29 Ağustos 2024 Perşembe

Vav misali

 Her yıl doğum günüme az zaman kala kendimle muhasebe yaparım. Bu yıl bana neler kattı bı bakarım. Oh be derim çok şükür bu farkındalıklara. Yıllardır,uzun yıllardır bu böyle. Bu sene tam 3 ay kaldı doğum günüme ve sordum yine kendime; ne kazandın,ne öğrendin bu yıldan diye. 

Ve elcevap geldi hemen

Ben dimdik durmayı erdem bilirdim,belki bir çoğunuz gibi. Tüm duygular karşısında dimdik kalmayı öğretmistim kendime. Ve istikrarlıydım da bu yaşımaca. Ama gördüm ki bazen o dik duruşu eğmekte gerekiyormuş.  El tutan değil, eli uzatan olmak da lazımmış. Dimdik durmaktan yorulurmuş insan da eğiverirmiş belini,tıpkı vav gibi kendine,özüne dönüşmüş bu aslında.Dik duruşu eğerek ben geldim,elimi uzattım tutar mısın diyebilmek de erdemmiş. Belki de en büyük erdem.

Bu öğreti 40 ıncı yaşıma hediyem olsun. Nice farkındalıklar katalım ömrümüze,hep güzelliklere,iyiliklere,sevgiye hizmet etsin. 



27 Ağustos 2024 Salı

Saç Kesme Mevzu

 4 alttaki paylaşımıma istinaden

Saçlarımı kısacık küt kestirmedim ama eski halinde de bırakmadım.  Yine uzun saç kategorisinde ama bana göre baya kısa oldu. Bı cesaret gelse küt kestireceğim ama bakalım ne zaman. Belki çok yakındır belki epeyce zamanı vardır. Hayırlısı. 

22 Ağustos 2024 Perşembe

Küllerinden doğmak

 İğne atsan yere düşmez kalabalıkta yanıma yaklaştı. Kısık sesle bir şey söyledi. Teşekkürler, istemiyorum dedim gayri ihtiyari. Kadın ilerledi. Saniyeler geçti, ben gördüğümü algıladım. Aaa dedim kadın bileklik satmak istedi bana,niye geri çevirdim ki. Kumsalda zor yürüdüğümden peşinden gidemedim. Ben ah vah derken kadın iyice uzaklaştı. Bu bir mesajdı baba. O kadından alışveriş yapmalıydım. Neden öyle yaptım ki çok ayıp ettim dedim durdum. Babam anlam veremedi o kadar üzülmeme. Ben ise inşallah geri gelir de alabilirim dedim durdum. Bir yandan da kilometrelerce gidebilecekken neden hemen geri dönsünki, biz de zaten birazdan kalkarız tühh tüh diyorum içimden. Ben hayıflanırken kadın tekrar geldi. Almayacağımı bildiğinden uzaktan geçti. Çağırdım,miniminnacık lafı edilmez bı karşılıkla arkadaşlarıma bileklikler aldım. Öyle çok dua etti ki kadın şaştım kaldım. Kimbilir ne güzelliklere vesile olacak bu işaret dedim. Neden  bu durumu bir işaret olarak algıladım onu hiç sormayın ben de bilmiyorum. Gecesine yaşadığım mucize... Olmaz denenin yıllar sonra oluvermesi. Gelmez denenin bir anda sürprizle gelivermesi. Çok etkilendim ben çok. Anlatınca tuhaf biliyorum ama ben de çok normal sayılmam zaten:) 

Artık bitti diye umudumu kestiğim her şey için Allah'tan af dilerim. Ve  yaşattığı tüm mucizeler için sonsuz şükürler olsun. O isterse her şey ama her şey küllerinden doğabiliyormuş.

16 Ağustos 2024 Cuma

Alyans

 Babaannemin alyansı bendeydi. Takamıyordum tabi ve sırf bu yüzden kaybedeceğim diye aklım çıkıyordu. Buraya gelmeden bir gün önce kuyumcuya gidip bu yüzüğe bir tasarım yapsak ve kolye haline getirsek nasıl olur diye sordum. Haftaya kolyem hazır olacak inşallah. Ve ben bir sonraki hafta teslim alabileceğim ancak. Çok heyecanlıyım. Ne kadar kıymetli olduğunu,ona iyi bakmasını öyle çok vurguladım ki,adamın elinden düşen alyansla yüzündeki korkusunu görmeniz lazımdı. O sakin,çok sakin genç çocuk bir panik oldu ki... Ben tutamadım kendimi güldüm. Ama ne stresli bı gülme. Neyse şuan yapılıyor sanırım. Ve imkan olsa,dükkana geldigi an gidip almak isterim. Keşke o çevrede bunu rica edebileceğim güvendiğim biri olsa idi. Yok maalesef. 10 gün daha bekleyeceğim mecbur. Ve sonra ömrümce boynumda taşımak kısmet olur insallah. Kuyumcuya baksak,ömrümce boynumda taşımam gerekmiyor. Evlenirken aynı yüzüğü bana alyans haline getirecek. Sadece şimdilik kolye olarak takmam yeterliymis. Hı hı tamam dedim öyle yaparız.:))

Babannem, canım,senin için çok kıymetli olan hatırana çok iyi baktım. Bundan sonra da boynumda,kalp hizamda taşıyacağım inşallah.  Sen huzurla uyu,emanetin bana huzur versin. 

Tatil

Bazen diyorum ki arasam(açmaz ki)döksem içimi,ne olduysa bu süreçte bıktırana kadar anlatsam. Biliyorum ki sıkıldığını hiç hissettirmeden dinlersin. Ve eminim bu sefer,bunları mı taktın kafana,sen de çok abartıyorsun ama deyip beni rahatlatamazsın. Yani böyle demek gelmez içinden. O kadar basit olmadığını anladığında benimle birlikte dertlenirsin. Sırf bu yüzden bile anlatmak istemem aslında. Yine de bı delilik anıma bakar. Sahi keşke bu kadar delirsem be.
Ama yok çok sakinim. "tatildeyim." Bol oksijenli bir tatil. Zaten başka da bir şey yok :) 
Daha ne olsun. Eskiden de sevmezdim hareketli vakitleri. Şimdi hiç. Elimde kitabım,yanımda canımın içi aşkım kızım. Aklımda vakti zamanında huzurun dibine vurduğum özel vakitler. Kimse kusura bakmasın da ben yaşadığım hiç bir şeyi unutmuyorum.  Hele güzel olanları. Onları gönlüme bı saklıyorum,kimsecikler görmüyor,ben keyfine tekrar tekrar varıyorum.  Yoksa bunca yorgunluğun altından nasıl kalkılır hiç bilmiyorum. 
Hani geçen gün Melike gelip beni uyandırırken dedi ya; anneteyze sen her şeyi bilen bı kadınsın diye. O an şok oldum.  Çok anlamlıydı bu cümlesi. Beni koyduğu yeri,bana bakışı vs.  Ama bilmediği bir şey var. Ben elbette her şeyi bilmiyorum ama anılarımı saklamayı çok iyi bilirim. O sebeple de kolay düşmem zaten. Heybem hep dolu şükürler olsun. Hopl bı güzel anı göz kapaklarımın hemen arkasında. Keşke hayatın içine ömürlük katabilseydim bı çoğunu ama olsunnn. Yaşanan her ana sonsuz şükürler olsun. İyi ki böyle bı ömür yaşadım. İyi ki böyle bir ömür yaşattın. 
Dilerim benim için de benzer şeyler söyleyenler olur. Bilemiyorum.  Kimin hayatina katkı,kimin yaşamına zorluk oldum hiç bilmiyorum. Çabamdan ve niyetimden eminim sadece. Olduğu kadar.  Yine de keşke demekten alıkoyamıyor insan kendini. Keşke... Keşke. Keşke. Neyse. 
Çok ama çok sevdim. Çok da sevildim. Keşke bı anlık sinire yenik düşüp kalp kırmak gibi meziyetlerin olmasa idi. Ömürlük bı mutluluk çıkabilirdi.  Pekala çıkardı,tadından yenmezdi. Yoo gayette yenirdi. Her haliyle,her şekliyle,her duygusu ile bayılarak yediğim bir yemek gibiydi o 13 sene. Her anında emek/emeğimiz büyük. Şimdi hangi hayatlara emek veriyorsun kimbilir. Bildiğim ve sana hep ama hep söylediğim, aynı tadı alamayacağına eminim. Kendimden biliyorum pektabiki.  Sahi ben sonsuza kadar engelli mi kalacağım senin iletişim yollarında ?  Buna gerek var mı gerçekten. Bu kadar mı yordum seni. Bu kadar mı yani gerçekten?