29 Temmuz 2017 Cumartesi

Yemekten Yazmaya; Yaşamaya

Bu ara yemek işine fena sardım. bu ara dediğim ne kadarlık bir zaman onu düşünüyorum da şuan epey bir öncesine dayanıyor aslında:)Ama ciddi anlamda bir yemek kursuna gitmeye karar vereli daha pek kısa önceydi.Hemen akabinde ismekte makaron kursu olduğunu öğrenip kayıt yaptırdım.Ama öyle bildiğiniz kayıtlardan değil. Bir "küçük" aksilik çıkınca internet formunda,yeri göğü inlettim.Pendik belediye başkan yardımcıları,ismek merkez ve şube yetkilileri seferber oldular gönlümü yapmak için..Sonunda hakkımı aldım ve kursa yedekten de olsa kayıt yaptırdım. Olsun,hakkımda varsa sıram gelir o kursa katılırdım.Arandım,davet edildim,gitmek üzere evden çıktım.
Canım da çıktı ama.
Kurs merkezi minibüsten indikten sonra 100 metre ilerde denmişti. Bir kilometre kadar 3 ayrı dik yokuş çıkıp hala kurs binasına varamayınca ve artık alacak tek bir nefesim bile kalmayınca geri dönmek zorunda kaldım. Başladığım hiç bir ama hiç bir işi yarım bırakmışlığım olmamıştı o ana dek. O yolu tamamlayamadım. Saat geçti,yol bitmedi,ben bittim. Alacak nefesim olsa idi yorgunluğu önemsemeyecektim. Geri dönüp o günü başka şekilde değerlendirdik.O günden sonra yemek kursu lafı etmedim evde. Aklıma her geldiğinde makaron kursuna gidemeyişim ve öncesinde kursa kabul edilmek için verdiğim çaba geliyor.Utanıyorum!. O kadar uğraş,hakkını ara,kabul gör gideme. Vardır bir hayır illaki,göremediğimiz.
Yani demem o ki ben yemek yapmayı çok severdim çocukluğumdan beri,artık tutku halini aldı. Evet bu konuda bir meslek falan edindiğim yok.Zaten demek istediğim de öyle bir şey değil.İdda etmek,iyi yaptığımı söylemek haddim değil. Tek içtenlikle söyleyebileceğim,yemek yapmayı çok çok sevdiğim.Ehh elimde lezzetliymiş biraz.Yemekleri kendime göre uyarlar,tarif aldığım kişiye bile tarif verirmişim aynı yemekte.:)
Bir tarifi aynısının tıpkısı yaparsam şaşarlarmış.Bambaşka bir şey oluveriyormuş.Tadı tartışılır.Arada yakarım,tuzunu ayarlayamam falan ama o haz...O terapi hali...Tüm düşüncelerimden,tüm acılarımdan,tüm kıvranışlarımdan kurtarır beni. En önemlisi de bu bence. Bunun gibi bir çok yol var benim hayatımda,yaşadığım o olumsuzluğu bertaraf etmek adına,deneyimlediğim.Yemek yapmak herkesin gördüğü halim.
Ve fakat ben konuyu nasıl bağlayacağımı unuttum. Tüm bunları neden anlattığımı da.Yazmaya neden başladığımı da. Vardı elbet bir hikaye kafamda ama bağlayamadım sonuca. 
Yaşam koçum dedi ki geçenlerde,amma devrik cümle kuruyorsun yazarken,farkında mısın? Evvett dedim buna bayılıyorum. Benim kalemimin en önemli tarafı devrik olması. Düz cümleyi herkes kuruyor benim farkım da bu olsun.Beğenmeyen göz yumsun,beğenen buyursun.
güldü,güldüm. Sana inanıyorum dedi,sustum. Sadece o anlık...Yüreğim coştu oysaki.Hayattaki tüm güzel şeylerin bana verdiği haz gibi.Bir yemek kursu olsa da gitsek bari :) 

4 yorum:

Naz dedi ki...

Bu sıcaklarda 3 ayrı dik yokuşu çıkmak da başarı bence :) Devrik cümleler candır ben de çok kullanırım :) Yemek olayı gerçekten terapi oluyor isteyerek yapıldığı zaman, zaten zorunluluktan yapınca pek tatlı gelmiyor yapması da ortaya çıkan yemek de :)

Kelimelerle Dans dedi ki...

naz; öyle gerçekten.en güzel terapilerden biri okumak diğeri yemek yapmak bence. devrik cümleleri seven birini tanımak da pek güzel ayrıca.

Emre Bozkuş dedi ki...

Devrik cümle konusunda ben de aynı fikirdeyim :)
Yemek yapmak da meşakkatli ama zevkli :)

Kelimelerle Dans dedi ki...

Emre bozkus;ayni fikirde olmak pek hos.

Yorum Gönder