Yazacak hem çok fazla şey var. Hem de hiç bir şey yok aslında.
Önüm-arkam, sağım-solum Melike olmuş durumda. İyi ki öyle oldu. Hayat bu açıdan muazzam. Ve farkettim ki bu benim koruma kalkanım. Kendim için oluşturduğum zırhım. Onun dünyasında beni yıpratan çok şey var ama dış dünya da az yorucu değil. En azından diğer hiç bir şeye takılı kalmadan konfor alanında yaşayıp gitmeyi sağlıyor. Gözümün içine bakıp benim ruh halimle şekillenen bir yavrudan bahsediyoruz yahu dahası var mı ?
Dün gece mesela. Düğündeydik. Keyfimi kaçıran bir şey oldu. Gözyaşlarım akmaya başladı. Melike gözümün içine bakıp, öpücük attı. O an da dedim,ömrümce de diyeceğim inşallah,bana sen lazımsın yavrucuğum. Sen olunca tamamım. Sen varken mutlu ve coşkulu. Ve çok sevdiğim herkes ve her şey gibi çok yorucusun. Bazen kalbim dayanmıyor ritmine yetişmeye ama sonra senin beni hayata nasıl bağladığını hatırlıyorum. Gücümü toparlıyor ve yanında,senden önde senin için koşmaya devam ediyorum. Ben zaten hep koşuyorum. Çünkü yorulunca başka bir şeyi düşünmeye fırsat bulamıyorum. Ve şimdi yine yorucu bir tatil planı yapma zamanı. Hem seni hem de kendi zihnimi bı güzel yormalı.
2 yorum:
sonbahar tatili ne güzeel :)
Deeptone; bakalım yolumuz nerelere cikacakk
Yorum Gönder