5 Nisan 2025 Cumartesi

Bazıları ve Diğerleri

 Bana tavır yaptığını öyle farkındayım ki ama bilse onu ihmal etmediğimi,azıcık kendime zaman ayırabilme fırsatım varken değerlendirdiğimi,öncesinde ise ne bayramı bayram gibi ne de öncesini pek keyifle geçirmediğimi.... Bilse değişir miydi tavrı,bilemiyorum. Bildiğim bir şey var ki çok sevsem de 2 canım dediğim insan harici(aile dışından ama kalbimin en içinden iki kişi ve bence en az ailem kadar kıymetli) kimseyi ikna etmeye,gönlünü almaya falan çalışmaya niyetim yok. Bir kez anlatırım sonrası su akar yolunu bulur.  Önemsemediğimden değil ama gücüm yok buna. Ben binbir şeyle uğraşırken,ama sen beni ihmal ettin,ama gel buluşalım dediğimde sebepler söyledin vsvs ler için açıklamalar yapmaya taakatim yok. Çünkü öyle oldu ve olanı söyledim. Sen hala bana kırgınsan beklentinden sebeptir ve ben çok da beklenti karşılayacak bir halde değilim. Neyse öyle bir iç dökesim geldi. Tam 20 yıl olmuş bu mecraya gireli. Tam yazacak bir şey kalmadı artık derken açılıyor zihin kapım ve dökülüyor kelimelerim. Ruhuma can suyu olanlar zihnimdeki tortuları da temizlediğinden yine yeniden cümleler kurabilme lüksüm doğuyor. İşte öyle bir evrede bir iç dökesim geldi. Döktüm,bitti,tamam gidiyorum,iyi geceler. :)

Ve gitmeden son söz

Bazı insanlar iyi ki varlar. Ve diğerleri kalması gerekiyorsa zaten bizimle olurlar.


2 Nisan 2025 Çarşamba

Ben Geldim

 Anlatacak güzel bir şeyin yoksa sus fikrindeyim. O yüzdendir sessizliğim.

Ama şimdi bir kaç cümle not bırakabilirim.

Hayat çok yorucu evet. Çok üzücü şeyler oluyor ve bunlar devamlı olunca yıpratıyor. Bir konudan yıpranınca da hayatın tümüne negatif etkisi yayılabiliyor. 

İnsanları ihmal etmek mi dersiniz, özel günlerini kaçırmak mı... Anlatamazsınız aslında hayatı kaçırdığınızı,kendinizden bile kaçtığınızı. Ta ki en sevdiklerinizden biri size bir eleştirel cümle kurana kadar.  Ruhuma işleyen o cümle...

Neyse...

Diyeceğim şu ki aslında, bu hafta öyle çok inandım ki gerçek olacağına. Asla bir sebep yokken ve olması için bir adım atmamışken, günlerimi bile ona göre planladım. Bugün anne teyze sen de deelll demesine rağmen onlara kalmaya gitmedim. Ozlersen beni ara tamam mı, istediğin kadar ara bak dedim gönderdim. Çünkü hissetmek ya da istemek seviyesinde falan değil "bilmek" ti bu. Tamamen bilmek. Biliyordum öyle olacak. Biliyordum ama nasıl bilmiyorum.

İstediğim her şeyi bilmek seviyesinde yaşayınca nasıl da oluveriyor biliyorum ve tadını doyasıya çıkarıyorum. Bazen anda kalmak öyle zor oluyor ki,bitecek bu enfes vakit diye yiyorum kendimi. Sonra hoop ruhuma bı çimdik atıp anda kal şuan burdasın ve çok mutlusun sadece bu anı yaşa sonrası sonra diyorum. Gerçekten de sonrası sonra. Sonra bakarız ona. Şimdi buradayız ve bu histeyiz. Hep kalabilsek keşke de,neyse...

AA bir de biliyor musun bazı fotoğraf karelerinde dünya bana harkuledeymiş gibi çıkıyorum. Sanki dünyada mutsuzluk diye bir şey bilmiyorum da her bir hücremi mutluluk sarmış gibi bir hal. Çok özlemişim ben bu halde olmayı ve böyle hissetmeyi ve böyle saatler yaşamayı ve hayattan bu şekilde uzaklaşmayı. Yaşamdan gerçekten tat almayı.

Varol. Varlığına sonsuz şükrettiğim,Varol.