerine verdiği tavsiyeleri mutlaka uygulayacağım.
En son ne zaman kendim için bir şeyler yaptım diye düşünürken,yaklaşık üç sene önce Spina Bifida Türkiye Derneğinin seminerinde konuşmacı olduğumda böylesi heyecanlandığımı anımsadım.Duygularını kontrol altına alabilen biri olarak son bir haftadır ritmimi değiştiren,koşar adım beni kendisine çeken Feyza Hanım'a bugün hayatıma naif dokunuşu için,güler yüzlü misafirperverliği ve kendimi bana özel hissettirdiği için çok teşekkür etmek isterim.
Onu tanıdığım,aynı havayı kısa sürede olsa soluduğum ve enerjisinden faydalandığım için çok mutluyum.Öğrenmeye ve kendinizi iyi hissetmeye açıksanız,yolunda giden,gitmeyen her şeyin bir tık daha iyileşmesi umudu içinde iseniz yolunuz onunla kesişmeli.Onun sizi anlar ve yol gösterir cümleleri kalbinize çöreklenmeli.

Kendiniz için bir şey yapın ve Feyza Hanımla tanışın der,keyifli günümü noktalarım...

1 Kasım 2014 Cumartesi

Arkası Yarın




Ve kırmızı oje sürüldü.
Sıra heyecanı yenmekte...


Yarın
Yer:Kadıköy
Saat:  17:00

not:kırmızıyı hiç sevmediğim doğrudur.Fakat tırnak ve dudakta vazgeçemediğim de.