17 Eylül 2024 Salı

Küçük mutluluklar

 Geçen hafta olanlar... Kendimi toparlamakta çok zorlandım. Öyle çok üzüldüm ki haline,günler sürdü toparlanmam. Şehir dışı planına neden hevesin yok diye sordu bir arkadaşım. Nasıl olsun ki, anlatamıyorum ve atlatamıyorum o dakikaları diyemedim. Heves dediğin nedir ki dedim. Gelir illaki, çıkarırım tadını sen merak etme.

Dün gece... Yolun yarısını taksiyle devam etmek durumunda kaldık. Saniyelerle yetiştik. Siz de burada olun, ihtiyacımız olabilir dedi. Elbette dedim. Ve dakikalar içinde içerden gelen konuşma ve gülüşme sesleri. Nasıl şükrettim, nasıl... O mutluluk paha biçilemezdi. Kapı açıldı ve mutlulukla bana sarıldı. Beni o ana mumyalayabilirsiniz mesela. 

...

Sonra deniyor ki kendi hayatına bakmalısın.  Önüne,yaşamına dahil olacak insanlara,konulara,durumlara odaklanmalısın. 

Çok başka yerlerden bakıyoruz hayata (!)

Benim beklentilerim çok başka.  Anlamıyorsun. Anlık mutlulukların benim için aslında hiç de anlık olmadığını anlamıyorsun. Öyle koca koca beklentiler yerine ufacık gibi görünen ama bana dünyaları veren mutluluklara ihtiyacım olduğunu anlatamıyorum. 

Ve bir kız çocuğu büyütüyorum. Bu dünyada en çok istediğim şeylerden biri olan evlat... Ne güzel dahil oldun yaşamıma. Ne iyi geldin bana. Tüm eksikliklerimi kapattın da koca bir dünya sundun. Yeter de artar bile. Yani yetmez de yetinirim diyelim biz bence . Hayat hep bir açlık halı neticede:)

Eskişehir

 Eskişehir 

İlk kez evden uzakta,şehir dışında 1 gece,2 gün geçirme fırsatım oldu. Kız kardeşim ve kızıyla.

İlk gün planladığımı gibi olmadı. Otele gitmek için yanlış tramwaya binince 2 tramwayla bütün şehri dolaştık. 1sn bile oturmadan ve sırtımızda çok ağır sırt çantalarıyla. 10dk bile sürmeyecek yolu 2saatte tamamlayınca o gün bir yere gitmeye halimiz kalmadı. Akşam çıkıp çevrede dolaştık sadece. Bu bile çok iyi geldi. Ertesi gün yine tüm yükümüzle,çok güzel bir gezi sonrası yurdumuza geri döndük. Otel odasına girer girmez burası çok loş yahu şu perdeyi bir açayım dememle ve sadece perdeye dokunmamla üzerime düşmesi bir oldu. Ne olduğumu şaşırdım. Çok kısa süre sonra Melike'nin altın künyesi koptu neyseki odanın içinde görebileceğimiz şekildeydi. Hemen ardından çocuk yere bir düştü ki,kafasını çarptı. Çok korktuk demeye gerek yok herhalde. Hemen evi arayıp okuyup üfleyin,bize biseyler oluyor dedim. Neyse ki sonrası güzeldi. Bugün aşırı yorgun ve sırtımın tutuk olması ve bu halde tekrar dışarı çıkıp,2 araç değiştirip ilçe merkezindeki işimizi halletmek mecburiyeti dışında her şey çok güzel. AA bir de dün gece dönerken tam trenden inince kızın uykudan uyanamamasın kaynaklı bir ağlama krizi geldi ki. Minibüse binip eve gelemedik. Gecenin o saati bilmediğimiz yerlerde taksi aramak ve oralardan eve gelme çabası da yıpratıcıydı. Şükür ki taksiye binince sakinledi de biz de rahatladık. 

Bugün, dün,önceki gün ve epeydir çok yorgunum. Ne zaman böyle olsa günlerce evden çıkmadan dinleneceğim derim ve hiç de öyle olmaz. Yine olmadı. Yarın olur inşallah. Bir kaç gün evden çıkmazsam,cumartesi günkü düğüne gayet canlı kanlı hazır olurum inşallah.

Bu arada dün Eskişehir'de yemek yediğimiz belediyeye ait bir mekanda,tam kalkmak üzereyken masaya garson kız geldi. Siz dedi. Ne kadar enerjiksiniz. Bayıldım size. Böyle pozitif insan görmemiştim ne zamandır. Çok sevdim sizi dedi. Ve aşırı yorulduğum günün sonunda dedi bunu. Ahh dedim ne diyeceğimi bilemedim,teşekkür ederim. Sebebi şu olabilir; şehrini, insanlarınız öyle güzel,öyle yardımsever,öyle doğayla iç içe bir yaşam alanını var ki çok sevdim. Çok iyi geldiniz bana. Olsa olsa sizden aldığımı yansıtmışımdır. Yoksa bu yorgunluğa böyle görülmek ve hissedilmek başka türlü açıklanamaz. Kız çok mutlu oldu. Ben çok mutlu oldum. Hiç tanımadığım biri tüm güzel duygularla sarıldı sanki bana. Gerçekten çok iyi geldi Eskişehir bana. Karşılaştığınız herkes size iyi gelsin inşallah.

11 Eylül 2024 Çarşamba

Değişmeyen

 Hala aynısın dedim. Hiç değişmemişsin dedi.

...

Değişmeyenlerden biri de  onun hala kimseye hesap ödetmeyişiydi.

Bu hikayede değişen tek şey,geçen yılların farklılaşan tarihleriydi belli ki. 



10 Eylül 2024 Salı

Hayaller Hayatlar

 Hayat öyle acayip ki.

Nice dertlerin içinde,hayaller kurdurtuyor insana.

9 Eylül 2024 Pazartesi

Denge

 Muhteşem bir günün ardından,berbat geçen bir gün. 

Hayatta her şey denge tabi. Bunun böyle olması çok normal. Ama ben ne yaptım ? O olağanüstü güzellikteki zamanı aldım kalbime mühürledim. Her keyifsiz vakitte çıkarıp çıkarıp kullanır bu dengeyi de bozarım:) 

O değil de, çok kötü bir gün geçirdiğini söyledikten hemen sonra,ama burada şunu söylemiştin,şurada şunu yapmıştın deyip yargılamak ve kendini suçlu hissettirmek nedir ? 

Cevabını aramıyorum.  Sadece gerek yoktu diyorum. Hiç gerek yoktu.

7 Eylül 2024 Cumartesi

Çocuk(lar)

 Minibüsü bir kaç adımla kaçırdığım ve arkadaşımı beklettiğim için içimden söverken,bir adım ötede biri seslendi. Arkadaşlarım ve henüz tanışma fırsatı bulamadığım minik yavruları. Ben seni arıyordum, müsaitsen gel diye dedi, arkadaşım. Alelacele konuşup durağa geçme gayretindeyken ahh o bal çocuk. Al beni kucağına diye açmaz mı kollarını. Oğlumu sevmeden nereye dedi. Gel bı öp kokla da öyle git. Biraz sevdim ve bolca içime çektim o güzelliğini. Çocuk dediniz mi akan sular duruyor bende, malum.  Zaaf deyin,ya da çok sevgi. Çocuklarla aram çok iyi.  Bugünüme renk katan tüm çocuklara, tüm yüreğimle teşekkür ederim. Varlığım daha da anlam kazandı. Kendimi muhteşem iyi hissettim. Tüm yorgunluğum uçtu gitti. Pamuk gibi bir insancık oluverdim. Bu günün tekrarı tez vakitte olur dilerim. Zira dünya çocuklarla çok başka güzel.

6 Eylül 2024 Cuma

 Bı bakıyorum da;

Hayatım nerdeeen nereye gelmiş.


4 Eylül 2024 Çarşamba

Bir Oda İki Uzman

 Bu gün o odada iki uzmandık aslında. Karşıt taraflar gibi görünsek de aynı cepheden bakıyorduk. Süreçten çıkarımlarımız benzerdi. Yaptığımız yorumlar birbirine eş. Öyle yükseldim ki ve öyle yoruldum ve öyle üzüldüm ki. Daha yol uzun, bakalım neler yaşayacağız. Ne deneyimler kazanacağız. 

Bu yolda bizimle birlikte yürür müsünüz diye bir teklif geldi. Elbette dedim. Sonuna kadar,sonuca kadar. Bir telefon uzağınızdayım ve hep yanınızda. Bu sürecin içine dahil olan herkese kazanımları bol olsun inşallah. Evrenin en yüksek şifasıyla.


Hayat akışı



...

Hayat öyle hızlı ve öyle acayip ve öyle kusursuz akıyor ki. Ben izlerken şaşkınlıktan şaşkınlığa koşuyorum. Mucizesi bol günler görmek dileği,duası ile

1 Eylül 2024 Pazar

Kokuların Duygusu

 Eskiden koku hediye etmeyi çok severdim. Bı koklayıp,kesin çok sever ve çok yakışır deyip alırdım. Hep de beğendiğini ifade ederdi. Ve bence çok da yakışırdı. 

Geçenlerde erkek kardesimle bir AVM ye gittik. Marka bir parfümeriye soktu beni. Bana yardım et parfüm alacağım dedi. Hay hay dedim zevkle. Ama ben neyi sevdiysem o bir başkasıyla ilgilendi. Bu marka daha iyi,şu seri daha kalıcı vs deyip durdu. Yahu boşver markayı, kapa gözünü,seç kokunu dediysem de yok,dinlemedi. Gençlik mi,marka tutkusu mu ne derseniz deyin işte. Kendi zevkine göre bir ürün seçti çıktık. Çalışanları da epeyce güldürmüş olabiliriz. Hem sen bu işi biliyorsun deyip hem seçtigim hiç bir ürüne yönelmemesi ve benim bir şey alırken bu kadar bir dükkanda asla kalmayı tercih etmemem sebebiyle biraz didiştik tatlı tatlı. 

Bedenim oradayken aklım ve duygularım nerelere gittiiiii,geldi. Kokular önemlidir. Canlıdır, hatıraları canlandırmakta çok önemli role sahiptir. 

Ve bu yazıyı,yıllardır kullanmadığım ve çookk sevdiğim parfümümü kullandığım gün yazıyorum. Kokuları ve anıları bir tek ben mi bu kadar önemsiyorum bilmiyorum. Ama yaşanan her bir an çok kıymetli bunu biliyorum. Burnunuza hep güzel kokular gelsin ve kalbiniz ve ruhunuz hep mis koksun.

Hiç işte

 Sonra diyorlar ki; her şeyi kendi başına halletmek ve bu kadar güçlü durmak zorunda değilsin.

Destek isteyip de gelmeyecekse,boşu boşuna kalkanları indirmeye hiç gerek yokmuş.

EvvelAllah... Ben bana da, dünyaya da yeterim. 

Hepimiz yetebiliriz de işte, bazen birilerinden bı destek isteme gafletinde bulunuyoruz. Hiç gerek yok aslında. Hiç.