20 Şubat 2014 Perşembe

Ağlak Hayaller

Nefret ediyorum bu halde olmaktan ve bunu birilerine yansıtmaktan.İçime atıp sabahlara kadar ağlamaktan ayrıca nefret ediyorum.
Yazacak çok güzel şeyler varken ben kalkmış haliyeti ruhiyemden bahsediyorum.İçime atttıkca başım ağrıyor başım ağrıdıkça tedavim geriliyor ve sıkıntılı süreç bitmek bilmiyor.Ben ise ne yapacağımı hiç bilmiyorum.Ya sabır diyorum sadece.Ya sabır,geçecek bu günler de./her ne kadar bu sefer inancım pek olmasa da,sıkça tekrarlıyorum bu cümleyi içimden/
Bugün 56.günün gecesi.! Kimseye muhtaç olmadan yaşayabildiğimi anlattığım bir yazı olmalı idi bu.Ama öyle değil.Evet artık evin içinde tüm işimi kendim yapabiliyorum.Kimse olmadan saatlerce tek başıma yaşayabiliyorum.Ama bir cesaret gelip de kahve yaptığımda,fincanları elimden kaydırıp düşürebiliyor ve tüm gün bunun mutsuzluğunu yaşıyorum.Ardından günlük yürüyüşü biraz daha uzatalım deyip yaklaşık 300 metre uzaktaki markete gitmek istiyor ama daha giderken batın bölümündeki sancım başlıyor ve ne markete girebiliyor ne de geri gelebiliyorum.ağlayarak,kendi kolumu diğer kolumla sıkarak,bir yandan da karnımı tutarak,iki büklüm halde eve geldim ki günlerdir dışarı çıkmaya korkuyorum.Böyle olmamalıydı.sırf bu ağrı olmasın diye ikiz bebekleri aynı anda kucağıma almamıştım ben ağır gelirler diye.Oysa ne tatlıydılar...Herkes ikisi ile fotoğraf çektirirken ben içlerinden en güzeli diye adlandırdığım biri ile haşır neşir olmuştum saatlerce.Onca ısrara rağmen ikisini birlikte kucağıma almak istememiştim.Ertesi gün bu sancıyı yaşayacağımı bilse idim,cesaretlenirdim.
Cesaret mi kaldı ki...Yandı, bitti, kül oldu hepsi...Hafta sonu dışarı çıkmak istiyor fakat tek bir kişiye bile söyleyemiyorum.Ya son anda ağrım olursa,ya binemezsem otobüse de gidemezsem uzaklara...Halbuki biliyorum sağlığım için bu tip bir engel yok.Olsa idi doktorum söylemekten çekinmezdi.Şu ana kadar çok defa binip gitmiş olmalıydım uzaklara.Ama ne yazık ki hala ameliyat sancılarım devam etmekte.Tıbbi süreç ayrı,bünyemin toparlanma süresi ayrı zorluyor beni.Hayatımın hiç bir döneminde bu kadar dinlendiğimi ben dahil beni tanıyan kimse hatırlamıyor.Beni tanımayanlar ne kadar zayıf bir insan olduğumu düşünecektir bu yazıları okurken,lakin yaşamımın içinde olanlar,her şeyi bu kadar basite indirgememe şaşırıyorlar.
Sonuç olarak ben kendimi iyi hissetmiyorum.Ve sırf yaşadığımı yaşamayan insanların öğütlü tavırlarından kaçmak ve yakınlarımı üzmemek için susuyorum.Susuyorum susmasına da kalemime her zaman engel olamıyorum.
Geçen gün göz yaşları içinde söylediğim gibi "ben hayattan hiç bir şey beklemiyorum.Sadece yaşamak...Sağlıkla yaşamak istiyorum.Hayal,ideal...hiç ama hiç bir şey umrumda değil şu sıra..."
Uğrune fedakarlık yaptığım isteklerim...Rüyalarıma giren,hayallerim...ideallerim...Hiç birini önemsemiyorum.Birileri beni önemsesin diye bir çaba içinde de değilim.Bunun için uğraş verecek halde hiç değilim.Tek isteğim normale dönmek.Ruhumla gülmek...Hayatı eskisi gibi önemsemek,gereksiz şeyleri kafaya takıp onların peşinden gitmek...Tek isteğim,hayatı herkesten farklı değil de herkes gibi yaşayabilmek.Benzer sıkıntılar,benzer mutluluklar ve benzer hayat hikayelerinin içinde olmak...Hayattan beklentim,gözyaşlarımı kurutup,yüzüme mutluluk yapıştırması yönünde olacak...Hastayken bile uçuk hayaller kurabilen yüreğime hayranım doğrusu...Kendimi fazla mı seviyorum ne...!

4 yorum:

Handan dedi ki...

Günaydın Duygu, herşey düzelecek, sen içini ferah tut. Derin bir nefes al.

Rahat bırak bi kendini anacım, bu bünye ben biraz dinlenicem diyo, dinle bünyeyi:-)

Unknown dedi ki...

Tabii ki onu seveceksin:)) Uçuk hayaller kuran bu güzel kıza hayran olacaksın. Ben de hayranım ona. Güçlü, azimli, bitirim bir kız o... Arada bir, ufak tefek şeylere takılır ama sonunda kendi de farkeder ki,...Geçecek..."Zaman...Birazcık zaman" diyelim bu cimcimeye:) Hayat, fark gözetmeksizin onu bekliyor.:) Hatırlatalım ona, gözyaşları kurumasın...Çünkü onlarda hayata dair. Ayrıca; Her gözyaşı mutsuzluk simgesi midir? Sevinçten ağlamaz mı insan?:)) Tatlı arkadaşım, sen de hatırlatır mısın bunları o cimcimeye?? :)) Kocaman bir mutluluk, sevinç gözyaşlarının arasına saklansın inşallah:))

Kamer_ce dedi ki...

ey acı şiddetlen nasıl olsa geçeceksin" der Nazan Bekiroğlu Nar Ağacında.... Rabbim şifa versin. yapabildiğimiz tek şey dua

Kelimelerle Dans dedi ki...

Handan;hiç söz dinlemiyorum dimi? haklısınnn valla. azıcık kulak versem kendime,susmayı ve yatmayı bilsem iyileşeceğim de işte...:)

Nilgün abla;bana cimcime diyen ikinci kişisin.:) yorumun tamamını beğendim ama son cümleni ayrı bir beğendim.dediklerini de bir bir söyledim o söz dinlemez kişiye.kulak kabarttığından emin olabilirsin:)

Kamer_ce; kız ben bu cümleyi yazacaktım yazının en başına.ama unutmuşum.senin yorumunla hatırladım:) zor günlerimi bu cümle ile geçirdim,duyduğumdan(bana söylediğinden bu yana)

Yorum Gönder