25 Mart 2015 Çarşamba

Kontrol Bende

Büyük başın derdi büyük olur derler değil mi? Yoksa yanlış bir örnek mi verdim. Anlatacaklarımı okuyunca siz karar verin. 
Günlerdir büyük bir otobüs firmasının işiyle uğraşıyorum. Geçen yıl da benim müşterimdi kendileri.Bu yıl da onların işini almak için en cazip ve kaliteli teklifi hazırladım.Nihayetinde işi aldım. Fakat yapılacak iş gece yarısından sonra olduğundan çok iyi programlamak gerekiyordu. İki yakada da eş zamanlı yapılacak ilaçlama sonrası,sabah elemanlar işe gidemeyecekti. Öyle iyi program yapılmalıydı ki hem gece olan bu önemli iş kaçmasın hem de yeni günün programı aksamadan ilerlesin. Neredeyse bir hafta bunu programladım. 4 ayrı adreste yapılacak ilaçlama için adım adım her şeyi ayarladım. Teknisyenlerin trafikte kaybedecekleri zamandan tutunda, aynı aracı ilaçlama ihtimallerini ortadan kaldırmaya kadar her şeyi ince eledim sık dokudum. Belgeleri kimin hazırlayacağı,faturayı kimin keseceği,hangi adrese bırakacağı,kargoyla gönderilecek belgelerin hazırlanması,sözleşmenin onaylanması vs Nihayetinde dün gece 12 den sonra iki yakada da elemanlarım hazırdı.Anadolu yakası problemsiz şekilde yapılırken avrupa yakasında sıkıntılar baş gösterdi. Gecenin 01.15 i. Telim çalar,teknisyen arar.İlaçlanması gereken araçların garajda olmadığını sabaha kadar orada beklemesi gerektiğini,araçlar geldikçe ilaçlayabileceğini söylemişler. Bunu duyunca nevrim döndü. Ben boşuna mı bir haftadır plan yaptım. Firma sahibiyle defalarca konuşup bu durumu yaşamamak için onay aldım. Her şey istediğim gibi olduğunda elemanlarımı işe çıkardım. Ne bu şimdi ! Sabah 5 e kadar bir adreste beklenecek,araçlar geldikçe ilaçlanacak diğer adrese de ertesi gün ancak gidilecek. Çünkü ilaçlama sadece sabah 5 e kadar isteniyor. Ollduu canımm... Her yarım saatte bir otobüs gelecek diye biz de çay kahve içip orada boş boş bekleyeceğiz.Ertesi günü uykuyla geçirip topluca iflas bayrağını çekeceğiz. 
Ne yapayım dedi teknisyenim. Haydi dedim yönet bakalım durumu,göster kendini. Madem adın müşteri yöneticisi,vakit şimdi. !
Araması ve durumu anlatması gereken numaraları verdim. Sorunu çözememiş. Patronumu aradım telefon açılmadı. Saat oldu gecenin 02 si.Git dedim... Evine git,uyu...
Ya patron kızarsa bana dedi. Benim işim,ben gönderiyorum sen git evine yarın ben bunu halledeceğim dedim. Zamanını çaldığım için özür dilerim. Onun adına bir hayli üzüldüm. 
Gece patronuma durumu kısaca özetleyen mail yazdım. Sabah teknisyenlerle tekrar görüşüp ilaçlanan araçların plakasını alıp, firma sahibini aradım. Durumu anlattım. Maduriyetimi hafif sert bir dille belirttim. Böyle konuşmamıştık nasıl bekletirsiniz teknisyenimi diye serzenişte bulundum.
Bana hak verdiğini tamamen benim haklı olduğumu, nöbetteki vardiya amirinin hatası olduğunu belirtti. Sorunu hemen çözmesini ve bana haber vermesini söyleyip kapattım. 
1 saat sonra arayıp tekrar özürlerini iletti.Ne zaman gelebilirsiniz dedi. Salı akşamı tekrar gidilebileceğini, hiç duraklama yapmadan ilaçlamanın yapılması gerektiğini,bu konuda hata kabul etmeyeceğimi anlattım. Ama ilaçlama uzun sürüyor,sabaha ancak biter,bunu söylemiştim dedi.
Çalışarak geçen zaman önemli değil. Bunu zaten bilerek çıktık yola. Lakin ne demek bekle,her yarım saatte bir araç gelecek önüne. Ne zamanki buradakiler biter,diğer adrese gider orada devam edersin.
Bu saygısızlıkta ne !
O zaman ben gecenin 12 sini niye bekledim. Gün içinde dinlenme molalarında gelip işimizi pekala yapabilirdik.
Sayısız kez konuştuğum adam,beni hiç böyle diklenirken görmediğinden sanırım,birden sesi yumuşadı. Aslında hafif kaba bir adamdı.
Haklısınız kızım...Tamam senin istediğin gibi olacak,ben her şeyi ayarlayacağım sorun yaşatmayacağım dedi. Ya dedim dün gece ilaçlanan araçlar denk gelirse önümüze ? Ya eksik kalırsa yapılması gerekenler... Ben her şeyi ayarlayacağım. Sen zahmet edip bana plakalarına ilçelerine kadar yazmışsın. Ben gerisini hallederim. Orasını bana bırak dedi.
Salı günü sizi aradığımda programınızı yapmış olun diyerek telefonu tekrar görüşmek üzere kapattık.
Patronuma mail yazıp,çarşamba sabahına Tolgaya iş yazmaması gerektiğini, sabaha karşı evine gidebileceği için sabah işe gidemeyeceğini belirttim. Onay aldım.
sonra işlerin takibini yapan ve ön muhasebemizi tutan kıza mail attım.Durumu anlattım,o gün geldiğinde işlerin takibini daha sıkı yapmasını ve gerekirse patronumu uyarmasını tembihledim. Çalışanların uyku düzenleri hele ki araç kullandıklarından dolayı çok önemli.
Ben mi... Başım çatlıyor... Özeti bile satırlarca tutan bu konuyu yaşamayı ve orta yolu bulması bu kadar kolay olmadı inanın. İlk defa sorun yaşamıyorum elbette ama işin saati ve ertesi günün programını etkiliyor olmasıydı sorun olan.Diğer arkadaşlar ertesi sabah 9 a iş yazmamış olsa idi bu kadar sıkıntıya girmeye gerek kalmazdı. Elemanı bekletir o işi bir şekilde bitittirirdim. Neyse... Şimdilik hale yola koyduk.  Gün geldiğinde umarım her şey planladığım gibi işler. 
O güne dek Kelimelerle Dansın stresi bitmez.Baş ağrısı geçmez. Zaten başımı ağrıtan bir ton neden varken bir de insanların plansızlığı yüzünden bu hale gelmek biraz düşündürüyor,biraz yoruyor.
Ben işimi en iyi şekilde yapmaya çalışırken, madur olanın ben ve ekibim olması can sıkıcı. Neyseki çözüm odaklı bir insanım da her şey kontrolüm altında.;) 



5 yorum:

maviye iz süren dedi ki...

işine gösterdiğin hassasiyeti, itinayı karşındakilerin de göstermemesi cidden yorucu ve üzücü olabiliyor..
dilerim planladığın gibi yürür işler, kolaylıklar..:)

Kelimelerle Dans dedi ki...

Maviye iz suren; insallah oyle olacak.cok tesekkurler:)

Kelimelerle Dans dedi ki...

Maviye iz suren; insallah oyle olacak.cok tesekkurler:)

Hamiyet Akan dedi ki...

Ne fark ettim biliyor musun daha önce gelen yayınların senin artık bana düşmüyormuş. Acaba ismini değiştirdikten sonra mı böyle oldu anlamadım. Seni tekrar izle dedim de yayınların düştü sayfama.

Kelimelerle Dans dedi ki...

hamiyet; isim değiştiğinde, izleyen blogların sayfalarına düşmüyor evet.ben de yeni fark ettim bunu...

Yorum Gönder